tag:blogger.com,1999:blog-38168573045171726092024-03-13T14:20:22.250-07:00Kendini BilAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.comBlogger37125tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-63135232156751629472014-05-23T06:09:00.000-07:002014-05-23T06:09:09.918-07:00SORUYORUM öyleyse varım<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Sorgulanmamış bir hayat süren insanların hayatı kendi ellerinde ya da kendi kontrollerinde değildir; onların denetimi dışarıdan gelmektedir.” - <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sokrates</b><o:p></o:p></span></span></i></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“İnsanın nasıl yaşaması gerektiği sorusu üzerinde düşünmemesi, onun değersiz ve dolayısıyla mutsuz bir hayat sürmesiyle eş anlamlıdır” – <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sokrates</b><o:p></o:p></span></span></i></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Düşünüyorum, öyleyse varım.” - <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Descartes</b><o:p></o:p></span></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Batı Felsefesi’nin önemli filozoflarından <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Rene Descartes</b> 500 yıl önce “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">düşünüyorum, öyleyse varım</b>” demiş. Felsefeyi gökten yere indiren, yani felsefeyi insanın kullanımına sunan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sokrates</b>’den sonra felsefede 2nci büyük devrimi yaptığı yazılır. Hep hatırlanan bu sözü ile birçok kişiye “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kendini bil</b>me” yolculuklarında ilham vermiştir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ben ise bugün bu sözü şu şekil değiştirmek istiyorum....”<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">SORUYORUM ÖYLEYSE VARIM</i></b>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Maalesef toplum olarak dinleme becerilerimizin zayıf olduğu bir kültürde yaşıyoruz. Çevremizdekiler bizimle konuşuyor ama duymuyoruz. Sıkça karşımızdakinin ne söylediğini dinlemiyor ve araya girip söz kesiyoruz. Ya da dinlemiş gibi yaparak başka şeyler düşünüyoruz, ya da karşımızdaki sözünü bitirince ne söz söyleyeceğimizi düşünüyoruz, ya da o konuşurken dalıp gidiyor ve gündüz düşleri kuruyoruz. Yani bir anlamda modern bilimin etkin dinleme dediği şeyi yapmıyoruz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Etkin dinleme</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> becerisine sahip insanlarla iletişimde olan kişiler, etkin dinlemenin anlatan kişi için ne büyük bir nimet ve lütuf olduğunu bilirler. Etkin <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">dinlemek bir zanaattır</b> çünkü. Hatırlayın Mustafa Kemal Atatürk’ün vatandaşlarımızdan birini nasıl dinlediğini gösteren o muhteşem resmi. Nasıl bir dikkat, ilgi ve meraktır o? Nasıl bir içsel güçtür o? Allah hepimize nasip etsin...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ancak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">etkin dinleyen kişilerin hepsi soru sormaz ve sizin realitenizin soru sorark parçası olmazlar.</b> Çünkü olmak istemezler. Etkin dinlemek anlatanın açılmasına yardımcı olur, ama anlatan kişi kendi iç sıkıntısı ya da mutluluğu ile o bir duygu yoğunluğu yaşar. Ve bu yoğunluk sebebiyle de anlattıklarını mantıksal bir silsileye koyamaz. Ya da kendi anlattıklarına dair objektif olamaz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İşte bu yüzden sadece etkin dinlemek yterli değildir. Modern yaşamda “koçluk” kavramında olduğu gibi size <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">doğru ve güçlü açık uçlu sorular</b> soran, bu<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sorularla sizi düşündüren</b> ve soru sorarken objektifliğini bozmadan, ne kendi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">aklının özgürlüğünü</b> elden bırakan, ne de size bıraktıran bir kişi gerçekten bir velinimettir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Burada koçluk kavramına girmeyeceğim. Bahsetmek istediğim, size dinlemenin ötesinde size sorular sorarak sizi farklı düşündürmeye iten, sizi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">etkilemeye çalışmadan</b> sorularla size kendi çözümlerinizi üretmenize yardımcı olan kişilerin yaptığı katkıdır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu neden önemli? Çünkü bu tür sorular soran kişiler sizi dinleyip bir kenara çekilip, sizi unutup gitmezler. Genellikle Anglo-Sakson kültürlerin bireysel olmaları sebebiyle Avrupa ve Kuzey Amerika’da gördüğümüz etkin dinleme becerisine rağmen, anlatılanın parçası olmama durumu, insanların derin bir sosyal iletişim ve dostluk kurmasını engeller. Hatta kişiler arasında güven, sadakat ve vefayı da etkiler.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Size soru soran kişi o an sizinledir.</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> Çünkü yeni konuşmaya başlayan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bir çocuğun dünyayı yeni keşfetme heves ve merakıyla</b> sorular sorması gibi, size merak ve ilgiyle sorular sorar, düşündürür. Bu yüzden de o an sizinledir ve sizin realitenizin parçasıdır. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ne sizi yargılar, ne de yorum yapar</b>. Sadece sizi farklı düşünmeye sevk eder. Size ve özgür iradenize müdahale etmeyecek denli naziktir. Size bir şey dikte ettirmeyecek kadar öngörülüdür. Duygusal boşuklarınızdan yararlanmayacak denli adil ve dürüsttür. Ve o yüzden de vardır. O an sizin için vardır. Ve bu kişi ilk defa otobüste yanına oturduğunuz ve tanıştığınız bir yaşlı hanımefendi bile olabilir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Etkin dinleyenler de önemlidirler, ama sohbet sizi bitirince biter ve sadece güzel dinlenmiş olmanın verdiği duygusal rahatlama geride kalır. Ama etkin dinlemenin ötesinde size sorular sorup sizinle var olan birisinin sizde açtığı kapılar sizde gerçek dönüşüm ve değişimi sağlar. İşte bu yüzden de bu sohbet ağızda hoş bir tat bırakır, zihinde doyum sağlar ve gönüllere huzur verir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Fakat etkin dinleme becerisini, güçlü ve etkili sorular sorma becerileri ile harmanlamış kişiler bir sonraki sohbette sizinle konuştuklarını hatırlamadıklarında diğer kişi de bir durukluk yaratır. Öyle hatırnaz ve ilgili insanlar vardır ki, her sohbette bir önceki sohbetin önemli unsurlarını hatırlar ve ne yaptığınızı, nasıl gittiği sorarlar. Aile durumunuza kadar sorarlar. Hatta bazen siz onun sorduklarını ona sormamış olmaktan ötürü onun erdemi altında ezildiğinizi hissedersiniz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Daha da önemlisi bu tür insanlar her insandan bir şey öğrenirler. Hayatta her şey onlar için bir öğrenme kapısıdır. Her şey bir fırsattır. Ve her şey onlara mürşiddir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İnsan tek başına değil bir toplum içinde yaşayan bir varlık. Hangi iletişim seviyesinde olmak istediğimiz ise bize ve seçimlerimize bağlı. Vezir de olabiliriz, rezil de. Seçim bizim.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">O yüzden insanların hayat yolculuklarında alelade ziyaret ettikleri bir silik istasyon olmayın. Sorun, öğrenin, feyz alın. Düşündürün ve farklı kapılar açmalarına yardımcı olun. O zaman silik değil net hatıralar olarak zamanın sert rüzgarlarına direnir, belki de birilerini etkileyerek ölümsüz bile olursunuz. 2 dakika bile birlikte olduğunuz bir kişide fark yaratabilirsiniz. Bunun için o kişiyle birlikte var olmanız lazım. Varolmak için soru sormak lazım. Soru sormak için merak lazım.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<a href="https://twitter.com/Naacel"><span style="font-family: 'Arial','sans-serif'; font-size: 9pt; line-height: 115%;"><span style="color: blue;">https://<b>twitter</b>.com/Naacel</span></span></a></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 14.4pt;">
<a href="https://www.facebook.com/public/Kenan-Kolday"><span style="font-family: 'Arial','sans-serif'; font-size: 9pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: 'Times New Roman';"><span style="color: blue;">https://www.<b>facebook</b>.com/public/<b>Kenan</b>-<b>Kolday</b></span></span></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<a href="http://blog.milliyet.com.tr/naacel"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">http://blog.milliyet.com.tr/naacel</span></span></a><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<a href="http://www.felsefetasi.org/author/kenan-kolday/"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="color: blue; font-family: Calibri;">http://www.felsefetasi.org/author/kenan-kolday/</span></span></a><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-25266048213544217232014-05-16T07:28:00.000-07:002014-05-16T07:30:03.291-07:00Eylemde denge ve güzellik<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjii07dNiqte7uK44XV_e2qw8hWfajy6D6KcwWSZsQg8n0fcr3YW01c2hzTS_pGW5kmh2nsS8lZYpuTINYO_z6xXONAjbWfdSgRGJzmT3vSTGrWbdvgmOMv-fFhnbLRJ09G2K61ZxqPH1U/s1600/Ta%C5%9Flar%C4%B1n+asil+dengesi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" closure_lm_134065="null" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjii07dNiqte7uK44XV_e2qw8hWfajy6D6KcwWSZsQg8n0fcr3YW01c2hzTS_pGW5kmh2nsS8lZYpuTINYO_z6xXONAjbWfdSgRGJzmT3vSTGrWbdvgmOMv-fFhnbLRJ09G2K61ZxqPH1U/s1600/Ta%C5%9Flar%C4%B1n+asil+dengesi.jpg" yta="true" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşam bir oyun, bir tiyatro ve sen de bir oyuncu<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamda ne pas pas ol, ne de zorba<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ne ezil, ne de ez<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sen sen ol, hep dengede ol, dengede kal<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Denge noktası bilgelik<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>noktası, denge ariflerin hali<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ama yaşamdaki ve eylemdeki dengeyi mutlak denge ile karıştırma sakın<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Mutlak denge bir tek O’na mahsus, tek ve Bir olan Allah’a<o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İnsana mahsus olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">aşırılıklardan uzak</b>, denge noktasına en yakın asgari salınımda kalabilmek<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Unutma ki hayat insanı aşırılıklarıyla sınar ve törpüler<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu yüzden...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Fikrinde ve zikrinde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ölçülü, toleranslı</b> ol<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Neyi yapacağını bildiğin gibi, nasıl yapacağını da.<o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Her daim <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">doğru olanı yap</b>...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ve dilerim ki, doğru seçimleri yapmak için <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">akıl ve hikmet</b> sana bahşedilsin<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Nerede, ne zaman, nasıl ve ne yapacağın konusunda akıl ve hikmet pusulan olsun<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Doğru olanı yapmak için ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kuvvet ve kudret</b> sahibi olasın<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bazen gereken kuvvete ve kudrete sahip olsan bile, kendi isteğinle geri adım atıp sabredilesin. Ve bunu memnuniyetle yapasın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bazen de gereken kuvvet ve kudrete sahipken bile, bunu kullanıp bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">şövalye</b> gibi insanlık adına hizmet edebilesin. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İyilik ve doğruluk için savaşırken bile erdemine sahip olasın, nefsine hükmedebilesin</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ama ne yapıyorsan yap, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yaptıklarını güzellikle süsle</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kuvvetli olsan bile geri adım atıyorsan bunu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">güzellikle ve zarafetle yap</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kuvvetli değilsen ve şartlar gerektiriyor diye katlanmak zorundaysan da yine bunu güzellikle ve zarafetle yap. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ne şikayet et, ne de “keşke de”. Sadece elinden geleni yap, tevekkül et.</b> <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kuvvet ve kudrete sahipken ve bir de şartlar da senin arkandaysa, evren seni destekliyorsa, ama sen hareket etmemeyi seçiyorsan yine bunu güzellik ve zarafetle yap. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sağ elin sol elinin ne yaptığını bilmemesi gibi bunu yap.<o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kuvvet ve kudrete sahipken ve bir de şartlar da senin arkandaysa, evren seni destekliyorsa, ve sen bir şövalye gibi iyilik ve doğruluk için başkaları için savaşıyorsan da, o zaman yine bunu öyle bir güzellike ve zarafetle yap ki, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">erdemin ışık saçsın, her yöne yayılsın</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İşte o yüzden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her ne yapacaksan, akıl ve hikmetle başla, kuvvet ve kudret ile ilerle ve güzellik ve zerafet ile bitir ve süsle.<o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<a href="https://twitter.com/Naacel"><span style="font-family: 'Arial','sans-serif'; font-size: 9pt; line-height: 115%;"><span style="color: blue;">https://<b>twitter</b>.com/Naacel</span></span></a></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 14.4pt;">
<a href="https://www.facebook.com/public/Kenan-Kolday"><span style="font-family: 'Arial','sans-serif'; font-size: 9pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: 'Times New Roman';"><span style="color: blue;">https://www.<b>facebook</b>.com/public/<b>Kenan</b>-<b>Kolday</b></span></span></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<a href="http://blog.milliyet.com.tr/naacel"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">http://blog.milliyet.com.tr/naacel</span></span></a><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<a href="http://www.felsefetasi.org/author/kenan-kolday/"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="color: blue; font-family: Calibri;">http://www.felsefetasi.org/author/kenan-kolday/</span></span></a><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-22164857962991919472014-04-29T05:43:00.000-07:002014-04-29T05:43:22.118-07:00Meditasyon ve maymun zihne hakimiyet<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFUiTfkrRIaggNinobpLgb2UA86GkY4Fq83RqOL0Uf5WKZGq694OK716WtWHw2EzT1mEU8rSccraSgxGypqHhjb12iUAFnJYq2scJACPNJ6btk8F3wzIIJhWwBB1dRkrOzBjZ1ynDejEA/s1600/Meditasyon.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" closure_lm_969029="null" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFUiTfkrRIaggNinobpLgb2UA86GkY4Fq83RqOL0Uf5WKZGq694OK716WtWHw2EzT1mEU8rSccraSgxGypqHhjb12iUAFnJYq2scJACPNJ6btk8F3wzIIJhWwBB1dRkrOzBjZ1ynDejEA/s1600/Meditasyon.jpg" wta="true" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; mso-bidi-font-family: Helv;">Bir kaç dakikalığına bile kendinizi tek bir konuyu düşünmeye odaklayın. Göreceksiniz o süre sonunda düşündüğünüz konudan uzaklaşmış, başka şey düşünüyor olursunuz. Zihniniz ilk fikirden bir yan fikre atlar, o da bir yan fikre atlar… Ve bu böyle sürüp gider.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; mso-bidi-font-family: Helv;">Sanki zihninizde bir maymun vardır. Her ağacın farklı muzlarının cazibesine kapılıp elindeki muzun daha tadını bile almadan elinden bırakan ve yan ağaca atlayan muzip bir maymun. Bu maymunun adı düşüncelerdir. Zihin ise orman.İşte bu yüzden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">maymun zihin</b> kavramını kullanıyoruz.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; mso-bidi-font-family: Helv;">Aynı durum insan konuşurken de geçerli. İnsan zihni konuştuğundan 4 kat daha hızlı düşünüyor ve düşünce konuşma becerimizden önde gidiyor. Bir de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">dilin imkanlarının</b> düşünce tohumlarının her detayını anlatmadaki kısıtlarını da eklersek, iş daha da zorlaşıyor.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; mso-bidi-font-family: Helv;">İnsan zihni sessiz değildir.</span></b><span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; mso-bidi-font-family: Helv;"> Dalgasız bir okyanus gibi değildir. İnsan zihni, duyguların rüzgarları karşısında bazen az dalgalı ve mutedil, bazen kabaran dalgalarıyla haşmetli bir okyanus gibidir. Zihin eşsiz bir derinliğe ve hazinelere sahiptir; ama çok az kişi böyle derin ve değişken ve de çalkantılı bir okyanusta yüzmeye cesaret eder. Çok azı bunu dener. Çok daha azı bunu başarır. Çok çok daha azı da bunu dönüp başkalarına öğretir. Çok çok çok daha azı ise öğrettikleriyle başkalarına aynı yolu yürümeleri için ilham verir. Ve çok azı yola yeni çıkanlara yol gösterir.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 14pt; mso-bidi-font-family: Helv;">Peki; böyle bir değişken zihin susturulabilir mi? Bu maymun zihin sizi maymun etmeden kontrol altına alınabilir mi?<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; mso-bidi-font-family: Helv;">Zihni susturmak iddialı bir konu. Zira evren dualite (eril ve dişil güçlerin medceziri) üstüne kurulu ve zihin de kıyaslamalarla çalışıyor. Sıcağı soğuk olmadan anlamak mümkün değil. İyiyi de kötü olmadan. Karanlık bile ışığın var olmaması durumu.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; mso-bidi-font-family: Helv;">Önemli olan bana göre <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">dualist bir evrende yaşarken teklik bilinciyle düşünebilmek</b>. Çünkü seni çevreleyen unsurlardan ve realiteden kaçamazsın, kaçmamalısın da. Kaçmamalısın çünkü bunu yaşamayı sen seçtin. Öğrenmek ve tekamül etmek için seçtin. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; mso-bidi-font-family: Helv;">Yapacağın tek şey onu algılamanı değiştirmek.</span></b><span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; mso-bidi-font-family: Helv;"> Bu ne demek peki? Her birimiz doğum ve özellikle doğum sonrası 0-7 yaş döneminde geliştirdiğimiz algı filtrelerimizle hayata tepki veriyoruz. Her insan biricik, eşsiz ve farklı. Bu yüzden ikizler bile aynı durumda, koşulda farklı tepkiler veriyorlar. Olayları, koşulları, insanları olduğu gibi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kabul ve yargısızlık</b> hali ise algı filtrelerini değiştirmek demek; yani gelen etkiyi algılama şeklimizi değiştirmek. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; mso-bidi-font-family: Helv;">Zihnin sessizliği konsantrasyonun üst basamaklarından birisi. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Zen Budizm</b>’inde de özel bir süreç olan h<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">iç düşünce</b> hali yani. Bu hali tanımlamak için <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ernest Wood</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">konsantrasyon, meditasyon, tefekkür</b> olarak 3 aşamadan bahseder. Yoga’nın kurucusu atfedilen Patanjali ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yoga Sutraları</b> adlı eserinde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Dharana, Dhayana ve Samadhi</b> olarak üçlü aşamadan bahseder. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; mso-bidi-font-family: Helv;">Meditasyon ile maymun zihni susturmak ve sezgi kanalıyla ilhamlara açık olmak farklı şey; <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">hayatın her anını yaşarken maymun zihne hakim olmak</b> başka şey. Bence <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>maymun zihne hakimiyetin ilk basamağı ise z<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ıtlıkların var olduğu bir yaşamda teklik bilinci ile yaşamak</b>tır. Bu, duyuların algıladığı şeyleri zihninin yargı ve algı filtrelerinden geçirmemesi demek. Çünkü dualist süreç ile çalışan zihin, girdileri anlamak, sınıflamak ve yorumlamak için zaman ayırır. Hatta o kadara çaba sarf eder ki zihniniz bir düşünce çöplüğüne bile dönüşebilir. Sessiz zihinde ise olduğu gibi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kabul</b> var ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sadece o an</b> var, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">akış</b> var. Bu bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">tanık zihniyeti</b> hali.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; mso-bidi-font-family: Helv;">Şimdi bunu sağlamak için bizlerin dıştan ve içten gelen bozucu etkileri bertaraf etmemiz lazım. Yine "<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">etkilenmeme sanatı</b>”ndan bahsediyoruz işte.Dıştan gelen etkilere müdahale etmek zor. Dağa mı kaçacaksın? Kaçsan ne zayar, normal insana şehirde nirvana lazım. O yüzden yine algı filtrelerini temizleyeceksin. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yoga</b>'da 5nci aşama (<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Prathayara</b>) olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">duyu kontrolünü</b> yapacaksın. Bu da yine algı filtreleri ile alakalı. Yani <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">senden bir başka sen yaratmalısın ki, sana gelen etkilerin ortaya çıkardığı tepkilerin temeli olan paradigmaların değişsin</b>. Etkilenmeme sanatı fizik ve duygu boyutuna sahip. Yani "<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">önce değiştirebildiğin şartları değiştir, değiştiremediklerini ise kabul edip kendini uyumla"</b>. Bunu yapınca sessiz zihin haline geçmeni engelleyen unsurlar ortadan kalkar. Ama bu maalesef kısa bir süreç değil. Ciddi çaba, azim, disiplin, sabır, sebat, iman ve kısmet lazım. Kısmet ile hak ediş ile alakalı.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 0pt; mso-layout-grid-align: none;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-family: Helv;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="color: black; font-family: 'Helv','sans-serif'; font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-family: Helv;">Kenan<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<a href="https://twitter.com/Naacel"><span style="font-family: 'Arial','sans-serif'; font-size: 9pt; line-height: 115%;"><span style="color: blue;">https://<b>twitter</b>.com/Naacel</span></span></a><cite><span style="font-family: 'Arial','sans-serif'; font-size: 9pt; line-height: 115%;"><o:p></o:p></span></cite></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<a href="http://blog.milliyet.com.tr/naacel"><span style="font-family: Calibri;">http://blog.milliyet.com.tr/naacel</span></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<a href="http://www.felsefetasi.org/author/kenan-kolday/"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="color: blue; font-family: Calibri;">http://www.felsefetasi.org/author/kenan-kolday/</span></span></a><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin: 0cm 0cm 14.4pt;">
<a href="https://www.facebook.com/public/Kenan-Kolday"><span style="font-family: 'Arial','sans-serif'; font-size: 9pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: 'Times New Roman';"><span style="color: blue;">https://www.<b>facebook</b>.com/public/<b>Kenan</b>-<b>Kolday</b></span></span></a><span style="color: #444444; font-family: 'Arial','sans-serif'; font-size: 9pt; mso-fareast-font-family: 'Times New Roman';"><o:p></o:p></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-33437018927192516752014-02-26T23:57:00.000-08:002014-02-26T23:57:13.528-08:00Yaşam bir Maskeli Balo<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyCDgc7fs8NUZyWyrDIBXNLAZg1ltdf1c-typInjaoOxm79u02UOSACqUZ0mAsTcHU4SIUlwhY4BnjMyep_yiJJGzJUE58WJX62qWPLfkVCIsPGhI5FUjmyqOUr-TCdeSQARruySSUSAk/s1600/venedik-maske-4d528e.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" closure_lm_915506="null" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyCDgc7fs8NUZyWyrDIBXNLAZg1ltdf1c-typInjaoOxm79u02UOSACqUZ0mAsTcHU4SIUlwhY4BnjMyep_yiJJGzJUE58WJX62qWPLfkVCIsPGhI5FUjmyqOUr-TCdeSQARruySSUSAk/s1600/venedik-maske-4d528e.jpg" ita="true" /></a></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">”Aynaya baktığınızda suçluluk duyuyorsanız, gerçekleri öğrenmişsizsiz demektir.” <o:p></o:p></span></span></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">V for Vendetta<o:p></o:p></i></b></span></span></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">"Küçük bir kızken tanıdığımız yaşlı ve bilgin biri bana şöyle demişti: 'Daima kendin ol. Kimseyi taklide çalışma! Tanrı filleri yaratmıştır, ama aynı zamanda tavşanları da.' O zaman bu sözlere pek inanmamıştım. Çünkü benim gözlerimi boru gibi sesleriyle filler doldurmuştu ve ufacık tavşanları göremiyordum bile. Fakat şimdi yaşasın filler ve yaşasın tavşanlar diyebiliyorum." <o:p></o:p></span></span></i></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Rosemery Cobham<o:p></o:p></span></span></i></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşadığımız Dünya muhteşem güzelliklerle bezeli bir gezegen.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hatta o kadar güzel ki...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Biz Dünya’da yaşamı oluşturan koşulların tüm evrende bize özel ve tek olduğuna binlerce yıldır inanmışız. Tersini söyleyeni de suçlamış, yakmış, cezalandırmışız.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Şunu diyebilirsiniz!!<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Peki, neden bunca sorun, kargaşa, kötülük var bu Dünya‘da o zaman?<o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Evet. Maalesef var...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ancak dikkatle bakarsanız;<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Göreceksiniz ki....<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">insanın kendi bakış açısıdır bu Dünya’yı iyi ya da kötü yapan...insanın eylemleridir bu Dünya’yı iyi ya da kötü yapan</b>.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İnsanı bırakalım ve doğal yaşama bakalım.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayvanlar birbirlerini öldürüyor. Bu nedir acaba?<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Dünya gözüyle bakarsak bu da iyi ve hoş değil...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ancak doğal yaşamın birbirine örülü ve bağlı dengesi bir beslenme zinciri getiriyor. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bunun adı “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">karşılıklı bağımlılık</b>”. Evrensel bir ilke bu. Dünya’daki doğal yaşama izdüşümü de bu.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu beslenme zinciri içinde de hayvanlar sadece ihtiyacı kadar besleniyor.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ama insan ne yapıyor?<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İnsan kendi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">çıkar, arzu, ihtiras, hırs, zevk, hazları</b> için de bunları yapabiliyor.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kendi emelleri için beslendiği Doğa Ana’yı kirletebiliyor.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu yüzden bana göre...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşadığımız her şeye rağmen Dünya harika bir yer...hatta daha ileri gideyim, Dünya Tanrı’nın yaradımları arasında bir cennet.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Onu kötü yapan bizleriz. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Elmayı yemişiz bir kere. Atılmışız Aden’in Bahçesi’nden.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu Dünya aslında o kadar da zor bir yer değil aslında!!!??<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Neden mi?<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Çünkü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">herkes aslında maske takıyor ve kendisi gibi olamıyor</b>.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Dünya maskeli baloya sahne olan bir tiyatro sanki.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Doğum ile birlikte mizaç, genetik miras ve karmadan oluşan bir hardware ile dünyaya geliyoruz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Can ten kafesine bürünüyor...Zaten bu noktada ilk BÜTÜN ve TAM halimizden uzaklaşmış oluyoruz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sonra da kişilik yazılımının yazılmasıyla birlikte sahte bir kişilik geliştiriyoruz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Romalıların “persona” dedikleri maskeler işte bu sahte kişiliklerimiz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Zira;<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sahte kişilik bizim özümüz değil. Dünya ortamında çevre koşullarıyla şekillenen kişiliğimiz bizim çocukluk kararlarımız ve savunma mekanizmalarımızdan oluşuyor.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Herkes maske takıyor...düzen böyle.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Maskelerden kurtulabilen ise çok az. Bu zorlu bir yol ve yolculuk. “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Seyrü Süluk</b>” herkese göre değil. Zaten herkes de bunu istemiyor.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ne güzel olurdu bu maskelerden bilinçli olarak kurtulabilsek?<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">O zaman maskeli baloya gerek olur muydu?<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Maskeler olmayınca yanlışlar ve yanlış anlaşılmalar olur muydu?<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Maskesiz olmak amaçsız, isteksiz olmak demek değil...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bilge olmak veya veli, ulu olmak da değil.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Maskesiz olmak kalkanları kaldırmak ve kendin olmak...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yakın zaman liderlik kitaplarında...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Otantik liderliği” tanımlayan sıfatlardan birisi olan...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İncinebilir olmak, şeffaf olmak, içi dışı bir olmak bu.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İçteki ışığın dışarı çıkmasına izin veren olmak demek.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Neden olmasın ki?<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan Kolday<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Copyright © 2014<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.<o:p></o:p></span></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-25498013009412956422014-02-21T00:04:00.000-08:002014-02-21T00:04:03.450-08:00DIŞTAN İÇE, İÇTEN DIŞA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpKwijgCHQgHg0f4vl9FWC4GDqwm50ME5EyUwRHcwdW5tnHIWvdZG8ilBLRvBgdsBAcEVAGGfQLum8PXi0Z68GxTMbegyULR_SbVghxw5q9SkDoToOLKMtGzeWH4-B1HVbCf3o6bUmPdg/s1600/imagesCAOGWWSP.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" closure_lm_286036="null" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpKwijgCHQgHg0f4vl9FWC4GDqwm50ME5EyUwRHcwdW5tnHIWvdZG8ilBLRvBgdsBAcEVAGGfQLum8PXi0Z68GxTMbegyULR_SbVghxw5q9SkDoToOLKMtGzeWH4-B1HVbCf3o6bUmPdg/s1600/imagesCAOGWWSP.jpg" ita="true" /></a></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Kaldır kendini aradan, çıksın ortaya Yaradan” – <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Erzurumlu İbrahim Hakkı</b><o:p></o:p></span></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İnsanın kişisel gelişimi nasıl olur?</b>” sorusuna benim vereceğim en kısa yanıt...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Önce dıştan içe olur, sonra da içten dışa</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">...şeklinde olur.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Öyle bir çağda yaşıyoruz ki her şey elimizin altında. Her tür bilgiye bir tık ile ulaşmak mümkün.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İşte!!<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu yüzden de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bilgi kirliliği içinde hala doğru bilgiye ulaşmak zor. Belki de eski kadim zamanlar kadar zor.</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İnsanlık binlerce yıllık bilinen ve yazılı tarihinde ürettiğinden kat be kat fazla bilgiyi son 150 yılda...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">hatta son 50 yılda üretti.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ancak yine bu bilgi otobanının merkezinde yine insan var.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 16pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Peki insan bu dünyada neden yaşar? İnsanın bu dünyaya geliş amacı nedir?<o:p></o:p></span></span></i></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Farklı filozoflar, farklı öğretiler, farklı inanç sistemleri buna farklı cevap verirler.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ancak, bana göre <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her şey yaşadığımız evrende tekamül için vardır</b>. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Zira, evrendeki her şey hareket Big Bang ile ilk etki sonrası hareket halindedir. Her şey dönüşüm halindedir. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu dönüşümün amacı...varlıkların tekamülü. Hayat zıtlıkların gül bahçesinde insanı test eder ve onu ona buldurur.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Gelişim öğrenmek ile başlar. Zira <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bilmek-yapmak-olmak</b> yolu ilk öğrenmek ile başlar.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ne demiş Hz. Muhammed’e görünen Cebrail?...”OKU”, “Allah’ın adıyla oku”.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Peki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">öğrenmek ile öğrendiğini içselleştirmek aynı mıdır?</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kesinlikle hayır. Zaten bu kadar olsa bu hayat tiyatrosunda bunca zorluğa gerek var mı ki?<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Martrix’teki gibi taksınlar fişi, öğren o zaman. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bilgi çok farklı ve çeşitli kanallardan insana akar.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Öğrenmek ise sana gelen bilgiyi akıl vasıtasıyla işlemek, yorumlamak ve sentez etmekle...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">VE sonra da öğrendiğini hayatın tam içinde, tam ortasında, tam göbeğinde...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Uygulayarak öğrenmekle olur.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayat okulunda eylemlerimizle yaşarız ve eylemlerimizin sonuçlarından öğreniriz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu yüzden hata yoktur, sadece deneyim vardır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bilmek-yapmak-olmak yolunda, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">olmak <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>“nefes alır verir gibi yapmak” noktasıdır</b>.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Aynı bisikleti düşe kala sürmeyi öğrenen çocuğun...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Aylar sonra sokakta ellerini bile bırakarak...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Pedalı nasıl çeviririm?”, “gidonu nasıl doğru tutarım?” diye düşünmeden...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hatta yanındaki çocuklara laf atıp espri yaparak çabasız sürmesi gibidir...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Çim kadim felsefesi Tao buna “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Wu Wei</b>” der. Bilmeden bilmek, yapmadan yapmak, olmadan olmaktır bu.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yani...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İnsan öğrenirken süreç dışarıdan onun içine doğrudur...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Her şey ona akar ve o da sünger gibi çeker.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Tabii ki bir arayışı varsa...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Arayışı olmayana ne verseler o almaz</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ama gün gelir kişi, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">hamdım, piştim, yandım</b>” basamaklarından yandım aşamasına gelir...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İşte o zaman artık içi dışı bir olur...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ve içinde neyse o güzellik, o zarafet dışarıya yansır, dışarıya akar.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu noktada insan Yaradan ile arasındaki sınırları, kalkanları, maskeleri kaldırmıştır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">O kişinin karakter asaleti ve bilgeliği bir bakışta anlaşılır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Önce çırak sonra üstad olacaksın ki dıştan içe sana akan artık sende dışa aksın...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">O zaman işte ışık olur, her gölgeyi aydınlatırsın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan Kolday<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Copyright © 2014<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-75959514902592362302014-02-14T00:26:00.000-08:002014-02-14T00:27:39.714-08:00Mutsuz insan yoktur, hayalleri olmayan insan vardır<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMkmxPE3ixQ3pTfByq4mXkmS4njrwWlt_LZrOTXVtkjGC1L31NcqscCWeXdnvfYCuF0bT1YbwQc2t9LPJX7CFDlqSXX1dWQNBn0XErhzLuGM1Kjuk3MOdPiX2HU3XQKEDhJo_mw1VIwNk/s1600/Einstein.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" closure_lm_358502="null" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMkmxPE3ixQ3pTfByq4mXkmS4njrwWlt_LZrOTXVtkjGC1L31NcqscCWeXdnvfYCuF0bT1YbwQc2t9LPJX7CFDlqSXX1dWQNBn0XErhzLuGM1Kjuk3MOdPiX2HU3XQKEDhJo_mw1VIwNk/s1600/Einstein.jpg" dta="true" height="239" width="320" /></a></div>
<br />
<div align="right" class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin: 0cm 0cm 5pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“</span><a href="http://demle.net/s/OSLta/"><span style="color: windowtext; text-decoration: none; text-underline: none;"><span style="font-family: Calibri;">Aslında insanı en çok acıtan şey; hayal kırıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır”</span></span></a><span style="font-family: Calibri;"> – <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Dostoyevski<o:p></o:p></b></span></span></i></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin: 0cm 0cm 5pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“</span><a href="http://demle.net/s/OSLte/"><span style="color: windowtext; text-decoration: none; text-underline: none;"><span style="font-family: Calibri;">Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen, yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun</span></span></a><span style="font-family: Calibri;">” – <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Montaigne</b><o:p></o:p></span></span></i></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin: 0cm 0cm 5pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>“</span><a href="http://demle.net/s/OSLKA/"><span style="color: windowtext; text-decoration: none; text-underline: none;"><span style="font-family: Calibri;">İnsanları yalan söylediklerinde dinlemeyi severim. Çünkü; olmak istedikleri ama olamadıkları insanları anlatırlar” - <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Tolstoy</b></span></span></a><o:p></o:p></span></i></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin: 0cm 0cm 5pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“</span><a href="http://demle.net/s/OSLaO/"><span style="color: windowtext; text-decoration: none; text-underline: none;"><span style="font-family: Calibri;">Ya düşlerinin peşine düşmeyi seçersin, ya da olanları kabullenmeyi. İyikilerinle güçlenir, keşkelerinle tükenirsin! Karar senin” – <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Charles Bukowski</b></span></span></a><o:p></o:p></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin: 0cm 0cm 5pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: normal; margin: 0cm 0cm 5pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayaller ve mutluluk....<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ne hoştur mutlu olmak. İnsanlar hep mutlu olsun isterler ve hayallere dalarlar. Güzele, mutluluk verene koşarlar.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hepimizin küçükken hayalleri vardı....<o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Süpermen gibi güçlü, kuvvetli olmaktan tutun da Örümcek Adam gibi duvarlarda yürümeye. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Ya da doktor olup insanları iyileştirmeye. İnşaat mühendisi olup gökleri delen kuleler koca inşa etmeye. Atatürk gibi olup vatana, millete hayırlı olmaya dek bir sürü hayalimiz vardır. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Hiçbirisi imkansız değildi, imkansız görünmezdi bizim küçük gözlerimize.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bizim nesil büyük annelerimizden savaş zamanı hikayeleri ve o zamanların kanaat, ölçülülük, saygı, saflık, alçak gönüllülük ve tevazu hikayelerini dinlerdi. Bir de dedelerden Osmanlı zamanlarından kalma kahramanlık hikayelerini. Hep bir Ulubatlı Hasan olmak isterdik biz erkekler. Ya da o eski Türk filmlerinde seyrettiğimiz Kara Murat olmak. Ya da Hazarfen Ahmet Çelebi gibi Galata Kulesi’nden kanat takıp uçmak, uçsuz bucaksız gökyüzünün enginliğine özgürce dalmak...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ne güzel günlerdi o günler...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayaller önemlidir insan hayatında. Hayaller bizi biz yapan şeylerin parçasıdırlar.<o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ancak bir gün bir şey olur ve o hayalleriyle dolup taşan, onları amaç edinen çocuk bir şekilde bırakır o hayallerini; aynı paltosunu otobüste unutarak eve dönen çocuk gibi. Aklından çıkar gider. Unutma döngüsüne girer. Geriye de bakmaz eğer tekrar bakabilecek kadar uyanmamış ise.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Peki nedir bu hayallerimizi bizden alan? Nedir bize hayallerimizi unutturan? Nedir..?<o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Önceki yazılarımda 0-7 yaşın insan yaşamındaki önemini ve her yetişkin insanı oluşturan kişilik unsurlarının %78’inin bu dönemde edinildiğinden bahsetmiştim. Yani bu dönem eğitim için çok önemli. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bir çok insan hayallere inanmaz. Başkalarının hayallerini de karalar. “O olmaz”, <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>“Bu imkansız”, “Akıllı ol”, “Bu mantıksız”, böyle saçmalık olur mu?” gibi ifadelerle hayalleri boşa çıkarırlar sanki başkaları kendileriymiş gibi. Kendi mutsuzluklarını başkalarına dayatır bu insanlar. Herkesi kendi çaplarından zannederler. Dünyada tek bir yol var sanırlar. Zaten kendi kendilerini de sabotaj eder bu insanlar.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ama kızamıyorum ki onlara...<o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Onlar da bunu görmüşler anne ve babalarından, ailelerinden, çevrelerinden, öğretmenlerinden, işverenlerinden, patronlarından. 7 nesil ne öğrendiyse aktarmış onlara. Onlar da öğretilen oyunu körü körüne oynar olmuşlar. Armut dibine düşer olmuş her ağacın.<o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu aynı özgürce büyümekte olan bir ağacın üstüne, ağacın büyümesini engelleyecek şeffaf bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">cam fanus</b> koymak gibi. Çocuk cam fanusu fark etmez ve kendi özgür iç dünyasını dışa vurmak ister, ama bir bakar ki görünmez duvarlar engeller onu. Bu görünmez duvarlar eleştiri, yargılama, şartlandırma, cezalandırma gibi şeylerdir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sakın ha, lütfen bu dediklerimi cezalandırma ile karıştırmayın. Disipline etmekle de.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Dediğim şudur...<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İnsan mutlaka bir disiplin ortamında olmalı ki sınırlarını bilebilsin. Ama hayallerinin sınırsızlığını da bilsin.</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İşte böyle dostlar....<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">O özgür, uçsuz bucaksız hayallere sahip çocuk gider ve yerine <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sürü insanı</b>nın hoşuna giden, aynı onlar gibi basmakalıp olan, o cici, hanımefendi veya beyefendi, emir-komuta altında tam istenildiği gibi davranan, kendisi olmaya korkan bir çocuk gelir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İnsan kendi elleriyle o yaşlarda farkında olmadan teslim eder özgürlüğünü, hayallerini ve mutluluğunu. Bir daha da kolay kolay uyanamaz bu “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">orta oyunu</b>”ndan. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hint Felsefesi’ndeki yanılsamalar dünyasını anlatan Maya bir tül daha çekmiştir onun üstüne. Bu tül göze değil akla çekilmiş bir tüldür.</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İşte bu yüzden diyorum ki...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Mutsuz insan diye bir şey yoktur; sadece ve sadece hayalleri olmayan insan vardır. Hayallerini unutmuş ve onları tekrar bulamamış ve hayallerini hayat tutkusu ve coşkusunu tetikleyecek şekilde tutuşturamamış insan vardır.<o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayalleri olmayan insan amaçsızdır. Rüzgar önündeki yapraktır. Ne kendisinin farkındadır, ne de çevresinin, ne hayatın, ne de Dünyanın, ne de evrenin. 5 duyusu tam ve doğru çalışan ama körü, sağır, dilsiz yaşayan bir mahluktur. Hayatı bir görev gibi yaşar. Bir robot gibi düşünmeden gelen etkiye tepki verir ve tepkileri ve baskısı güçlü olanın kazanmasını makul zanneder sanki Afrika’nın Serengeti düzlüklerinde yaşıyormuş gibi.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sorarım amacı ve hayalleri olmayan insan ne yapar? Kendini nasıl aşar ki? <o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Mutluluk kendini aşmakta saklıdır.</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> Bu hayatın amacı tekamüldür ve tekamül ise ilerlemek, insanın kendi inşa ettiği ülkü mabedine her gün bir önceki güne ek yeni tuğlalar eklemektir. Bunu yapamayan insan ise statik olur. Evrende her şey bir değişim ve dönüşüm halindedir ve statik olmak zaten hayatın amacına terstir. Bu insan 20 yaşındayken yaşayan ölü olur. Mal, mülk, mevki, paye peşinde kendi arzu ve ihtiras atlarının çektiği arabaların peşinden bilinçsizce koşup gider. Ya da hata yapma ve kaybetme korkusu ile yerinde sayar ve neler kaçırdığını bilemeden bitki gibi yaşar gider.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Siz hangisi olmak istiyorsunuz?<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Copyright © 2014<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-77074789890827403862014-02-08T05:33:00.001-08:002014-02-08T05:33:41.832-08:00Gücün 3 YönüGüç...Bu nasıi bir şeydir ki, insanlık tarihi boyunca kadın, erkek hepsi onun peşinden koşmuş. Bir çok film onun için yapılmış. ne savaşlar verilmiş, ne büyük şeyler bu uğurda feda edilmiş. <div>İçinden kopup geldiğimiz ve doğum ile kaybettiğimiz o muhteşem BÜTÜNLÜK ve TEKLİK'e duyulan dünyasal özlem, bize hep gücü ve güçlü olmayı aratmış. <div>O kopuşun sonucu ruhun maddesel hayata uyumlanması süreci ve bunun getirdiği şok, bizleri eskiden o tam ve bütün olduğumuz zamanlara dair önüne geçilmez bir özlemle doldurmuş. Bu yüzden de ruhani gücümüzün hayal meyal hatıralarıyla bu dünyada ayakta kalmak için güçlü olmak zorunda hissetmiş insanoğlu. </div><div>Nasıl da olmasın ki? Abraham Maslow'un ünlü İhtiyaçlar Hiyerarşisi'ne bakınca en altta temel ve fizyolojik ihtiyaçlar var. Farz edin ki bir ormana düştünüz ve sizi bulana dek hayatta kalmanız lazım. O anda yemek, barınmak, güvenlik gibi temel ihtiyaçları mı düşünürsünüz, yoksa kendinizi gerçekleştirmek mi? Fakir bir insan önce neyi düşünür? Hele bir de bakacak bir ailesi varsa.</div><div>Hele bir de doğum sonrası insan bir kişilik edinmiş ki, işte o zaman bağlanmış tamamen dünya düzenine ve kişiliğine göre bir ayakta kalma stratejisi belirlemiş.</div><div>Gücün ilk ve herkes tarafından uygulananı fiziksel güç olmuş. Fiziksel gücü daha az güçlüye yeten üstünlük kazanmış. Zaten dışsal güç uygulamak için en az 2 kişi lazım. Para, mal, mülk, paye, iktidar hep bu fiziksel güçün uygulama şekilleri olmuş. </div><div>Ancak daha büyük bir güç türü de var ki, o da zihinsel güç. Fiziksel gücün bir sınırı vardır. İnsanın fiziksel gücünü ele alalım. Bir Rambo ya da Archilles ya da Golyat olun ama gücünüzün bir sınırı mutlaka vardır. Bir hikaye okumuştum yıllar önce. Bir anne Amerika'da yolda kazan yapan arabasının altında kalan bebeğini kurtarmak için arabayı elleriyle devirmiş. Aynı güç yine Çanakkale Muharebesi'nde birkaç yüz kiloluk top mermilerini Mehmetçik'in ölüm kalım anlarında sırtlanmasını sağlamış. Ya da 2500 yıl önce Atina'nın kuzeyinde tüm gün savaşan Atina ordusunun kazanılan savaş sonrası tam zaferi kutlayacakken, Pers donanmasının Atina'ya saldırdığı haberini almalarıyla birlikte, savaşın tüm o yorgunluğuna rağmen ve sırtlarında onca teçhizatla 80 kilometrel koşmalarına ve Atina'yı ve ailelerini kurtarmalarına sebep olmuş. İşte bu anlarda artık kadim Hint felsefesinde toprak ile temsil edilen beden kendi sınırlarına dair tüm dayatmaları duyguların güçlü yaşanması ve inançtan dolayı bırakır ve zihin gerçek anlamda kontrolü ele alır. Zihin beden bağlantısı hiç olmadığı kadar incelir. Bilinçaltı bilince hükmeder. Ve zihin bedene hükmeder. İmkansız imkanlı hale gelir.</div><div>Aynı zihinsel güç kaba güçle alınamayan kaleleri binlerce yıllık strateji tarihinde alınmasını sağlamıştır. Hatta bazıları sadece bu yolla kan bile dökmeden o ünlü "Kılıçsız Samuray" kitabında anlatılan Japon İmparatoru Hideyoshi gibi güç kullanmadan kazanır. Sun Tzu en iyi komutan savaşa gerek duymayan komutandır der. Bu zihinsel güç aynı zamanda kişinin kendisinin efendisi olmasını, nefsine karşı verdiği mücadeleyi kazanmasını, kendini bulmasını ve yapabiliyorsa kendini bilmesini de sağlar. Bu güç kendini sanat, felsefe, mantık, bilim vs ile de gösterir. </div><div>Gücün en üst noktası ise ruhsal güçtür. Parçası olduğumuz Bütünlük'ün, çokluktaki tekliğin bizim ruhumuza yansımasıdır o. Bu güç devreye en zor girenidir ve bir kere girdi mi de her daim aktiftir. Bu güce varmak ancak bir ayayışla olur, devamlı çaba, teslimiyet, adanmışlık, iman ve tevekkül ile. Bu Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaşi Veli, Taptuk Emre'nin aradığı ilahi aşktır. Onu bulan kendini bulur, Yüce Mevla'sını bulur. O'na varır ve O'nda erir. Ten kafesinden kurtulur. Acı ve ızfıraptan muaf olur, sefaya da belaya da eyvallah der. Artık Yüce Mevla ona razı olur. Bu noktada kalp gözü açılır ve ne beden, ne zihin, ne de duygular bu ilahi aşk şarabının verdiği tatmin ile boy ölçüşebilir. Zaten boy ölçüşecek bir şey de kalmaz. Her şey artık tektir. Dualist bir dünyada yaşarken, Teklik bilinciyle düşünmek ve yaşamaktır bu.</div><div><br></div><div>Sevgiler,</div><div>Kenan</div></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0Yeşilyurt Yeşilyurt39.556255 26.57211tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-33973960148252619992014-01-24T06:46:00.000-08:002014-01-24T06:46:09.702-08:00Sonsuz ARAYIŞ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjX1BL2l3h5jJDN-d5hWWnYwAYJzukwT2Qgf2gwtN4vmDmiB8ypZUr-DrAk-3wkn8go2-CujSxYN4wXI4j_GAzcGnI9VyUUkyOI59gNx-GJXZXYU5nefcXXHD0oG1roQLNoN2yiqXwWFcQ/s1600/Sonsuz+evren.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" closure_lm_171946="null" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjX1BL2l3h5jJDN-d5hWWnYwAYJzukwT2Qgf2gwtN4vmDmiB8ypZUr-DrAk-3wkn8go2-CujSxYN4wXI4j_GAzcGnI9VyUUkyOI59gNx-GJXZXYU5nefcXXHD0oG1roQLNoN2yiqXwWFcQ/s1600/Sonsuz+evren.jpg" height="240" mta="true" width="320" /></a></div>
<br />
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Bilgeliğin dudakları anlamayan kulaklara kapalıdır” – Kybalion<o:p></o:p></span></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İnsanlar her zaman doğum ile dünyaya gözlerini açtıkları o mucize anında kaybettikleri <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">BÜTÜNLÜĞÜ, BİRLİĞİ, İLAHİLİĞİ</b> arar dururlar. Bu kopuş her zaman bir yuvaya dönüş özlemini içimizde tetikler, aynı ılık yaz esintisinin bir ağacın yapraklarını kıpırdatması gibi. İnsanlar bu yüzden beşeri olan ile yetinmez ve kendilerinden daha büyük bir gücü ararlar. Tanrı’yı ararlar. “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Aramakla bulunmaz, ancak bulanlar arayanlardır</b>” misali çoğu insan bu arayışı kendi dışında bir yerlerde arar.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Ancak bazı az sayıda insan vardır ki, aradığımız şeyin kadim öğretiler, felsefeler ve Semavi dinlerde bahsedildiği gibi dışarıda değil kendi içimizde olduğunu görür. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Evet <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bu bir arayıştır</b>. Geldiğimiz kaynağa nasıl döneceğimize dair hissin getirdiği bir arayış. Kendimizi aşma isteğinin bir arayışı. Bilemediğimiz ama hissettiğimiz, sezgilerimizin mesajlarını deşifre edemediğimizden dolayı anlam veremediğimiz bir içsel çağrıdır bu. Bu arayış bizi erdemlere götürür. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Erdemler insandaki Tanrı parçacığıdır, insanın üstüne düşen İlahi ışıktır</b>. Bu yüzden erdemler insanları çeker. İnsanlar onları arar, ama tereddüt ile arar. Erdemler Tanrısal bütünlük, güzellik, iyiliğin sembolü olarak sahip olmak istediğimiz şeyler olarak bize göz kırparlar. Ama çoğu insan erdemleri ulaşılmaz deyip unutur. Bilmez ki, erdem dediğimiz şey insanlarda da var. Bilmez ki, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">beşeri erdem ile İlahi erdem farklıdır</b>. Bilmediği için korkar ve uzak durur. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ama çok az sayıda bir insan vardır ki, onlar kafalarını dünyevi, geçici zevklerden kaldırıp düşünür. Çünkü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bilinmeyeni bilmeye merak, gözle görünen bu düzene hayret ve açıklanamayana şüpheyle</b> bakar. Ancak çok daha az sayıda insan merak ve heves vadisinden geçip gerçekten <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bilmek ve öğrenmek</b> ister. Çünkü az sayıda insan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bilmenin getirdiği sorumluluğa</b> hazırdır. Zira <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">cehalet</b> tatlıdır ve kolaydır, sorumluluk gerektirmez. Bu yüzden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">çok az sayıda insan arayışını eylemle taçlandırma cesaretine sahiptir</b>. Bu az sayıda eyleme geçebilen kişiden çok daha azı ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">başladığını bitirme</b> azim, sebat, irade ve disiplinine sahiptir. Yoldaki engeller onları hedeflerinden alı koyar. Düştükleri zaman kalkmazlar, kalkamazlar ve gerilen lastiğin eski hareketsiz durumuna geri dönmesi misali eski uykuda ve farkındalıksız durumlarına geri dönerler. Yol ilerledikçe daha da zorlaşır aynı ekonomide “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">azalan verimler yasası</b>” ile tabir edildiği gibi. İlk zamanlarda bir adımla 100 adet bilgiye ulaşılırken artık 100 adımla 1 bilgiye ulaşmak gerekir ustalık yolunda. Her bir adımda yol sizi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">hırslar, tutkular, arzular, kötü düşünceler, yıkıcı duygular, bağımlılıklar, korkular, şüphe, endişe, dogmalar, taassup</b> ile sınar. Ama bu son birer adımlık dilimler aynı Orta Çağ katedral ustalarının sütunları çatıyla bağlamak için kullandıkları “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kilit taşı</b>”na benzer. O kilit taşı olmadan tüm yapı çöker veya dengesiz olur. İlk darbede yıkılır gider. Bu yüzden<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>çok az insan bu ustalık makamına erişebilir. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ustalık ise son nokta değildir. Ustalık yolu bile büyük sınamalara gebedir. Bilmenin ve öğretmenin getirdiği güç ve otorite doğru kullanıldığı sürece uygundur, ancak bu aşamada ego şişmesi yaşayan ustalar bir anda bulundukları yerden aşağı düşerler. Hatta Star Wars filmindeki gibi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">karanlık tarafa</b> da kayabilirler. Bu öyle bir tehlikeli durumdur ki büyük güce erişen ustalar ellerindeki gücü yanlış emellerle kullandıklarında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kontrolsüz güç</b> haline gelir, çevrelerini yakarlar. Aynı kara kuşağa sahip olan karetecinin kara kuşakta da 10 dan’lık yeni bir yolculuğa başlaması gibi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ustalık yolu da bu yüzden uzun ve zahmetlidir</b>. Aşama aşama ustalık mertebelerinde ilerlenir. Ustalıktan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">nefes aır verir gibi</b> yapmaya götüren büyük üstatlık yolu ise daha uzun zaman, sabır, sebat ve çalışma ister. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu sonsuz yolculuk nerede biter kimse bilmez. Oraya varan da elbette ki “vardım” demez, zira “vardım” dese o orada değildir. Yol ise herkese açıktır ama değildir de, çünkü “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bilgeliğin dudakları anlamayan kulaklara kapalıdır</b>”.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Copyright © 2014<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<span id="goog_1771334623"></span><span id="goog_1771334624"></span><br />
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-2858737073701407542014-01-20T02:40:00.000-08:002014-01-24T06:46:53.965-08:00Korkuyu Cesaretle Yenmek<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiI1e2Hw4FPU0qH1p2oMGoMwBs6NW9ZvzPdCNRdL6gyCq7k-1Cpkw5pf_bwpBaIyzI8IBp7yGq9CuW4jWjCbk9eAxo3CgeeuOriwisv8PwD15Sk0wtjIK6Hvxhn1mE79xgkzKDIND4dh_M/s1600/Korku+ve+cesaret.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" closure_lm_613618="null" cua="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiI1e2Hw4FPU0qH1p2oMGoMwBs6NW9ZvzPdCNRdL6gyCq7k-1Cpkw5pf_bwpBaIyzI8IBp7yGq9CuW4jWjCbk9eAxo3CgeeuOriwisv8PwD15Sk0wtjIK6Hvxhn1mE79xgkzKDIND4dh_M/s1600/Korku+ve+cesaret.JPG" /></a></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10.2pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 150%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“İhtiyatla desteklenmeyen cesaret beş para etmez.” - <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Shakespeare</b><o:p></o:p></span></span></i></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10.2pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 150%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Harikulade şeyler ancak içlerindeki bir şeyin koşulların üzerinde olduğuna inanma cesareti gösterenler tarafından yapılmıştır.” - <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bruce Barton</b><o:p></o:p></span></span></i></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10.2pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 150%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Onların peşinden gidecek cesaretiniz varsa, bütün rüyalar gerçek olabilir.” -<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Walt Disney</b><o:p></o:p></span></span></i></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 150%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Bir insan kendini adadığında ilahi taktir de o yönde hareket edecektir. Tüm olaylar diğer bir olayı desteklemek işin oluşur ve aksi taktirde hiçbir zaman ortaya çıkmaz. Bir akarsu boyunca oluşan tüm olaylar sadece bir karardan doğar. Hiçbir insanın </span></span></i><a href="http://kisiselbasari.com/tag/hayal" title="Posts tagged with hayal"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="color: windowtext; font-size: 10pt; line-height: 150%; mso-ansi-language: TR; text-decoration: none; text-underline: none;"><span style="font-family: Calibri;">hayal</span></span></i></a><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 150%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;"> edemeyeceği tüm umulmadık durumlar, oluşumlar ve maddi destek bu şekilde elde edilebilir. Elinizden geleni ve </span></span></i><a href="http://kisiselbasari.com/tag/hayal" title="Posts tagged with hayal"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="color: windowtext; font-size: 10pt; line-height: 150%; mso-ansi-language: TR; text-decoration: none; text-underline: none;"><span style="font-family: Calibri;">hayal</span></span></i></a><span style="font-family: Calibri;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 150%; mso-ansi-language: TR;"> edebileceğiniz her şeyi yapmaya hemen başlayın. Cesaret; deha, güç ve büyüyü de içinde saklar. Şimdi başlayın.” - <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Johann Wolfgang von Goethe</b></span></i><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 150%; mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></i></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İnsan acı, endişe, kaygı ile gerçek potansiyeline ulaşmaktan kendisini alı koyar. Bunları yaşar, çünkü korkar. Çünkü başka bir şey öğrenmemiştir. Öğrendiğini uygulamaktadır sadece. Tepki vererek daha kötü<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>olmasından veya elindekini kaybetmekten korkar. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İnsanın en büyük korkusu kaybetme korkusudur</b>. İçimizdeki zıtlıkları zihinsel olarak birleştirirsek, içsel gücümüzün hayal edileni tezahür ettirmesine engel olan korkumuzu üstesinden geliriz. Bu da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">cesaret ve risk almakla</b> olur. Eylemsiz bir cesaretten bahsetmiyorum. Önce zihinsel bir hazırlık gerekir ve sonra da o ilk rölanti halinden çıkmak için o ilk hareket başlar. Bu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ilk hareket zordur</b>, zira araba hareket halinden çıkınca onun bilinmedik bir yolda ilerlemesini yönetmek gerekir. Bilinmezligi yönetmek için gerçeklerle yüzleşmeye, bazen acı çekmeye ve hatta kaybetmeye hazır olmak gerekir. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ama bu yolculuk sadece olumsuzluklardan bezeli degil ki. Korku nehrinin ötesinde bambaşka fırsatlar, öğrenmenin getirdiği bilgelik, deneyimin getirdiği özgüven tabanlı daha üst kalitede bir hayat var. “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kozadan Çıkan Tırtıl</b>”ın hayatı bu. Özgürce uçan kelebeğin hayatı. Bu sizin hayatınız. Siz başkasının hayatını değil kendi hayatınızı yaşıyorsunuz ve tek bir hayatınız var. Hayallerinizi gerçekleştirmek için tek bir hayat, şimdiki hayat. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ne yapacaksanız bu hayatta yapacaksınız. Hem yarın ölecek gibi, hem de su kaplumbağası gibi uzun yaşayacakmış gibi yaşamalıyız. Tek başımıza değil sevdiklerimizle birlikte. </b>Bu yüzden korkularla yüzleşmek ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">aşırı analizin paraliz etmesine engel olalım</b>. Korkularımızın bizi hayallerimizden uzaklaştırmasına engel olalım. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">80 yaşına gelip de keşke demek yaşanmamış bir hayat demektir</b>. Robin Sharma’nın dediği gibi 20 yaş bedeninde olup da çoktan ölmüş çok insan vardır ve bu insanlar 80 yaşında bile keşke diyecek farkındalıkta olmadan rüzgardaki yaprak misali bir yaşam sonrası göçer, giderler. Ben böyle olmak istemiyorum ve farkındalığa sahip olan, uyanmış insanların da farklı düşündüğünü görmedim. Bu kesinlikle ama kesinlikle bencil bir yaşam<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>demek değil. Bu, kendi içinde mutlu insanın her zaman ve herkesle ve her durumda mutlu olacağını söylemek. Bu, kendindeki ışığı her gün artırarak başka mumlar yakmaya çalışarak bir hayatı geçirmek demek. Bu, bütünün mutluluğu için hizmet etmek, paylaşmak demek. Ama yine söylüyorum tüm bunları yaparken aileniz, sağlığınız, işiniz gibi sorumluluklarınızı arka plana atmadan yapmak en güzelidir. Sonuçta her şey denge ile alakalı. Her şey ölçüsünde güzeldir. Dengeden şaşmanın bedeli savurduğunuz bumerangı tekrar elinize almaktır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yolculuk hazineler saklıdır ve sadece cesurlara açar kapılarını. Hatalar olacaktır ama bu da öğrenmek içindir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Statik olan ölüdür ve öğrenemez</b>. Bu yüzden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">değişimi kabullen ve onu yönet</b>. Sun Tzu’nun dediği gibi “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">değişmeyenle karşılaştığında sen değişir ol</b>”. Aynı su gibi. Kadim Çin ve Japon felsefelerinde su çok sık kullanılan bir metafordur. Su akar ve her zaman yolunu bulur. Bir nehirde akarken taş çıksa önüne, durmaz, kızmaz, öfkelenmez ve o sabit taşın çevresinden dolanır, akar gider. Ama nehrin debisi ve akış hızı yeterince güçlüyse taşı söküp atar da. Farz edelim ki su bir bent ile karşılaştı. O zaman da durmayı ve sabretmeyi bilir. Su akmaya devam ettikçe suyun yüksekliği artar ve sonra bendi aşar, yine yoluna akarak devam eder. Hiç yükselmeden durduğu zaman bile toprağa nüfuz eder ya da bekler. Doğru an gelince yine akar gider. Ya da bir çatlak oluşmasını bekler ve o minik çatlaktan araya önce sızar, sonra uzun süre sonra o engeli patlatır. Su muhteşem bir semboldür ve evrendeki değişkenliği sembolize eder. Siz de bu yüzden su gibi olun.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="font-size: 18pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;">Ey kendini gerçekleştirmek isteyen ışık yolcusu!</span><span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"> Sen her daim hareket halinde ol; evrendeki yaşayan her şey gibi<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>ve her şeyden, her andan, her durumdan öğren. Su gibi ol. Unutma! “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Gezen kurt aç kalmaz</b>” ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her şey her zaman olması gerektiği gibi olur</b>. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Her olanın arkasında bizim iyiliğimizi amaç edinen bir ilahi niyet vardır</b>, çünkü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her şey ileriye doğru tekamül eder</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her şey tekamül için vardır</b>. Bu yüzden bir engelle karşılaştığında en büyük silahın cesaretindir. Korkular hayatındaki en büyük engelin olacaktır. Hz.İsa” <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">önce kral ol, sonra krallık gelecektir</b>” demiş. Kral olmak için kral gibi davranmak lazım, bunun için de kral gibi hissetmek. Yani içinde olmayan dışında da olamaz. Korkularını aşan kişi ise içinde kral olacaktır ve sonra içteki o muhteşem ilahi ışık dışarıyı aydınlatır. “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kaldır kendini aradan, çıksın ortaya Yaradan</b>” işte bunu söyler. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Siz cesaretle tahtınıza oturmak için harekete geçtiğinizde Goethe’nin yukarıdaki sözde bahsettiği gibi tüm evren sizin yolunuzda ilerlemeniz için size kapılarını açar. Ama bu kapı dikensiz bir gül gibi olmayacaktır, zira <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her dikende sizi size buldurmak maksatlı bir sebep vardır</b>. Sebep ortadan kalkınca zaten Nirvaya’ya varmış olursunuz, ama bu da bir başka yazı konusu...<o:p></o:p></span></span></div>
<span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;"><div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;">Kenan<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 12pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;">Copyright © 2014<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
</div>
</span></span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-25465655894581463722013-10-01T09:06:00.000-07:002013-10-01T09:06:33.541-07:00Anı yaşamak 6 – Keyif almak<div align="right" class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Anı yaşamak zihinde değil, kalpte olur” – Robin Sharma<o:p></o:p></span></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bir süredir anı yaşamaktan bahsediyorum ve bunu bir seri halinde adım adım inceleme nedenim <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kişinin hayat kalitesini doğrudan etkileyen ve herkesin sahip olabileceği bir beceri</b> olması. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Anı yaşamak için bu ana dek ortaya koyduğumuz adımlar şunlardı...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="background: white; margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: Calibri;">1.</span><span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yavaşla ve hayatının akışını kontrol et<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="background: white; margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: Calibri;">2.</span><span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayat akışını bölümlere ayır ve her dilime tam odaklan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><span style="mso-list: Ignore;"><span style="font-family: Calibri;">3.</span><span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Akıl berraklığını sağla ve koru; böylece aklın özgürlüğünü sağlar ve sezgilerinin önündeki engelleri kaldırarak sana daha kolay akmalarını sağlarsın<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bir sonraki aşama ise bana göre yaptığın işten keyif almak. Aksi takdirde yapılan iş, içinde bulunan an zulüm olur. Eğer insan sevdiği bir işi yapıyorsa zaten keyif almak kolay. Mesela bir resim çizmek hobin ise zaten fırçanı eline aldığın an yukarıdaki 3 basamağı da aşmış gitmişsindir. Öyle zamanlarda Einstein’in “Görecelilik Kuramı” gereği zamanın ne denli izafi olduğunu saate bakıp da anlarsın. Birkaç saat sanki birkaç dakika gibi akıp gider.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Mesele sevdiğin işleri yaparken değil, tercih etmediğin ve ya sevmediğin işleri de yaparken anı yaşayabilmek</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Zor olan Mevlana’nın dediği gibi önemli olan “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kimse yanında değilken, kimsenin bilmesine imkan olmadığı durumda bile harama el sürmemek</b>”tir. Zor olan her işte bir gelişim fırsatı vardır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevmediğin bir işi yaparken nasıl keyif alabilirsin ki diye bir soru gelebilir akla. Ancak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">hiçbirimiz bizi saran koşulların %100 kontrolüne sahip değiliz</b>. Ve kim her an sevdiği işi yaptığını söylerse yalan söyler. Rockefeller gibi zengin ve her imkana sahip bir insan bile sevmediği birçok iş yapar. Bunu neden yapar? Çünkü doğru olan odur ve o işin yapılması gerekir. Ya da mevcut şartlar ve konjonktür o an o işin yapılması için size hiçbir alternatif bırakmaz. Ya da bazı insanlar çıkar için o işi yaparlar. Kadim Hint Felsefesi’nde Karma Yoga’da bahsedildiği gibi çıkar için iş yapanlar, ağacın meyveleri için ağacı büyütürler. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Önemli olan sonucu için değil, doğru olduğu için bir işi yapmaktır</b>. Önemli olan sonuçlardan etkilenmemektir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Olumlu sonuçlar sürecin yan ürünüdür.</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bir şeyin yapılması o an için doğru ise ama bu iş sevmediğiniz bir iş ise yine doğru olanı yapmanın erdeminden ve hazzından dolayı bu işi yapmak göreceli kolaydır. Ama ya mevcut şartlar size bir şeyler dayatıyorsa...işte bu gerçek sınavdır. Böyle bir durumda önemli olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">elimizden geleni yapmak ve gerisini Allah’ın takdirine bırakmaktır.</b> Çin Felsefesi’nde denildiği gibi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Tao ile uyumlanmaktır</b>. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Uyumlanmak ise ancak kabul ile olabilir</b>. İnsan kabul etmediği bir şey ile uyumlanamaz. Burada bahsettiğim kabul elimizden gelenin en iyisini yaptığımız ve o şartlar altında o an için daha iyisini yapamayacağımızın kabulüdür. Olanın o an için olması gereken en iyisi olduğunun kabulüdür. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Her şey olması gerektiği gibi olur ve her zaman insan için en iyisi olur</b>...o an için kişi bunu anlamasa da. Zira <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">insan eksiklikleriyle sınanır.<o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu kabul öyle bir kabuldür ki eski dergahların tekamül okulları olduğu zamandan bir örnek vermek istiyorum. Bir adam mutlu ve huzurlu bilgelerin yaşadığı bir dergahı duyunca bu bilgeliği öğrenmek için kalkıp o dergaha gitmiş. Dergaha kabul edilmek için dergahın bulunduğu tepenin aşağısındaki ormandan odun kesip getirmesi söylenmiş. Adam gitmiş kesmiş tepeye dergaha doğru tırmanmaya başlamış. Söylene söylene gelmiş. Kan ter içinde kalmış. Üstat ona tekrar gitmesini ve odun getirmesini söylemiş. Adam yine gitmiş, sırtında odunlarla gelmiş ve yüzünden kızgınlığı okunuyormuş. Tekrar gitmesi söylenmiş.Sinirleri tepesine çıksa ve yüzüne bu vursa da tekrar ormana geri dönmüş. Günler günleri aylar ayları kovalamış. Adam ne zaman kabul edilmiş biliyor musunuz? Adam bir gün gelmiş ki ormandan sırtında odun yüklü tırmanırken ona bir çocuk çarpmış ama adam ona gülümseyerek sorun yok demiş ve tepeye vardığında sanki hiç yükü (??) yokmuş gibi mutlu ve huzurluymuş, iste o zaman. İşte budur anı yaşamak için ulaşmamız gereken keyif hali. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Her şeyden mutlu</b> olunan bir hal. Sakın bu hali Polyanna’nınkiyle karıştırmayın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Anı yaşamak ulvi bir hal değil ve insan keyif aldığı sürece buna devam edebilir. Bu bir görev de değildir, bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">var olma halidir</b>. O an, o mekanda tüm açık kalbiniz ve zihninizle bulunur, tam bir odaklanma ile akan her saniyenin farkında olur, her şeyi bir tanık zihniyeti ile gözlemler ve keyif alırsınız. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Anı yaşamak zihinde değil kalpte olur.<o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Copyright © 2013<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.</span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-68550516853558120452013-09-23T08:20:00.002-07:002013-09-23T08:20:29.555-07:00Anı yaşamak 5 - Zihin Açıklığı<span style="font-family: Calibri;">
<div align="right" class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">“Veren el, alan eldir” - Anonim<o:p></o:p></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Bir süredir anı yaşamaktan bahsediyoruz. Anı yaşamak için önce <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yavaşladık ve akışı kontrol altına aldık</b>. Sonra akışı yaşayabilmek için akışı oluşturan her bir anlar serisine <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kompartmanlar</b> dedik ve her kompartmanı hakkını vererek yaşamaya çalıştık. Ve kompartmanlar halinde akışta olabilmenin yollarını inceledik. Ancak bana göre sadece bunlar yeterli değil ve sonraki adım <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">zihin berraklığı</b>.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Anadolu kültürümüz bir harikadır ve inanılmaz bilgece söylenmiş ve günlük yaşamda kullanmamıza rağmen bilgeliği ve derinliğinin farkına var(a)madığımız muhteşem deyişlerle bezelidir. Bunlardan birisi de her sabah okula giden çocuğa söylenen “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Allah zihin açıklığı versin</b>” sözüdür.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Birçok insan zihin açıklığından kişinin söyleneni kolay algıladığı, öğretileni hemen kaptığı, söyleneni aklı ve gönlü ile dinlediği bir zihinsel hali anlar. Bu doğru ancak genellikle bu sözün derinliğini anlamadan sadece yüzeydeki mesaj ile yetiniliyor. Bir alt detaya inmek için şunu sormak lazım...<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">zihin açıklığını ne sağlar</b>?<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Zihin açıklığını ben <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">aklın berraklığı</b> diye tanımlıyorum. Berrak, temiz, saf ve katıksız. Bir alt detaya daha inebilmek için ise şunu soruyorum...<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">aklın berraklığı nasıl sağlanır</b>? <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Korku, acı, endişe ve kaygı, ulaşılmak istenen berraklığın ve açıklığın önündeki engeldir</b>. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Maymun zihin</b> zaten doğası gereği her an fikirden fikre atlar durur ve egodan dolayı genelde olumsuzluklara takılmaya meyillidir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Korkusu olmayan bir insan cesaret penceresinden bakar</b> ve negatifi aklına sokmaz. Sadece fırsat görür. Endişe önlem almak için doğaldır ama panikleyen ve acabalarla yaşayan bir insan nasıl berrak bir zihne sahip olabilir ki? <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Korku, endişe, acı her zaman bu zıtlıklar dünyasında var olacaktır</b>; önemli olan bunları dönüştürmek ve dış unsurların zihnimizi etkilememesi için çalışmaktır. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">En önemli işimiz “etkilenmeme sanatını” nefes alır verir gibi kullanmaktır</b>. Bu şekilde hiçbir olumsuz fikrin aklımızda kirli ayaklarıyla yürümesine izin vermeyiz ve zihin berraklığı ve açıklığına sahip oluruz.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Zihin açıklığı neden mi önemli?</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> Temiz ve açık bir zihin, hayatın gitgeli içinde zıtlıklar arasında top gibi giden gelen düşüncelerden yorulmamış ve boğulmamıştır. Bu haliyle de sezgileriyle tüm evrenin ve hayatın bilgisinin kendisine akmasına izin veren boş bir kap gibidir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Almak için önce kabımızı boşaltmalıyız ve boş olan kabı her zaman evren doldurur ve istediğimiz güzelliklerle doldurur</b>. İşte bu yüzden kadim bir sözün dediği gibi “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">düşüncelerimizden bile sorumluyuz</b>”. Bu yüzden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sezgilerimiz bizi evrensel bilgelik ve kozmik bilinçle birleştiren en önemli unsurdur</b>. Zihin berraklığına sahip bir insan bir nevi İlahi bilgeliğe her an wi-fi ile bağlı bir insan gibidir. Her an sisteme bağlıdır ve ilham alır.Kaynak zaten her an oradadır ama biz bağlı değilizdir. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Zihin açıklığı olmayan insan ise bir içme suyu havuzunda yüzen ama korkudan ağzını açmadığı için su içemeyip susuz kalan insan gibidir. Bu gibi bir insan arada bir sanat, aşk, hayaller vs ile arada bir ilahi bilgelik ağına bağlanır ama hemen hattan düşer, çünkü anlık kanallarla hatta bağlanmıştır.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Zihin açıklığı anı yaşamak ve bu hali korumak için çok önemli. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Zihni açık bir insan karşısına çıkan sorunlara takılmayacak ve bayırdan akan ve önüne ilk çıkan kayaya takılmayıp çevresinden dolanarak tekrar aşağıya özgürce akan bir su akıntısı gibi her an hayat oyununda akışta olacaktır</b>. Zira sorunları algılama biçimi diğerlerinden değişiktir ve her zaman “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">nasıl fırsata çeviririm?</b>” mantığı ile engelleri aşar ve hiçbir engele takılmaz. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Engel yoktur, deneyim vardır</b> onun için. Bu yüzden de anı yaşar. Bu arada anı yaşamak demek sorunsuz bir ortamda anı yaşamak demek değildir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Zihin açıklığına sahip ve bunu korumasını bilen bir insan her ortamda, her koşulda, herkes ile anı yaşayabilir</b>. Zira o okyanusu kasıp kavuran fırtınanın üstüne çıkmıştır ve bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">üstten bakarak zihin açıklığını korur</b>. Bu şekilde de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her ortamı, koşulu, insanı olduğu gibi tüm gerçekliği ile görür ve yaşar</b>.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Zihin açıklığı anı yaşayan insanın bunu kalıcı kılabilmesi için elzemdir</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Ancak bu şekilde yaşadığı dünyanın bir parçası olur ama onu bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">tanık zihniyeti</b> ile etkilenmeden seyreder. Etkilenmemekten kastım ise duygusuz, donuk, garip olmak değil, kendisinin doğal parçası olan duyguları yaşamak ama bunlardan etkilenmemektir.Onlara bağlanmamaktır. Samadhi’de bahsedildiği gibi “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">gözlenen değil, gözleyen olmak</b>”tır.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Kenan<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Copyright © 2013<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
</div>
</span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-70717362433009827472013-09-19T04:56:00.000-07:002013-09-19T04:56:53.085-07:00Anı yaşamak 4- nasıl bölümler halinde yaşarsın?<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Anı yaşamak için önce yavaşlamak lazım demiştik ve sonra anda kalabilmek için hayatı kompartmanlar ve ya bölümler vaya dilimler halinde yaşamaktan bahsettik. İlk adım olan<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"> yavaşlamak</b> kişinin hız yapmasını engeller ve anı yaşamasını engelleyen faktörler üstünde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kontrol</b> sağlaması için kapı açar. Akla düşünmek için fırsat verir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Aklın özgürlüğünü</b> tekrar ele almak için kişiye izin verir. Bu şekilde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">farkındalık</b> ve de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">oto kontrol</b> artar. İkinci adım olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">dilimlere ayırmak</b> ise her akışı duygu ve olayların yaşandığı alt birimlere ayırarak ana odaklanmak için fırsat verir. Zira <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">odaklanmak</b> kilit taşıdır. Bu şekilde o anda zihnen var olabiliyoruz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Peki kayatı bilimler veya kompartmanlar halinde yaşamak için ne yapmalı? Öncelikle düşünmeyi kolaylaştırmak ve yaratıcı çözümlere daha kolay ulaşmak için <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sistem yaklaşımı</b> ile düşünürsek, bir kapalı sistem girdilerden ve çıktıdan oluşur. Girdileri oluşturan unsur ve parametreleri kontrol etmek ile çıktılar üstünden kontrol sahibi olmak pekala mümkün ama <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kısmete de yer bırakmak</b> şartıyla. Yani i<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">şin püf noktası anı yaşamaya engel olan unsurlar üstünde kontrol sahibi olmaktır</b>. Burada anı yaşamaya engel olan şeyler kişinin dikkatini dağıtan ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">zihin açıklığını</b> anı yaşamasına engel olacak şekilde dağıtan unsurlardır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Anı yaşamayı etkileyen girdiler neler olabilir diye işe başlayalım. Her girdi ille de olumsuz olacak diye birşey yok. Olumsuzluklar zaten adı üstünde insanı engeller. Ancak bazı olumlu şeyler de vardır ki o an yaşadığınız akışta olma haline müdahale eder. Etkileyici unsurlar olumsuz düşünceler, yıkıcı hisler yaratan duygusal yükler, ansızın meydana gelen ve müdahale etmeniz gereken bir olay, etki alanınız dışında gelişen ve sizi etkileyen force majör olaylar, acil ve önemli olmayan bir konuda kapınızı çalan ve hayır diyemediğiniz bir kişi,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>maymum zihnin daldan dala atlamaları, önceliklerinizi net belirleyememekten dolayı neye odaklanacağınızı seçmemek veya seçememek, olaylar karşısında düşünmeden hemen anlam çıkarmak ve yaptığınız işi bırakmak, erdemli davranmayıp kendinizi uygunsuz duruma düşürmek ve sorumlusu olmadığınız şeyleri üstlenmek zorunda kalmak, boşa kafa yormak ve etkilenmek vs vs...Ayrıca girdileri sınıflandırırken onları geçmiş, şimdi ve geleceğe dönük incelemeliyiz. Ve anı yaşamak şimdi ile alakalı. Şimdi ve bu andan daha başka gerçeklik yok.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Girdileri yönetmek adına aklıma gelen bazı örnekleri paylaşmak istiyorum.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Aynı anda tek bir işe odaklanın ve mümkün olduğunca bunu koruyun. L</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">aptopta birşeyler yazarken size laf anlatan bir kişi dinlenemez.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Hayattaki önceliklerinizi iyi belirleyin ve hayatınızı buna göre yaşayın.</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> Hiçbir şeyin bunun önüne geçmesine izin vermeyin, ama kaskatı da olmayın.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Sadece doğru olanı yapın. Doğru yağmadığınız şeyler o gittiğiniz iş toplantısında da beyninizi kemirir ve sizin o anı yaşamanızı engeller. Siz doğru olanı yaptığınızda doğru kişiler sizi anlayacaktır. Doğru kişilerle bir arada değilseniz zaten o ortamı sorgulamalısınız.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Bir yerde iseniz sadece orada olmak istediğiniz için olun.</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> Tersi durum kendinize yalan söylemektir ve orada olsanız bile aklınız başka yerde olur. Zaten bir süre sonra hata yaparsınız.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Odaklanın ve o anın hakkını verin. </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Örneğin, eve gelince çocğunuzla oyun oynuyorsunuz ama ama fiziken orada olsanız da zihnen değilsiniz. Ayrıca çocuklar hiç de saf ve aptal değiller ve sizin o an sırada olmadığınızı hemen anlarlar. Ve siz ona şeklen ilgilenmeyi öğretirsiniz. Çocuklarla oyun oynamaktan daha iyi meditasyon yoktur. Ne hamama gidip stres atmak, ne TV izlemek, ne spor, ne Yoga...hiçbir şey onlarla geçirilen o kutsal anların sizi iyileştirici ve mutlu eden anlarının yerini tutamaz. Bu fırsat kaçmaz. Nefes alın ve o an çocuğa odaklanın. Sadece onun istediği oyunları oynayın. Bir bakmışsınız 1 saat geçiş ve siz fark etmemişsiniz. Ve aklınız bir pamuk gibi saf ve temiz.<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Sadece etki alanınız içindekilere odaklanın. </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Hayatta her şeyi kontrol edemezsiniz. Bazı şeyler etki alanınız içindedir bazılar ise dışında.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Kendi imkan ve beceriliriniz dahilindeki işlerle ilgilenmek kesintisiz odaklanma imkanını size verir. Ayrıca enerjinizi boşa harcamazsınız.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Doğru yolda yürüdüğünüzden emin olun.</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> Yaptığınız her şey yaşam amacınız ile ilintili olsun ki odaklanacağınız anın hakkını verecek istek, tutkuya ve coşkuya sahip olun. İstek, tutkuya ve coşkuya diğer anahtarlardır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Bedeninizi ve iç sesinizi dinleyin.</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> Bedeniniz bilgedir ve iç sesiniz size doğru olanı söyler. İç sesiniz bir ön uyarı sistemi gibidir ve bunu dinlerseniz uygunsuz durumlara düşmezsiniz. İç sesiniz ve bedeninizde olumsuz durumlarda meydana gelen uyarı niteliğindeki “örümcek hisleri” size gerekli uyarıcıları verir. Bunları dinleyin ve bu bilgelikten yararlanın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Olumsuz fikirleri olumlu ile değiştirin. </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Aklınıza kötü ve ya olumsuz bir düşünce mi geldi, derin bir diyafram nefesi alın ve nefes alırken o derin ve güçlü nefesin içinizdeki ve beyninizdeki tüm olumsuz düşünceyi yıkayıp attığını düşünün ve hemen düşüncenizi olumlu bir düşünce ile değiştirin. Eskisini geride bırakın gitsin. Unutun gitsin. Gandhi’nin dediği gibi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">olumsuz düşüncelerin zihninizi kirli ayaklarıyla kirletmesine izin vermeyin</b>. Anı yaşamanıza engel olumsuz düşünceleri üstünüze almayın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Empati kurun. İzlenimlerinize yanlış anlamlar yüklemeyin. </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Başkalarının davranışlarının kendi algı filterelerimizden geçirerek anlamlandırırız. Ve çoğu insan hemen kendi algısına göre yargıya varır. Kişilere takılmayın, olayları kişiselleştirmeyin. Tersini yapmak enerjinizi boşa harcar ve değerli zamanınızı alıp götürür. Sadece önemli olana odaklanın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Samuray Umarsızlığı ile yürüyün. </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Aynı örnekten gidersek, kimse sizi yanlış anlamaz, yanlış anlayan ise halden anlamaz ise siz <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">doğru olanı yaptığınız sürece</b> bunun önemi yoktur. Yani siz doğru yaptığınız sürece biraz <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">umarsız olmak</b> iyidir. Herkesi memnun edemezsiniz. Bırakın konuşan konuşsun ama mutlaka ama mutlaka doğru söylediklerini de alın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Olumsuzluklar karşısında kaygılanmayın . </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Farz edelim ki yanlış yaptınız. Evet bu bir yanlış olabilir ama siz ne öğrendiniz?. Almanız gereken dersi alın ve bir daha tekrarlamamak üzere yolunuza devam edin. Olan oldu, Hatanızı hemen <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">özür dile</b>yerek <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">telafi edin</b>. Yani <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kabul</b> edin ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kendinizi yargılamayın</b>. Bu bir tecrübe ve sadece sizin bir şey öğrenmeniz için yaşandı. Düşüne düşüne kafanızda yaşarsanız anı yaşamaktan uzaklaşırsınız. Her şeyin bir zamanı vardır ve zamanı gelince kaygılanırsınız. Sadece o an geldiğinde o hissi yönetecek metanete sahip olduğunuzdan emin olun.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Akıl berraklığını koruyun.</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> Berrak ve temiz bir zihin odaklanmak için elzemdir. Bunu etkileyen unsurlara izin vermeyin.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Enerjinizi iyi kullanın.</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> Eenerji kullanını SunTzu’nun “Savaş Sanatı” adlı kitabında üstünde durduğu başarı kriterlerinden biridir. Sadece önemli olana odaklanın ve gereği kadar enerji harcayın. Önemli olan tek atımlık kurşunla başarılı olmak değil uzun vadede her attığınız kurşunla hedefi her seferinde bir kerede vurmaktır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Zor anlarda düşünmeden harekete geçmeyin ve kendinizi uygunsuz durumlara sokmayın. </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Hiç bir durumda kimseyi anlık sinirle kırmayın. Evet sizi bilen sineye çeker ama hep çekmesini beklemek beyhude bir fikirdir. Zira o beklese de zamanla o kişide duygusal yaralar açılır ve kendi bile bunun farkına varmaz. Bumerang eninde sonunda size geri döner ve elinizi yakar. Önce durumu ve koşulları alnayın, empati kurun sonra fikre varın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Hiç bir duyguyu ertelemeyin. Duygularınızı paylaşın. </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Sevdiğinizi mi söylemek istiyorsanız, kesinlikle içinizde tutmayın ve söyleyin. “Şimdi doğru zaman değil”, ya da “son bir haftadır hep ben diyorum, ama o demiyor” gibi şeylerle kafanızı bulandırmayın. Söyleyin. Bir gün gelir söyleyeme fırsatınız olmayabilir. İçinizde tutmayın. Bir kişiye olumsuz geribildirim verecekseniz de bunu bekleymeden yapın ama doğru tarz, mekan ve zamanda yapın. Debby Ford’un bahsettiği gibi içinize attğınız her şey size geri döner; aynı bir deniz topunu su altında tutmaya çalışmak ve sonra topun kaçıp suratınız çarpması gibi. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hiç bir şeyi ve sorunu ertelemeyin.<o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Uyumlanma sanatını uygulayın. </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Hayatın akışında sürüklenen ve bu akış içinde kendi akışımızı kontrol etmeye çalışan ağaç yaprakları gibiyiz. Herşeyi biz belirlemiyoruz ve makro ve mikro kozmos içinde küçük ve önemli bir yere sahibiz. Herşeyi bilen bir tek Allah’tır. İşi %80 planlayıp gerisini Allah’a bırakmak mantıklı olandır. Gayret-kısmet misali.<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">HAYIR demeyi bilin</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Gün içinde bir sürü insan sizden bir şey ister. Herkese evet diyemezsniz. Bazen önemli ve öncelikli bir şeyle uğraşıyorsanız, gelen talep o an için acil değilse, sonra konuşalım dersiniz. Ve söz verdiğiniz gibi işiniz bitince gider konuşursunuz. Ama size ait o zamanı kullanırsınız. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Kafanızın içinde yaşamayın. </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Geleceğe dair plan yapmak iyidir ama her anı o ne olacak, bu ne olacak? Ya öyle olursa şu ne olur? Gibi komplo teorileriyle geçirerek kendi kafanızın içinde sanal yaşamak beyhudedir. Kaçırılan bir yaşam fırsatıdır. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Hiç bir zaman KEŞKE demeyin</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">? “Keşke böyle yapsaydım. “Ah aptal kafam” gibi fikirlerle değerli zamanınızı boşa geçirmeyin. Geçmişe geri dönemezsiniz ve geçmişten ders alıp, hatanızı tekrar etmeyin. İyiden de güçlü yanlarınızı görmek ve kullanmak için feyz alın. Düşüne düşüne kafanızı geçmişe takılmayın. Feyz alın ve ileriye bakın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Hayat misyonunuzu bulun ve önceliklerinizi belirleyin</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Bunu hayatınızda oynadığınız anne/baba, patron, çalışan, oğul, arkadaş, dost vs gibi tüm rollerinizi kapsayacak şekilde belirleyin. Belirleyin ve günlük yaşam planınızı buna göre yapın ve planınıza göre yaşayın. Plan demek katı olmak demek değil. Gerekli esnekliğe de sahip olun ve değişime açık olun. Bunu yaptınız mı zor bir durumla karşılaştığınızda hangi yöne sapacağınızı belirlemek kolaydır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Negatif stresi proaktif yönetin. </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Stres canlılarda zor durumlarla anlık olarak baş edebilmek ve hayatta kalabilmek için vardır ama hep size arkadaş olsun diye yoktur. Stres anı yaşama kapasitenizi düşürür. Stresin size yaklaşmasına engel olun. Nasıl mı?<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 72pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level2 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: 'Courier New'; mso-ansi-language: TR; mso-fareast-font-family: 'Courier New';"><span style="mso-list: Ignore;">o<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yatmadan önce iş güç düşünmeyin. İşinizi ve sorunuzu uykunuza taşımayın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 72pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level2 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: 'Courier New'; mso-ansi-language: TR; mso-fareast-font-family: 'Courier New';"><span style="mso-list: Ignore;">o<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Güne nasıl başlarsanız gün öyle devam eder. Sabah kalkınca balkona çıkın ve güne gülerek merhaba deyin. Derin bir nefes çekip içinize doldurun. Minnet ve teşekkür edin. Banyoda yüzünüzü yıkarken kendinize bakıp değerli olduğunuzu hatırlayın, hissedin.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 72pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level2 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: 'Courier New'; mso-ansi-language: TR; mso-fareast-font-family: 'Courier New';"><span style="mso-list: Ignore;">o<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Haftaya nasıl başlarsanız öyle devam edersiniz. İnanın buna. O yüzden özel bir durum olmadığı sürece Pazartesileri işten zamanında çıkın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 72pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level2 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: 'Courier New'; mso-ansi-language: TR; mso-fareast-font-family: 'Courier New';"><span style="mso-list: Ignore;">o<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayatta %100 memnuniyet yoktur. İnsanı cennete koyun “burası neden altından değil” gibi bir bahane ile bir diğer gelir mutsuz olur. Elinizden geleni yaptıysanız, üzülmeyin ve insanların dediklerini üstünüze almayın. Doğru denilenler hariç tabii.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 72pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level2 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: 'Courier New'; mso-ansi-language: TR; mso-fareast-font-family: 'Courier New';"><span style="mso-list: Ignore;">o<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Gerçekten önemli ve acil olan işler için tabii ki koşulacaktır ama sizi boşu boşuna koşturup enerjinizi çalacak insan ve olayların kuklası olmayın. HAYIR deyin.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 72pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level2 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: 'Courier New'; mso-ansi-language: TR; mso-fareast-font-family: 'Courier New';"><span style="mso-list: Ignore;">o<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Geleceğe dair ACABAlarla yaşamayın. Planlayın ama hayatın sizin için olması gereken en güzel her zaman getireceğini de bilerek kendinizi imanla akışa bırakın ve yaşayın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 72pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level2 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: 'Courier New'; mso-ansi-language: TR; mso-fareast-font-family: 'Courier New';"><span style="mso-list: Ignore;">o<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Övgüden de sövgüden de etkilenmeyin. Ne aşırı heyecanın kuklası olun ne de eleştiri uzmanlarının piyonu olun.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 72pt; mso-add-space: auto; mso-list: l0 level2 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: 'Courier New'; mso-ansi-language: TR; mso-fareast-font-family: 'Courier New';"><span style="mso-list: Ignore;">o<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İnsanlar için gereksiz iş üstlenmeyin. Kendi kendilerine kalmalarına, düşünmelerine ve öğrenmelerine izin verin. Delege etmeniz gereken ama yapmadığınız iş size kalır ve sonra görev olur kalır ve sizden çalar.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Duygularınızı yaşayın ama kölesi olmayın</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Kızacaksanız kızın ama tüm gün sürmesin. Bu size ve çevrenize zarar verir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Unutmayı öğrenin.</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> Kimse mükemmel değil ve herkes doğru bildiğini yapabiliyor. Yargılamayın, suçlamayın. Tepkinizi verin ama unutun gitsin. Duygusal yükünüzü yanınızda taşımayın. Her yeni kompartman unutmak için bir fırsattır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Sorunlarla ve insanlarla yüzleşme becerinizi geliştirin</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. İyi ve ya kötü hiçbir şeyi içinizde tutmayın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Çeşitlilikleri kabul edin ve takdir edin.</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> Herkes ayrıı bir değer ve çeşitliliktir. İzin verin. Sadece önemli olan şeyleri sizin alanınıza giriyorsa kontrol edin.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="margin: 0cm 0cm 10pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kişilerin oldukları gibi olmasına zin verin.<o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt 18pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Daha çok şey yazılabilir ama fark ettiyseniz anı yaşamak sadece ama sadece zihinsel bir beceri. Zihin berraklığınızı ve dinginliğinizi koruyamadığınız her şey sizi anı yaşamaktan uzak tutar. Özeti bu ve bu bir nirvana hali değil. Önemli olan bunun mümkün olduğunu bilmek ve nasıl yapılacağını anlamak. Sonrası pratiğe kalmış. Unutmayın <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">birisi yapabiliyorsa herkes yapabilir</b>.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt 18pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt 18pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt 18pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt 18pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Copyright © 2013<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.</span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-15967693301243647102013-09-12T08:58:00.000-07:002013-09-12T08:58:05.465-07:00Anı nasıl yaşarsın?...Hayatı Bölümlere Ayırmak<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<a href="http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/09/an-yasamak.html"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/09/an-yasamak.html</span></span></a><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;"> isimli yazımda başlayan ve “yavaşlamanın gücü”nü işleyerek (</span><a href="http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/09/an-nasl-yasarsnyavaslamanin-gucu.html"><span style="font-family: Calibri;">http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/09/an-nasl-yasarsnyavaslamanin-gucu.html</span></a><span style="font-family: Calibri;">)<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>devam eden “anı yaşamak” yazısının devamıdır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yavaşlamak anı yaşamak için bence ilk kilit taşı ve bunu yapabilmek için insanın kendine bir fren koyması gerekiyor. Bu freni koymak her zaman kolay değil, zira bazen hayatın akışı insanın akış dışına çıkmasına izin vermiyor. İnsan öyle anlar ve koşullar ile sınanabiliyor ki, işte o zaman kadim “savaş sanatları”nda bahsedilen <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sabırla beklemek ve “Tao” ile uyumlanma</b> vakti oluyor. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Beklemek ve doğru anın gelmesi için tetikte olmak</b>. Sabretmek ve bu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">deneyimin içindeki mesajları okuyarak, öğrenmek</b> ve daha güçlü çıkmak. Zira <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">hiçbir şey kalıcı değildir</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">hayattaki zıt 2 kutuplar arasındaki salımına tabidir (<a href="http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/06/neden-dunyada-bunca-kargasa-var.html">http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/06/neden-dunyada-bunca-kargasa-var.html</a>)</b>. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Ama bu durumlar dışında pekala öz <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">farkındalık , irade ve çaba ile akışın dışında kalmak</b> mümkün. Bizler <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">hür ve özgür irademizle yaşadığımız durum ve hallerin bize dayattığından fazlasıyız</b>. Seçim hakkımızı kullanarak koşullara verdiğimiz tepkilerimizi seçip <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her koşulda yüce, asil ve sevgi dolu yaşayabiliriz</b>.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Anı yaşamak için yöntemlerden biri olan “yavaşlamak”tan sonraki adım “hayatı bölümler halinde yaşamak”. Ben buna “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kompartmanlar halinde yaşamak</b>” diyorum. Bilirsiniz yolcu trenleri kompartmanlardan oluşur ve her bir kompartman bir diğerinden ayrıdır. Kişinin yaşamı da farklı kompartmanlarda yaşadığı durumlardan ibarettir. Kompartmanların sınırları yaşanılan hal ve durumların başlangıç ve bitiş süreleridir. Her kompartman o hal ve durumun yaşandığı anların toplamından oluşur ve o durum bitince yeni kompartmanlara geçilir. Her kompartmanda ayrı koşullar altında farklı olaylar yaşar. O kompartmanda işi bitince bir diğerine geçer ve kompartmanların birbiri ardına zincir gibi dizilmesi yaşamı oluşturur. Bu aynı her yaşadığımız anın film kamerası tarafından çekilmesi ve her bir anı yansıtan çekilen filmlerin arka arkaya oynatılmasıyla bir film çekilmesi gibidir. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kompartman ile anlık ve tek bir saniye için yaşadığımız yaşam karesinden bahsetmiyorum. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Her bir kompartmanda beli bir sahne yaşıyoruz ve bu birkaç saniye de sürebilir, birkaç saat de</b>. Örnek verelim. <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Farz edelim ki, o sabah kalktınız ve işe giderken bebeğiniz ağladı. Tam da önemli bir toplantınız var ve eşiniz de hasta olmasına rağmen tüm gece uyumamış. Hemen çocukla ilgilendiniz <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">(1)</b> ve uyutup yola koyuldunuz <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">(2).</b> Ama geç kaldınız ya, kafanızda “ne bu şans!!” vs diye kurmaya başladınız. Toplantıya geç kaldınız ve özür dilediniz ve tüm toplantı boyunca mahcup hissederek toplantıdan istediğiniz performansı alamadınız <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">(3).</b> Toplantı çıkışı limanda konteynerinizin boşaltılırken düştüğü haberinizi aldınız ve mallarınızın hasar gördüğünü öğrendiniz. Gün boyu bu işin koşturmacası <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">(4)</b> sonucu eve gidiyorsunuz ve yemek <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">(5) </b>sonrası küçük bebeğiniz sizinle oynamak istiyor. Oynuyorsunuz <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">(6)</b> ama şeklen. Kafanızda o gün olanlar var. Ve sonra TV karşınızda oturup <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">(7)</b> uyurken yine günlük stresi bir hatılıyor bir unutuyorsunuz, hatta eşinizle bile birkaç kelime ancak etmişsiniz. Ve bakmışsınız ki sızmış kalmışsınız <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">(8).</b> Sabah kalkınca ise üstünüzde bir ağırlık var zira tüm gece uyumak ve uyumamak arasından gidip gelmişsiniz <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">(9).</b> Ve işe giderken bir önceki günü düşünerek “ne bu yahu” diyerek gidiyorsunuz <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">(10).</b> <o:p></o:p></i></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Üstteki paragraf ile kaba bir örnek vermek istedim ve 10 adet kompartmanı sayılarla belirttim. Her kompartman yaşanılan hal ve durumları belirtiyor ve birisi 2 dakika iken, diğeri 20 dakika, bir diğeri 10 saniye sürebiliyor. Hangi birimiz bu tür bir tecrübeden geçmemişizdir ki? <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Herkes rüzgarın önünde yaprak olup savrulduğunu hissettiği zamanlar yaşar</b>. Hatta çoğu insan tüm hayatını böyle yaşar. Fakat fark ettiyseniz bu örneği yaşayan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kişi her kompartmanda yaşadığı duyguları o kompartmanda bırakamaz</b>. Bir sonraki kompartmana da taşır ve bu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">duygusal yükle o kompartmandaki anların hakkını veremez</b>, o anlardaki güzellikleri göremez ve hatta o anların getirdiği zorluklardan öğrenme fırsatını elde edemez. Sanki Hobbitlerle yolculuk eden “yüzük taşıyıcı”dır. Sadece bir önceki kompartman değil, o kompartmandan önceki hatırlayabildiği tüm kompartmanların duygusal yükünü her yeni kompartmanda taşır. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hafızası allak bullak bir şekilde hayvanların ormandaki yaşam mücadelesi gibi bilinçsizce yaşar</b>, sadece kızdırılan kobranın kabarması gibi tepki verir ve “insan düşündüğü için hayvandan farklıdır” diye de avunur.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yapılacak olan tek bir şey vardır; o da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her kompartmanı o kompartmanda bırakmaktır</b>. Her kompartmanın duygusal yükünü orada bırakmak ve bir sonrakine taşımamaktır. Çok teorik hatta uçuk görünüyor değil mi? Ama öyle değil. Neden olsun ki? Bugün yoga ve meditasyon ile insanın düşünce ve duygularını kontrol edebildiğine inanılabilirken neden bu zor olsun ki? <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bazı şeyler yaşanacaktır ve ondan kaçış yoktur.</b> O an başımıza gelen iyi ve ya zor durumları olabildiğince yaşar, zorluklara karşı mücadele eder, güzellikleri sindiririz. Hatta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yere düşsek bile yerden toprakla kalkarız</b>. O an <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ne önceki kompartmanda olan olayları düşünür durur, ne de kafamızda hesaplaşırız</b>. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ne de bir sonraki kompartmanda olacakları hayal eder henüz gerçekleşmeyen ihtimaller havuzunda yüzeriz. Sadece o kompartmanda olan biteni yaşar, O’ndan gelene “eyvallah” der ve o tecrübeden öğreniriz. Ne şikayet etmeye gerek vardır ne de dedikodu yapıp kendimizi rahatlatmaya. Ünlü Samuray Musashi’nin dediği gibi “acıkınca yer, yorulunca uyuruz”, aynı çocuklar gibi. Ne öncesi, ne sonrası, sadece şimdi. <o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu ne umarsızlıktır, ne de vurdumduymazlık, ne de kalın kafalılık ve ya kalın derililik. Ne de tembelliktir. Ne de boşvermişlik ve ya kendini bırakmadır. Bu, bir dilenci olan ve “bir sonraki yaşamında kral olacağım diye şimdiye bakmıyorum” diyen bir Hint fakirinin koyvermesi de değildir. Ben <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kontrollü bir izin verme halinden bahsediyorum. Bir akışta olma hali.<o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayatı kompartmanlar halinde nasıl yaşarsın? Bu da sonraki yazı olsun.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Copyright © 2013<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.</span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-21370100326526218982013-09-05T04:30:00.000-07:002013-09-05T04:33:29.999-07:00Anı nasıl yaşarsın...YAVAŞLAMANIN GÜCÜ<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><a href="http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/09/an-yasamak.html"><span style="font-family: Calibri;">http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/09/an-yasamak.html</span></a><span style="font-family: Calibri;"> isimli yazımda “anı yaşamak” konusunu kendime göre işledim. Anı yaşamak daha kaliteli bir yaşam sürmek ve gerçeklerden kopmadan hayattan keyif alarak akışta olmak için bir anahtar. Anı yaşamak bir samadhi, nirvana, mokşa hali değil ancak bu yola girmek isteyen için bir basamak. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Spor, namaz, tefekkür, meditasyon, hobi ile uğraşma vs gibi aktivitelerle herkes hayatında birçok kez anı yaşar ama bunun farkına varmaz. Bu bilinçli değil o an için bilinçsizce sağlanan bir durumdur. Önemli olan bunu bilinçlice yapmaktır. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Peki NASIL? Kendimce anlatmaya çalışayım. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Her şey yine farkındalık ve öz gözlem ile başlıyor</b>. Farkındalıkla yaşanan bir hayatta insanın önünden ne fırsatlar, ne mesajlar geçer gider ama kişi onları görmesine rağmen farketmez. Öz gözlem kişinin kendi içine bakması ve iyi ve eksik yaptığı şeyleri olduğu gibi görmesidir. Görmek anlamak olmadığına göre görülen şeylerin <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">olduğu gibi kabul</b> edilebilmesi becerisi de öz gözlemden sonraki adım. Ve sonraki adım ise eylem aşaması.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bence ilk adım <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">YAVAŞLAMAK</b>. Daha doğrusu yavaşlayabilmek. Yaşadığımız yüzyıl “hız” çağı. Her şey en hızlı bir şekilde ve en düşük maliyetle yapılmalı. Rekabetin temel kavramı bu; zira rakipler daha hızlı olabilir. Aman dikkatttt !! Daha hızlı ve yeni ürünler piyasaya sürebilir ve sen geride kalabilirsin. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>İş yaşamındaki insanlar daha hızlı gelişebilir ve ya kariyer basamaklarını tırmanabilir ve sen geride kalabilirsin. Çok çalış, çookk!! Daha fazla imkanlara sahip olmak için daha çok kazanmak ve bunun için de daha çok çalışmak ve bunun için de daha çok kendini ispat lazım. Piyasada aç insan çok, geriden gelenler güçlü geliyor, bunu koruman lazım. Koş koş koş, durmadan koş.Tanınırlığı artırmak lazım, o yüzden belli insanları tanımak lazım...şu birkaç derneğe gireyim o zaman. İnsanlar buna göre yaşıyor. Serengeti’de beka mücedelesinden farksız. Hep bu lazım, o lazım. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Seçme hakkı ve becerisi nerede</b> peki? <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ne oldu hür iradeye</b>? <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Nerede tutuldu akıllar</b>? Mesajların yaptırıcılığına bakar msınız? İnsanın nasıl bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kıyaslamalar dünyasının köleliğinde</b> kıvranıp durduğunu görebiliyor musunuz? Bu evrensel kutupsallık yasasının iş yaşamındaki iz düşümü. Bu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“matrix”in dibi</b>. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Bu bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bolluk zihniyeti</b> ile düşünmek değil, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kıtlık zihniyeti</b> ile düşünmek. Bu bir korku kültürü. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kaybetme korkusu</b> kültürü. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Elindeki kaybetme korkusu</b>. Zor elde edilenden olma korkusu. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayatı öyle bir hızda yaşıyoruz ki akşam eve döndüğümüzde “ne yaptım yahu bugün?” diye geriye dönüp baktığımızda özetlemesi bile zor oluyor. İş hayatı inanılmaz talepkar. Basit olarak şu “fast food” konsepti bile bu hızlı iş yaşamı içinde beslenmeye ayrılacak zamanı asgari tutmak ve bu en kısa anda da doymak amacıyla oluşmuş bir konsept. İhtiyaç oluşmuş ve birileri bunu karşılamış. Bu beyhude ve acınası kısa yeme anında insan ne denli yediğinden keyif alır, ne denli yanındakiyle sonbet eder...tartışılır. 08:00-18:00 arası çalışan ve mesai yapmadığı varsayılan bir insan muhtemelen akşamı nasıl ettiğini bilmiyordur, hatta çoğu insan tuvalete bile sıkışmadan gitmez hale geliyor. Hatta kötü bir iş ortamında çalışıyorsa stresten bıkkın haldedir. İş yaşamı hızı ve en düşük maliyeti gerektiriyor. Aklı, bedeni, ruhu yorgun insanlar eve gidince de kendine, ailesine ve çevresine zaman ayırabilmek içinn yine hız yapıyor. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Hız yapmanın büyük bir bedeli var</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Bu bedel çocuğunuzun 13 yaşına gelmesi ve hala sevdiği rengi, yemeği, hayat amaçları, hobileri, kız arkadaşını bilmemek olabilir. Bu bedel çocuklarınızla ve ailenizle geçirebileceğiniz güzel anları yaşamamış olmak ve geriye tekrar dönememek olabilir.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Bu bedel zor ve yoğun geçen bir günün ardından akşamki düğüne katılmak için eve zamanında yetişmek adına arabanızla hız yaparken otobanda kaza yapmak olabilir. Bu bedel hız yapmak adına kendinizi unutmak olabilir. Bu bedel hız yapayım derken yarım yamalak kararlar alıp sonra yanlış kararların sonuçlarını daha fazla çabayla düzeltmeye çalışmak olabilir. Bu bedel bir adım geriye çekilip hayata üstten bakıp büyük resmi görememek olabilir. Sevdiklerinize zaman ayıramamak ve onların gelişimlerini takdir edememek olabilir. Liste uzar da gider. Hız yapmanın bir bedeli vardır. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Fiziken, zihnen, ve ruhen bedelleri</b> vardır. Hız yapayım derken 120 kiloya çıkıp spora ve kendine hatta sağlığına özen göstermeyen çok insan var. Hız yapayım derken yanlızlaşan ve hayattan zevk almayan, mutlu olmayan çok zihin var ortalıkta ve bunlar kendi mutsuzluklarını çevreye bulaştırıyorlar. Ruhunun bile farkında olmayan, kendi içlerindeki o eşsizliğini görmeyen insan çok, zira o eşsizliklerinden koparılmışlar.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Hız yapmak gerekli değil demiyorum, ama hız lazım da demiyorum. DENGE önemli diyorum</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Salt her an dengede kalmaktan da bahsetmiyorum. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Dengede kalmak ama yeri geldiğinde hızlanmak ve sonra tekrar denge noktasına geri dönmekten bahsediyorum</b>. Hayatta hiçbir şey statik değildir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Statik olan ölüdür. Her şey değişir ve gelişir. Hayat değişen koşullara uyum sağlamakla geçer ve durumsallık ilkesi vardır. </b>Bu değişen koşullar altında bazen hız yapmak ve fırsatları değerlendirmek gereklidir ve o an hız lazımdır. Tembellik derecesi yavaşlamak da fırsatlardan insanı mahrum eder. İnsanı köreltir. Denge noktası öyle bir noktadır ki, kişi hem yaşadıklarının farkındadır, hem onlardan keyif alır. Hızlı yemek yerken lokmaları çiğnemeden, tadını almadan mideye yuvarlamanın tersi bir durumdur bu. Yavaşlamak, yemeği küçük lokmalara bölmek, rahat sindirim için iyice çiğneyerek yemek, yerken tadını almak ve bundan keyif almak, bir sonraki lokmayı aceleyle değil bekleyerek ve yanındakilerle konuşarak, sohbet ederek keyifle ağzına atmaktır. Hatta bu keyifli yemek sırasında yemeği yapanı ve ortamı hazırlayanları <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">fark edip</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">takdir etmek</b> ve hatta servis yapanlara da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">teşekkür</b> etmektir. Ve hatta böyle güzel bir anı yaşayabilme imkanına sahip olduğun için <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">minnet</b> etmektir. Yavaşlamak ama yaptığın işi bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">samuray kusursuzluğu ile en iyi şekilde yapmaktır</b> bu. Yavaşlamak zihnimize farkındalığa sahip olmak için gerekli <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">dikkat </b>etme imkanını verir. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bir sonraki adım ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">HAYATI<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>BÖLÜMLERE AYIRMAK</b> ve bu da bir sonraki yazı.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Copyright © 2013<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.</span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-7367838306929301922013-09-03T02:28:00.000-07:002013-09-03T02:28:46.251-07:00Anı yaşamak<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Anı yaşamak”...İlk bakışta 1960’ların “Çiçek Çocukları”nın felsefesini yansıtan ütopik bir kelime gibi geliyor değil mi? Ya da eski “anı”ları yaşamak. Ya da ulu ve veli insanların yaşayabileceği çok mistik bir deneyim. Doğru cevap hiçbiri değil.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Anı yaşayabilmek herbirimize mahsus olan ancak maalesef farkında bile olmadığımız ve unuttuğumuz bir beceri</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Daha doğduğumuz gün bu muhteşem beceriye sahibiz</b>. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ve zamanla bunu unuyoruz.</b> Çocukları düşünün. Gece geç saate dek oyun oynayan ve yorgunluktan kafayı yatağa koysa anında uyuyacak olan o çocuk, arkadaşları eve gidene dek bahçede zıplar oynar. Yetişkin insan yorgunluk hissedince durur dinlenir ama çocuk yorgun hissetmez. Ne zaman arkadaşları gider o an eve gelir ve yatağa uzanır. Ama bir diğer arkadaşı onu çağırmaya dursun, hemen kalkar o hal ile bile yeniden oynar. Biz büyükler ise binbir bahane üretir kalkmayız bile. Çocuk her yaptığı işe <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">konsantre</b>dir. Bebekler de öyle. Bebekler bir işi defalarca sıkılmadan yapar durur, keyif alır ve öğrenir, sonra diğer işe geçer. Normal durumda <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kafaları nettir, sakindir, dolu değildir</b>.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Anı yaşayabilmek ile anlatmak istediğim aynı bir çocuk saflık ve berraklığında herhangi bir şeyi yaparken açık, saf ve net bir zihinle yapılan işe odaklanmak ve o mekandaki tüm koşulları, insanları, dekorları, detayların farkına varabilmek ve hissedebilmektir.</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> Bu bir odaklanma meselesi. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İnsan zihni bir maymun gibi daldan dala atlayan fikirlerle doludur</b>. Bir dakika önce bir şey düşünürsünüz sonra bir türev fikirden başka bir fikre zıplar, nerede olduğunuzu unutursunuz. Buna “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">maymun zihin</b>” deniyor. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Maymun zihin odaklanmamış bir zihindir</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Fikir fikri açar hatta dışarıdan bir araba sesi gelir hemen arabalarla ilgili bir şey daha düşünülür ve konu sapar gider Hatta araba sesi yakın süre önce sizde duygusal bir iz bırakmış bir konuyu bile tetikler ve kafanızda dakikalarca hesaplaşma ve suçlama yaparsınız. Sonra yan odada çalan ama başkasının açtığı telefonun sesi sizi belki de oğlunuzun doğum haberini aldığınız ana sürükler ve bir anda mutlu olursunuz. Rüzgar önünde öylesine yuvarlanıp giden yapraktır sanki düşünceleriniz...hiç bir kontrolünüz yoktur. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Maymun zihin adı gibi zihni maymun eder</b> ve odaklanmamış bir zihnin ürünüdür. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Patanjali’nin yoga sistemine göre 12 saniye hiçbir şey düşünmemek başarılı bir meditasyonun ilk aşamasıdır</b> ve sonra bu süre uzar gider. Gerçekten 12 saniye bir şey düşünmemeyi deneyin ne denli zor anlayacaksınız. Ancak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">pratik ile zihin eğitilebilir</b> ve 12 saniye ve ötesi “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sessiz zihin</b> hali”ne ulaşılabilir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ancak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">resim yapmak, gitar çalmak, bahçe ile uğraşmak, spor yapmak, namaz vs gibi anlarda tek bir işe odaklanan zihin, meditasyon ile sağlanmak istenen sessiz zihin haline erişir ve zihin susar.</b> Herkes hayatında birçok kez anı yaşar ama bunun farkına varmaz bile. Önemli olan bunu bilinçlice yaşamaktır. O işi nasıl yaptığınızı bile farketmezsiniz ve bilinçaltınız sizin için o işi sessiz zihin haline rağmen yapar. Tek bir işe odaklanmış zihin her anı bir meditasyon sakinliği ve süküneti ile yapmanıza yardımcı olur. O an <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ne geçmişteki olaylar ve duygusal yükleri vardır, ne de gelecek kaygısı</b>. Sadece o an yapılan iş, mekan ve siz. Tabii burada bir sanatçının ilham rüzgarı içinde dalıp gittiği ve kendisini ve çevresini unuttuğu o kozmik bilinçle birleşme anlarından bahsetmiyorum. Burada bahsettiğim <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bir işe odaklanarak sessiz zihin haline ulaşılan bir durum ve bu durumda hala yaşadığınız anı ve mekanı sonuna dek canlı, berrak bir şekilde yaşıyor ve o an ve mekandan bir huzur alıyorsunuz.</b> <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Her detayı çabasız hatırlıyorsunuz. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Odaklanmayan insan nasıl yaşar? O an bir işe odaklanan kişinin ne denli odaklandığı bile meçhuldur. Bir önceki gün patronuyla yaşadığı sorunları kafasında döndürür dolaşır ama işini kısmi motivasyonla yapar. Ya da gelecek ay yapacağı yüklü kredi ödemesiyle dolu bir kafayla. Ya da katıldığı toplantıda bir sonraki toplantı için hazırlanır ve o anki toplantıya zihnen katılmaz. Maymun zihni her an onunla birlikte yaşar ve hatta uykusunda bile rüyalarına korkuları ve kabusları olarak girer. Mutsuzdur ve mutluluğu geçici keyif ve zevk anlarında arar. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ama anı yaşayan kişi yaşadığı her saniyeye odaklıdır, yaptığı işe tam konsantredir, o işi bir samuray kusursuzluğu ile yapar, ne kaplumbağa hızında değerli zamanı harcar ne de tavşan gibi dili dışarıda aceleyle koşarak keyif almadan ve farkındalıksız o işi yapar, telaşla değil uygun hızda ve verimli bir şekilde yapar. Yargılama, korku, endişe yoktur, kabul vardır. Çok ilginçtir ki o anlarda sakarlık vs olmaz ve sanki insanın önündeki tüm engeller ortadan kalkar ve her şey başarman için sana yardım eder. Yaşadığın her saniyeden keyif alır ve mutlu olursun ve bu keyif doğayı, Yaradanı ve çevrendeki insan olsun ister obje olsun her şeyi takdir etmeni sağlar. Aldığın her nefes için minnet edersin. <o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Anı yaşamak bir samadhi, nirvana, mokşa hali değil ancak bu yolda girmek için bir basamak. Anı nasıl yaşarsın peki? Bu da bir sonraki blog konusu...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Copyright © 2013<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.</span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-24469233754202261382013-08-27T02:57:00.000-07:002013-08-27T02:57:51.784-07:00Her günü tatil gibi yaşamak<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaz çoktan geldi, hatta bitiyor. Yakında okullar açılacak. Ramazan Bayramı’nın bitmesiyle uzun süredir beklenen tatiller yapılıyor. Tatil herkesin ihtiyacı ve birçok insan bunun hayaliyle tüm yıl yaşıyor.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Tatil ne kadar önemli değil mi? Günlük yaşamın koşturmacası içinde hepimiz bir an için işten güçten uzaklaşmak ve sevdiklerimizle zaman geçirip kafamızı dağıtmak için tatil yapmak ihtiyacındayız. Maalesef bir çok insan yoğun iş temposu <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>ve beklentiler okyanusunda bir hafta tatil yapmadan yıllarca çalışıyor. Bazıları kendine bunu hak bile görmüyor maalesef. Bazıları ise kısıtlı imkanlar sebebiyle düşünemiyor.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Neden tatil bu kadar önemli</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> peki? İnsanlar tatile çıkınca öncelikle sevdikleriyle daha fazla zaman geçirmek için fırsat buluyor. Bunun da ötesinde kendisine zaman ayırabiliyor. Hafta sonu gibi kısa bir zamanda gidip göremedikleri yerlere gitme fırsatını buluyor. Ancak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bir çok insan için tatil gündelik hayatın koşturmacasından bir kaçış yolu olarak görüyor</b>. Bu kaçış, yoğun bir iş temposu ile geçen gün sonunda insanın stresini spor yaparak veya erken uyuyarak atmaya çalışmaktan farksız. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bu kaçış ile insanlar gündelik sorunlardan bir an için zihinsel bir kaçış yaşamaya ve dinlenmeye çalışıyorlar</b>. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Neden bir kaçışa ihtiyaç var</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">, NEDEN? Çünkü hayat zor ve temposu yüksek. Talepler kesin ve net. Yük çoğu insan için ağır. Çoğu insan için nefes almaya zaman yok. İnsanlar her gün kolay ve zor, iyi ve kötü, adil olan ve olmayan birçok olay yaşıyorlar. Zıt durum ve haller arasındaki gitgel içinde strese giriyorlar. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İnsanı acil durumlardan korumak için var olan bir savunma mekanizması olan stres, hayatın her anında kişiye bir yol arkadaşı olunca insanlar mutsuz oluyorlar</b>. Mutlu olmak için akşam evine ve ailesine gitmeye, dostlarıyla vakit geçirmeye, yılda birkaç hafta kaçıp tatil yapmaya ihtiyaç duyuyor. Bir ara vermeye olan bir ihtiyaç bu. Bu çok normal, ancak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">normal olmayan şey tüm bu kaçışlara rağmen kalıcı huzur ve mutluluğa sahip olunamaması ve devam eden stres ile gelen etkiye otomatik tepki veren otomatik bir hayat yaşanması</b>. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Tatil bitip gündelik yaşama dönünce geçici mutluluk hali bitiyor. İnsan ruhu evrensel dengeyi kendi içinde bulduğu<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>bir hayat arar. İnsanlar tembel değildir ama aptal da değildir. Aradıkları onurlu, mutlu ve başarılı bir dengedir. Tatil de bir telafi metodu ama günümüzde tek başına yetmiyor.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Peki sadece hafta sonlarını düşünerek ve tüm yılı bir iki haftalık tatil hayalleriyle yaşamaya mahkum olmadan,<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"> HER GÜNÜ TATİL GİBİ YAŞAMAK da mümkün desem ne dersiniz? Tatilin kaçıştan gelen dayanılmaz hafifliğine kapılmadan yaşamak mümkün desem. Tatil hissinin getirdiği mutluluk hissinin geçici olduğunu söylesem.</b> “Bu bir hayal, Bu olamaz” denildiğini duyar gibiyim. “Ya da ne saçmalıyor bu adam!!” denildiğini de. Ancak bu mümkün ve bunu yapmak için ne sarhoş olmaya, ne kafayı bulmaya, ne ilaç almaya ihtiyaç var. Bu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kalıcı ve dengeli bir zihin halini yakalamak ve hayatımızın her bir anında başımıza gelen olaylara bilinçli ve farkındalıklı tepki verebilmek ve etkilenmemek</b> ile mümkün. Zor değil ama kolay da değil. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Olay sadece mevcut zihinsel tutum ve davranışlarımızın farkına varıp, bilinçli bir hale geçmek ve her anı böyle yaşamak. Çevremizdekilerin, olayların, ve koşulların kuklası olarak yaşamak yerine, özgür irademizle kendimizin ve yaşamımızın kontrolünü ele almak, kendimize ve hayata dair yüksek farkındalığa sahip olmak, hayattaki hedeflerimizi bilip buna göre bilinçli seçimlerle yaşamak, fikrimizde ve zikrimizde dengeli ve ölçülü olmak ve doğa ve evren ile uyumlu yaşamaya geçmekten bahsediyorum. Bu bir dönüşüm, bir metamorfoz. Bir tırtılın kozasına girmesi ve kelebek olarak çıkması hali. Bu tırtıl sürünerek ilerlemek için değil, uçmak için yaratılmış ancak tırtıl iken bunu bilmiyor, bilemiyor ta ki o mucizevi dönüşüm anı tamamlanana dek</b>.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Her günü tatil gibi yaşamak, tatil ile elde edilmeye çalışılan o zihinsel huzur ve dinginlik durumunu kalıcı olarak yakalamak ve hayatın her bir anında onu koruyarak yaşamaktır benim için. Evet bu bir zihin hali ve herkes bunu yapabilir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bu bir Zen Budist rahibinin “Aum” çekerek meditasyon yaparak yakaladığı bir mistik hissiyat değil. Nirvanadan da bahsetmiyorum ama ona giden yollardan birine işaret ediyorum. Ya da sadece hayattan keyif almamızı sağlayan şeyleri yaparak tüm bir günü ve yılları keyifle geçirmekten de bahsetmiyorum, zira insan kalıcı mutluluğu geçici ve anlık keyif veren şeylerle elde edemez. Kalıcı mutluluk için kalıcı bir olumlu zihinsel tutuma ve bakış açısına sahip olmak gerek</b>.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Her günü tatil gibi yaşamak bir zihin hali. Bir özgürlük hali. Hem bu dünyada yaşamak, hem de ona bağlı olmama hali. Bu mümkün, yeter ki ona ulaşmayı seçin.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Copyright © 2013<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.</span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-11187015264055062892013-08-06T08:25:00.002-07:002013-08-06T08:25:35.126-07:00Denge<div align="right" class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“ Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın” - </span></span></i><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Victor Hugo</span><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><br /><span style="font-family: Calibri;">“Her şeyin ortası iyi, çoğu zararlıdır” - <span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></i><span style="font-family: Calibri;">T. Plautus</span><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><br /><span style="font-family: Calibri;">“Okunu hedeften öteye atan okçu, okunu hedefe ulaştıramayan okçudan daha başarılı değildir” - </span></i><span style="font-family: Calibri;">Montaigne</span><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><br /><span style="font-family: Calibri;">“Hiçbir şey insan için " ölçüsüz tenkit" veya " aşırı medih" kadar zararlı olmaz” - </span></i><span style="font-family: Calibri;">Goethe</span></span><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="color: black; font-family: 'Tahoma','sans-serif'; font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-fareast-font-family: 'Times New Roman';"> <br /><br style="mso-special-character: line-break;" /><br style="mso-special-character: line-break;" /><o:p></o:p></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Denge en basit haliyle, “herhangi bir olgunun türevinin sıfıra eşit olma durumu veya farklı etmenler altında değişen olgularda karşıt etmenlerin birbirine eşit olması ya da bir sistem söz konusu olduğunda sistemin değişmemeye eğilimli durumu”dur. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Günlük kullanımda daha çok fizikte ve kişinin ruh halini tanımlamada kullanılmakla birlikte denge evrendeki en temel şeydir. </span><a href="http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/06/neden-dunyada-bunca-kargasa-var.html"><span style="font-family: Calibri;">http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/06/neden-dunyada-bunca-kargasa-var.html</span></a><span style="font-family: Calibri;"> linkindeki yazımda da belirttiğim gibi evren “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kutupsallık yasası</b>” ışığında karşıt güçlerin harikülade dansına sahnedir. Zıtlıkların dansı ise bir diğer evrensel yasa olan “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">etki-tepki yasası</b>” (fizikte eylemsizlik yasasıdır) ile dengelenir. Denge nedir peki? Denge noktası zıtlıklar arasındaki gelgitin orta noktasıdır. Bu öyle bir orta noktasıdır ki karşıt iki unsurun güçlerinin birbirlerine etkisi eşitlenmiş ve zıtlıklar birbirlerini dengelemiştir. Zamanında Suriye’yi fethe giderken Büyük İskender’in akıl hocası Aristo’ya mektupla sorduğu ve aldığı cevap gibi bu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">orta nokta karşıt güçlerin birbirleriyle mücadele etmekten yorulup barış yaptığı bir doğal denge noktasıdır</b>. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Evren açısından baktığımızda ilk tür denge zıtlıklar arasındaki bir orta nokta halinin yaşandığı bir denge halidir. Bu duran bir cismi o noktada tutan bir denge hali de olabilir, ya da bir gezegen çevresinde dolaşan bir uydunun merkezkaç ve yerçekim kuvvetlerinin birbirlerini dengelemesi sayesinde oluşan bir hareketli denge de olabilir. Önemli olan iki zıt kuvvetin dengelenmesidir. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşam açısından baktığımızda ise denge çok daha önemli bir hal alır. Doğum sonrası çocukluğun ilerleyen yıllarında akıl-beden-ruh üçlüsü gelişen çocuk kendi içinde olsun, aile ve sosyal yaşantısında olsun, yaşadığı coğrafya ve kültür olsun bin bir tür unsurun etkisine maruz kalır ve bunlara tepki vermeyi öğrenir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Düşünen insanın bir diğer büyük gücü de özgür iradesiyle seçim hakkını kullanmak ve gelen etkiye verdiği tepkiyi seçmektir.</b> Elindeki muza yanlışlıkla çarpan bir diğer insanı maymunların yaptığı gibi sorgu sualsiz pataklamak değil, durumu ve olayı analiz ve sentez ederek muhakeme eden ve sonra karar alarak tepkisini bilinçli verme halidir. İşte bu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">insanın zihinsel, duygusal ve ruhsal yönlerinin uyumlu birlikteliği ve denge</b> halidir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kişi “”<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">hayat okulu</b>”nda yaşarken belli bir kişilik geliştirir ve yaşadığı tüm olumlu ve olumsuz şeylere bu kişiliği ile tepki verir. Çoğu zaman da kurulmuş gibi otomatik olarak ve uykudaymışçasına tepki verir. Bazen çok kötü tepkiler verir ve çevresindekileri ne denli kırdığının farkına varır. Utanarak ve üzülerek negatif yönünü tadar. Öğrendiklerinden yola çıkarak gelişmek için kararlar alır ve uygular. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bazen de pozitif tepkilerinin insanların hayatlarına nasıl olumlu katkıda bulunduğunu görür ve bunlardan öğrenerek güçlü yanlarını nasıl fark yaratmak için kullanacağını öğrenir. Mutlu olur, takdir alır, ilgi görür, başarı hissini tadar. Bazen de bir evliya gibi davranmasına rağmen çevresindekilere geri bildirim vermediğinden onların öğrenmelerine fırsat vermediğini ve uzun vadede bunun kendine ve karşısındakilere zarar verdiğini görür. Bilgelik olmadan evliya olunmayacağını öğrenir. Bazen de kendini korumak adına bilinçli olarak zor insan maskesi takmak yerine sadece empati kurarak ve karşısındakine sorular sorarak ve sonra onu kalben anlayarak farklı yollar ile sonuca ulaşabileceğini öğrenir. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kişi zıt uçlar arasında ekstremlere kaymamaya özen göstermelidir. Bu gerekliyse yaşanacaktır ancak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">aşırı uçlara kaymanın bedeli de maddi, manevi büyük olur.</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Zıtlıklar ve denge bir paranın iki yüzü ve iki yüz arasındaki kalınlık gibidir</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Her ikisine de ihtiyaç vardır ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kişi dengenin her iki tarafına salınarak kendisi ve yaşam için doğru kararlar vermeyi öğrenir</b>. Hatta öyle bir an gelebilir ki, kişi tam denge noktasında hiçbir şeyden etkilenmeyerek kalmayı bile başarabilir. Ancak zamanla onu da öğrenir ki, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">mutlak denge noktası ancak Tek ve Bir olan Yaradan içindir ve esasında kişinin mutlak denge noktası olarak kaldığını sandığı nokta duygusal ağırlıklarını kendi içinde derine gömdüğü bir noktadır.</b> Kişi Yaradan değildir. O’nun parçasıdır ama O değildir ve bu yüzden mutlak denge noktası insan için değildir. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Amaç sadece insan için o noktaya yakınlaşmaktır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kişi bu sahte mutlak denge noktasında kalabilmek için duygularından ve hayatından feragat eder. Hareket halinde olmanın getirdiği tecrübeler zincirinden öğrenme fırsatlarını kaçırır. Hareket halinde olan insan deneyen, hata yapan ve hatalarından ders alan insandır. Hayat coşkusu ve tutkusunu kaybeder. Sanar ki denge noktasından sapmak günahtır, çünkü o noktayı uzun çabalar ve tefekkür dolu yıllar sonucunda dengenin her iki tarafında birçok şey yaşayarak ve öğrenerek bulmuştur. Ancak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">mutlak denge noktasının insan için minimum varyans noktası olduğunu fark ettiği an rahatlar ve yaşamı olabildiğinde yaşamaya başlar. Varyans iki zıt uç arasındaki salınım miktarıdır ve amaç onun asgari kılmaktır. Mutlak denge diye bir şey yoktur.</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Denge noktası insan için zıt kutuplar arasında gelgitin en az olduğu noktadır. </b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Denge demek sanılım yok demek değil. Mutlak denge insan için değil. Bu arada zaman zaman salınım olabilir de çünkü insanız ve duygulara sahibiz. Bunları yaşamak ve onlardan öğrenmek lazım. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Öğrenmeyecek ise ne diye bu yaşam</b>? <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Önemli olan aşırı uçlara kaçmadan yaşamak ve doğru olanı yapmaktır.</b> Amaç her ne olursa olsun, övgüden de sövgüden de etkilenmemektir. İyiden de kötülükten de etkilenmemektir. Tabii ki olaylar karşısında duygular yaşanacaktır, ancak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">önemli olan duyguları abartmadan yaşamak ve gece yatarken günlük elbiselerimizi çıkardığımız gibi çıkarıp dolaba koymaktır</b>. İşte böyle bir insan için dengededir denebilir. Duyguları kabul ve tevazuyla yaşar ve sonlar onlar akar gider. Kendini duygulara ve yaşama kapatmaz. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Çok özel zamanlar olur ki bu dengedeki kişi denge noktasından uzaklaşabilir. Bu bilinçli bir uzaklaşmadır ve bazen gereklidir. Gün gelir dengede kalmak o an için doğru olmaz. Bazen savaşmak da gerekir. Bir zorba karşısında olduğu gibi. O zaman dengenin her iki tarafını da bilerek, bilinçli bir şekilde davranışını seçer. Cebinde taşıdığı erdemler torbasından gerekli olanı seçer ve uygular. Denge demek savaşmamak değildir. Yeri geldiğinde, doğru ve adil bir amaç uğruna savaşır ve ölmeyi bile göze alır. Örneğin sevdiklerini ve ülkesini korumak adına ülkesini işgal eden düşmana karşı kanının son damlasına dek savaşır ama savaşırken düşmanına bile adil davranır, doğru olmayan şeyi yapmaz. </span><span style="color: black;">Mevlana’nın dediği gibi “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">elinde olsa bile günaha el sürmez” ve kul hakkı yemez”. İradesiyle elinizdeki gücü dengeli ve ölçülü kullanır.</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yani hala denge noktasındadır ama doğru olanı yapmak için iç dengesini bozmadan “mış gibi yapar” ve bilinçli olarak bir role bürünür. Ama oynadığı rolüne kendini kaptırmaz ve onunla özdeşlezmez.<o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span style="color: black;">Böyle bir insan için <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">y</b></span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">aşam zıtlıkların farklı kombinasyonlarının oluşturduğu bir çeşitlilik zenginliğidir</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Bu zenginlik öğrenmek için en güzel fırsattır. Anı yaşar ve akışta kalır. “Gezen kurt aç kalmaz” misali hareket eder. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Belli bir amacı ve ilkeleri vardır ve erdemlerle yaşar</b>. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yaşar ve çevresine de ışık olur. Her bir andan, karşılaştığı her bir insandan öğrenir, yoluna devam eder.</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bir diğer tür denge vardır ki o da<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>görünen ile görünmeyenin dengelenmesidir. Görünen alemin arkasında daha da büyük bir görünmeyen alem vardır. Maddi ve mana alemi. Ya da dünya ve ahiret yaşamı. Dünyevi ve ruhsal yaşam...ne dersek diyelim ama bu iki alem arasında da bir denge vardır. Bazı insanlar vardır, dünya yaşamından koparak her an ruhsal alemde fikren yaşamayı sever. Diğerleri ise sadece eller havaya modunda diğer alemden koparak yaşar. Denge her iki tarafı da bilip denge halinde yaşamaktır. Amaç ne dünya nimetlerinden elini çekmek, ne de <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>kendini tatmin etmek için arzu ve hırslara fazlasıyla bağlanmaktır. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Big Bang Teorisi ile evrenin ilk yaradılış anına gittiğimizde her şeyin fiziken tek bir noktadan, bir denge noktasından ani bir patlayışla oluştuğu görüyoruz. İlginçtir ki, henüz modern fizik ve astronominin ortaya çıkmasından 5.000 yıl önce dünyanın<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>farklı köşelerindeki kadim metinler evrendeki her şeyin bir teklik halinden ortaya çıktığını ve sonrasında zıtlıkların dansının egemen olduğu bir çoklu tezahür ortamından bahseder. Bu açıdan baktığımızda denge demek her şeyin o ilk doğum anına bir an için geri dönmüş gibi yapmaktır. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Copyright © 2013<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-2037485772182015552013-08-01T09:00:00.000-07:002013-08-01T09:00:28.451-07:00Mürşit<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” - Mustafa Kemal Atatürk<o:p></o:p></span></span></i></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>“<i style="mso-bidi-font-style: normal;">Öğrenci hazır olduğunda öğretmen gelecektir</i>”- <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Kybalion<o:p></o:p></i></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Doğuyor, yaşıyor ve ölüyoruz ve bu döngü öylece devam ediyor. Yaşam nehrinin üstünde öylesine sürükleniyor gidiyor çoğu insan. Çoğu insan bu uzun nehrin coşkulu ve güçlü akışı içinde sandal üstünde kalmaya ve önlerine çıkan taşlara sandalı vurmamaya gayret ederek geçiriyor günlerini. Bundan da keyif alıyor. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Sadece önüne bakıp kürek vuruyor, şarkı söylüyor. Doğan ve batan güneşin altında gidiyor da gidiyor.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Uyanmayı isteyen ve sonra da başaran bazıları ise “neden bu nehirdeyim?”, “nehir nereye akıyor?”, “başka imkanlar var mı? vs gibi acayip soruları sorarak biligi edinmeye ve araştırmaya başlıyorlar. Öğrendiklerini düşünmeye ve irdelemeye başlıyorlar ve de hazmettikçe farklı kapıların içlerinde açıldığını görüyorlar. Tabii bunca düşünsel eforu sandalı sürerken harcıyorlar. Kapılar açıldıkça kişi bildikleri karşısında uygulamaya geçmeyi ve öğrendiklerini hayatının her alanında uygulamaya çalışıyor. Düşe kalka geçen denemeler ile de kalıcılığı sağlıyor. Öğrendikçe de paylaşmak istiyor sonra.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Gurdjieff’in bahsettiği gibi uyanış için her zaman bir ilk dış etki gerekiyor. Bu etki bazen bir büyüğünüzün söylediği özlü söz, yada olumlu/olumsuz bir olay sonrası kişiyi düşünmeye ve tefekküre iten bir olay, rol model bir liderden alınan ilham, bir Afrika yerlisinin “ubuntu” diyerek yaşaması, izlenilen bir sinemada verilen mesajın içinizde yeşerttiği fikirler ve derin duygular, iç mutsuzluklar, kırık bir kalp vs vs...örnekler daha da artırılabilir. Bu ilk etki de bir nevi mürşittir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hayatın kendisi ve yaşanılanlar en önemli mürşiddir, zira bir yaşadıklarımızdan öğrendikçe gelişiriz. </b>Her verilmeyen sınav farklı versiyonlarda, farklı ortamlarda ve farklı kişiler adı altında tekrar tekrar oynar durur; taki kişi öğrenene kadar. Atılan her bumerang tekrar bize geri gelir. Yani kişinin ille de kendisini geliştirmesi için karşısına kanlı canlı bir insan çıkıp ona ışık olması gerekmez. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hayat kitabının kendisi mürşiddir</b>; tabii ki okuyana ve okuduğunu anlayana ve hatta anladığını uygulamaya geçirene.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">20 yüzyıl ile gelişen teknoloji tüm dünyayı bir kasabaya dönüştürdü. Internet devrimi ile elimizdeki imkanlar bilgiye inanılmaz derecede hızlı erişmemizi sağlıyor. Ancak bilgi çöplüğü de fazlasıyla var ve doğru bilgiye ulaşmak 100 yıl öncesi kadar da zor. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Herkes standart bilgiye ulaştığından bilgiç kesilip akıl veriyor ve doğruluk nehrinin suları daha da bulanıklaşıyor</b>. Ancak eldeki imkanlar ile artık eskisi gibi bir dağın tepesindeki manastıra gitmeye ve orada bir ustanın dibinde yıllar geçirmeye gerek kalmadan da <u>temel</u> bilgileri almak mümkün. Antik Yunan’da “7 temel bilim” olarak geçen ve herkesin öğrenmesine açık olmayan ve çoğu zaman inisiyatik okullarda okutulan dersler ve hatta fazlası günümüzde artık okullarda veriliyor. Okulda verilmeyenin fazlası internette var. Ama <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">hala bilgelik ne sınavlar, ne dersler, ne de kurslarla verilemiyor. </b>Bilmek-yapmak-olmak üçlemesinde olmak ile paralel olan bilgelik sadece zihinsel hazırlık ve uygulamadan gelen deneyim ile kazanılıyor ve kısa zamanda aktarılamıyor. Yani yapmaktan olmaya geçmek için hala bir mürşide ihtiyaç var. Ama yine de bu mürşidin ille de yanınızda olması gerekmiyor, zira düşünen, kafa yoran ve deneyerek öğrenen, öğrendiğini ileriye götürüp uygulayan insan bilgelik yolunda öğrenebilir. Büyük insanların, bilgelerin,kahramanların hayatları okuyan için inanılmaz bir feyz alma kaynağı...ancak ve ancak okuduklarından feyz alıp uyguladığı sürece.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Herkes yanı başında olan kanlı canlı bir mürşit ile çalışma fırsatı bulamıyor. Çok az insanın sahip olduğu bu imkan özel bir durum. Freud’un el veridi Jung onun fikirlerini ileriye götürmüş. Sokrates Platon’a el vermiş, Platon da Aristo’ya. Thales-Anaksimandros-Anaximenes-Heraklitus hepsi birbirlerini sırasıyla etkileyerek el vermişler. Bu insanların yanı başlarında büyük bir irfan sahibi üstat ile zaman geçirme fırsatları varmış ve onlarda sonradan gelene el vermişler. Bu az rastlanır bir şans ancak 21 yüzyıl insanın feyz alacağı çok fazla bilgi aktarımı bazlı şey var.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ancak öyle şeyler var ki hayatta işte onlar için ille de mürşit gerekli. Peygamberlerin takipçilerine el vermesi, Kadim Mısır’da Osiris Mabed’lerinde ve Tibet’te üstatların lanularına bir sonraki aşamaya inisiasyon ile el vermesi, Tasavvuf ehlinin çırağına el vermesi...bunlar mutlaka bir yaşayan mürşit ile çalışmayı gerektirir. El vermek basit anlamıyla bilgi aktarımın yanında bilgi ve enerji ustalığı da aktarımıdır. Makro ve mikro kozmos bilgisinin aktarımıdır. Böyle bir noktada mürşit ile yürümemeyi seçen kişi “Star Wars” filminde sembolize edilen “karanlık tarafa” geçme riskini taşır; yani elde ettiği güç kontrolsüz güç olacağından kendine ve başkalarına zarar verebilir ve hükmetmenin de gücünden keyif alıp bir tirana dönüşebilir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayat kitabını okumaktan daha iyi bir mürşit yok bana kalırsa. Hayatın içinde olmak, insanlarla etkileşimde bulunmak ve hatalarımızdan ders almak, onların geri bildirimlerinden yararlanmak, bir inanca sahip olmak, Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi ilim öğrenmek ve akıl süzgecinden geçirmek, sanata hakim olmak, felsefe ve mantık ile hayata dair sorular sormaktan daha güzel bir mürşit olamaz. Şehirde nirvana bu. </span><a href="http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/05/sehirde-kamil-insan-olmak.html"><span style="font-family: Calibri;">http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/05/sehirde-kamil-insan-olmak.html</span></a><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Tüm bunlar yanında insanın yakın çalışabileceği ve feyz alabileceği hatta el alabileceği üstatlar, mürşitler varsa ne ala. Hayat her zaman öğrenme fırsatlarını karşımıza çıkartır...her zaman. Yeter ki görüp fırsatı yakalayabilelim. “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Öğrenci hazır olduğunda öğretmen gelecektir</b>” ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yapabileceğimiz en büyük şey “yaşanılan olumlu veya olumsuz her şeye teşekkür etmek, minnet etmek ve O’ndan gelene “eyvallah” diyerek, “ışıklı yolumuza” yolumuza devam etmektir</b>. “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yaradandan ötürü yaradılanı sevmektir</b>”.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Unutmayın “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bulanlar hep arayanlardır</b>” <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Copyright © 2013<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-91564667884988108142013-07-26T04:26:00.000-07:002013-08-30T12:15:17.407-07:00Sözlerin Gücü<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<i style="mso-bidi-font-style: normal;">Sen ne söylersen söyle, söylediğin karşıdakinin anladığı kadardır</i>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Mevlana<o:p></o:p></span></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İnsan olmanın en güzel yönlerinden biri de sözlü iletişim kurmak. Düşünmektir insanı hayvandan farklı kılan der birçok insan ama <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">doğru kullanılmayan zeka işe yarar mı</b>? <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kontrolsüz güç, güç müdür</b>? Sözlü iletişim insan zekasının incelikli bir ürünüdür ve hayat oyununda başarılı olmamız için önemlidir. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Söz iletişim için tek gerekli unsur değildir, ama <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yapılan araştırmalar göre kişilerarası iletişimde sözlerimizin %7, sesin %38 ve beden dilimizin %55 değere sahip olduğunu göstermiştir</b>. Yani ne söylediğimiz değil, nasıl söylediğimiz önemli. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yaşamımızdaki her şey aslında zihinsel</b> bir temele yani algılara dayanıyor. Algı kadim “savaş sanatları”nın olmazsa olmazıdır. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>“<i style="mso-bidi-font-style: normal;">Sen ne söylersen söyle, söylediğin karşıdakinin anladığı kadardır</i>” demiş Mevlana. Ancak bunu bile farklı anlamak mümkün. Birisi “ben söyledim, adama bak anlamadı” derken, diğeri “nasıl söylersem karşımdakinin beni daha iyi anlamasını sağlarım?” der. Stephen Covey bunu “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">önce anlamaya çalış, sonra anlaşılmaya</b>” şeklinde çok güzel özetlemiş.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ancak sözlerin gücü<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>%7 deyip de geçmemek lazım zira <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sözler güzel kullanılmadıklarında hafızada ve kalpte yaralara yol açarlar.</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İnsanoğlunun en temel ihtiyaçlarından birisi anlaşılmaktır</b>. Anlaşılmak ise iletişim ile olur. Bazen bir bakış anlamak veya anlaşılmak için yeterliyken, bazen de uzun yıllar süren tartışmalar anlayışı getirir. Bazen hayatın ani bir müdahalesi ile zor yoldan da öğrenilebilir, bazen de öğrenilmez .<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Birini anlamak istiyorsanız veya kendinizi doğru ifade etmek istiyorsanız Dr.Thomas Gordon’un “Etkili Anne-Babalık” adlı kitabındaki şu 12 iletişim hatasından sakınmak faydalı olur...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Emir vermek, yönlendirmek</b>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Uyarmak, gözdağı vermek</b>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ahlak dersi vermek</b>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Öğüt vermek, çözüm önermek”<o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Nutuk çekmek</b>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yargılamak, eleştirmek, suçlamak</b>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Övmek</b>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ad takmak, alay etmek</b>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yorumlamak, tanı koymak</b>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Güven vermek, desteklemek</b>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">“Anlatması devam ederken soru sormak</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">”<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="margin: 0cm 0cm 10pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Şaka yapmak, konuyu değiştirmek</b>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu hatalar her zaman iletişimi engeller diye kesin bir kural yoktur ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">açık bir iletişime sahip, etkin ve koşulsuz dinlemesini bilen, her şeyi olduğu gibi kabul eden, herkesi farklı bir birey, farklı bir değer olarak gören, farklılıkların sorun değil, bir çeşitlilik olduğunu gören ve anlayan zihinler arasındaki mesafe atom çekirdeğindeki proton ve nötron arasındaki mesafeden bile kısadır</b>. Önemli olan kişilerarası kredi hesabınızın ne denli kabarık olduğudur.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Copyright © 2013<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-52487266528838756892013-07-23T05:59:00.001-07:002013-07-24T00:00:41.398-07:00Çocuktan al erdemi...Özgürlük<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<span style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span><span lang="TR">“<i style="mso-bidi-font-style: normal;">Bilgeliğin dudakları anlamayan kulaklara kapalıdır</i>”<o:p></o:p></span></span></span></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kybalion<o:p></o:p></span></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bir süre önce çocuklardan öğrenebileceğimiz şeylerle ilgili 2 yazı yazmıştım. </span><a href="http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/06/cocuklarm-benim-hayat-kocum-2.html"><span style="font-family: Calibri;">http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/06/cocuklarm-benim-hayat-kocum-2.html</span></a><span style="font-family: Calibri;"> Bu sefer de geçen hafta yürümeye başlayan oğlumdan feyz aldıklarımı paylaşmak istiyorum. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bizim oğlan geçen hafta yürümeye başladı. O her gün yerlerde emekleyen, dizleri yerleri süpüren velet ayağa kalktı. Ne ayağa kalkış ama. Ne görkemli bir ayağa kalkış o ama. İlk denemeler doğal olarak başarısızlıkla sonuçlandı. Her düştüğü sefer “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">mırın kırın etmeden</b>”, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">şikayet etmeden</b>”, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">görevinin bilincinde bir samuray iradesi</b>” ile düştüğü yerden kalktı ve en sonunda ayakta durmayı başardı. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Amacı oydu ve sadece ona odaklandı ve yaptı.</b> Düşmeyi hiç düşünmedi, sadece yaptı, anı yaşadı. Eski Japon sözü gibi “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">acıkınca ye, yorulunca uyu</b>”. Her düşmeden sonra bir önceki denemenin ona verdiği hazla bir sonraki denemesini merakla ve büyük bir şevkle yapıyordu. Yüzündeki gülümseme kanatlanmış da uçuyor izlenimi veriyordu.Gözlerindeki merak felsefe taşının sırrını keşfe bir adım yaklaşan bir simyacının meceracı ve muzip bakışları gidiydi. Sanki bir süre önce içinden çıkıp geldiği o bütünlüğün saflığını saçıyordu etrafa adeta. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ayakta durmak demek yürümek demek değil tabii. Sendeledi durdu. Hatta onu kumda yürüterek Brezilya kung-fu’su “Capoeira”cıların dengesini kazansın istedim ve bizimkisi 2 gün sonra dengesini ayakta gayet iyi sağlıyor ve düşe kalka birkaç adım yürüyordu. Sonraki 2 gün ise kendi başına 20-30 adım atar oldu. Ve bugün istediği an kalkıp yürüdüğü bir oto-kontrol haline geçtik. Bir süre sonra da koşacak duracak ve oradan oraya zıplayıp oynayacak. Hayatın kuralı bu. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Kargaya yavrusu şahin görünür” derler ve tabii ki ben de küçük oğlumun ayağa kalkışının haklı gururunu yaşıyorum bir baba olarak. Ancak bu gururun da ötesinde bu ayağa kalkışta ben bir erdem ve bir de hayatın akışına dair bir kural. Gördüğüm erdem “özgürlük”tü. Bir çok insanın kaydetmedikçe hatırlamadığı, hatta bilmediği “özgürlüğün değeri”ydi. İlk doğduğu an koyduğunuz yerde duran ve sadece en temel fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayan bir bebek, zaman içinde daha fazla bedensel hareket kabiliyetine sahip olmaya ve sonra emekleyerek mekan içinde “hareket etme özgürlüğü”ne sahip oluyor. Emeklemenin verdiği kısıtlı özgürlük ise yürümek ile büyük ölçüde aşılıyor. Minik oğlumun gözlerinde gördüğüm o ışık işte o özgürlüğü kazanmanın verdiği mutluluk ve gurur hislerinin dışa vurumuydu. Ancak özgürlük sadece yürümek ile elde edilmiyor. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Özgürlük ve özgürlükler hak edilmeli</b>. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Özgürlükleri “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bireysel özgürlük</b>” ve “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">toplumsal özgürlük</b>”ler şeklinde ikiye ayırmak mümkün. Bir çok insan bireysel özgürlüğü istediğini yapabilmek olarak anlar ancak “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">herkesin özgürlüğü bir diğerinin özgürlüğünü kısıtlamadığı sürece yaşamaya hakkı vardır</b>”. Bireysel özgürlük denince en temel 2 tür özgürlük “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">düşünce özgürlüğü</b>” ve” <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">vicdan özgürlüğü</b>” dür. Bunların olmazsa olmazı “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">hür irade</b>” ve “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">özgür düşünce</b>”dir. Her fikri tohum ancak böyle bir ortamda sağlıklı olarak filizlenebilir. Bu 2 temel özgürlüğü “politik özgürlük”, “sosyal özgürlük”, “ekonomik özgürlük”, “davranış özgürlüğü” ve "inanç özgürlüğü" gibi diğer özgürlükler izler. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Toplumsal özgürlük denince akla bireysel özgürlüklerin toplamından fazlası gelir. Ben bunu Stephen Covey’in “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">karşılıklı bağımlılık</b>” olarak adlandırdığı gibi açıklıyorum. Hayattaki her şey birbirine öylesine dahice bağlanmıştır ki, 1960’larda hava tahminleme sistemleri ile ortaya çıkan “kelebek etkisi” bu bağı en iyi şekilde anlatır. </span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Gördüğüm diğer şey ise hayatın ve olayların akışına dair bir evrensel yasaydı. Yaşamda bazı evrensel kurallar var ki bunlar hem mikro kozmos hem de makro kozmos seviyesinde insanlar farkında olmasalar da iş görüyor. Bunlardan bir tanesi de “döngüsellik yasası”dır. Yin Yang sembolünde beyaz ve siyah kısımları çevreleyen halka ile simgelenir. Bu halka üstündeki bir nokta zıt uçlar arasında sonsuz bir döngüyle gidip gelmekte ve her 2 aşamadan da geçmektedir. Evrende her şey bir diğer yasa olan “dualite” veya “kutupsallık” yasası gereği zıt kutuplar arasında salınıma maruzdur. Bu salınımı 2 boyutlu açıdan bakarsak düzenli bir sinüs eğrisine benzetebiliriz. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Her inişin bir çıkışı, her çıkışın bir inişi vardır</b> basitçe. Sinüs eğrisinin en alt noktasından en tepe noktasına kadar olan parabol eğrisi hem pazarlamacılarım “ürün yaşam döngüsü planlaması”nda kullandıkları, hem de ekonomistlerin “azalan verimler kanunu” ile açıkladıkları olguyu simgeler. </span></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgxTt1GTz8Pjw_cTCkqywSjREfFRz-Adt5m7ggaUBW4NEdpXqL50u4vTWV8w7p46yUP02wKVBG_IRFTW-cXNnN1bztgLUv0ZEPPJq9O_LhFUl6fZGMCX5HiYFAJXEF4ypd45JAgo1DNxs/s1600/Grafik.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img bba="true" border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgxTt1GTz8Pjw_cTCkqywSjREfFRz-Adt5m7ggaUBW4NEdpXqL50u4vTWV8w7p46yUP02wKVBG_IRFTW-cXNnN1bztgLUv0ZEPPJq9O_LhFUl6fZGMCX5HiYFAJXEF4ypd45JAgo1DNxs/s320/Grafik.png" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Soldaki grafiğe bakarsak,</span><v:shapetype coordsize="21600,21600" filled="f" id="_x0000_t75" o:preferrelative="t" o:spt="75" path="m@4@5l@4@11@9@11@9@5xe" stroked="f"> <v:stroke joinstyle="miter"></v:stroke><v:formulas><v:f eqn="if lineDrawn pixelLineWidth 0"></v:f><v:f eqn="sum @0 1 0"></v:f><v:f eqn="sum 0 0 @1"></v:f><v:f eqn="prod @2 1 2"></v:f><v:f eqn="prod @3 21600 pixelWidth"></v:f><v:f eqn="prod @3 21600 pixelHeight"></v:f><v:f eqn="sum @0 0 1"></v:f><v:f eqn="prod @6 1 2"></v:f><v:f eqn="prod @7 21600 pixelWidth"></v:f><v:f eqn="sum @8 21600 0"></v:f><v:f eqn="prod @7 21600 pixelHeight"></v:f><v:f eqn="sum @10 21600 0"></v:f></v:formulas><v:path gradientshapeok="t" o:connecttype="rect" o:extrusionok="f"></v:path><o:lock aspectratio="t" v:ext="edit"></o:lock></v:shapetype></span><v:shape id="Object_x0020_3" o:gfxdata="UEsDBBQABgAIAAAAIQC75UiUBQEAAB4CAAATAAAAW0NvbnRlbnRfVHlwZXNdLnhtbKSRvU7DMBSF
dyTewfKKEqcMCKEmHfgZgaE8wMW+SSwc27JvS/v23KTJgkoXFsu+P+c7Ol5vDoMTe0zZBl/LVVlJ
gV4HY31Xy4/tS3EvRSbwBlzwWMsjZrlprq/W22PELHjb51r2RPFBqax7HCCXIaLnThvSAMTP1KkI
+gs6VLdVdad08ISeCho1ZLN+whZ2jsTzgcsnJwldluLxNDiyagkxOquB2Knae/OLUsyEkjenmdzb
mG/YhlRnCWPnb8C898bRJGtQvEOiVxjYhtLOxs8AySiT4JuDystlVV4WPeM6tK3VaILeDZxIOSsu
ti/jidNGNZ3/J08yC1dNv9v8AAAA//8DAFBLAwQUAAYACAAAACEArTA/8cEAAAAyAQAACwAAAF9y
ZWxzLy5yZWxzhI/NCsIwEITvgu8Q9m7TehCRpr2I4FX0AdZk2wbbJGTj39ubi6AgeJtl2G9m6vYx
jeJGka13CqqiBEFOe2Ndr+B03C3WIDihMzh6RwqexNA281l9oBFTfuLBBhaZ4ljBkFLYSMl6oAm5
8IFcdjofJ0z5jL0MqC/Yk1yW5UrGTwY0X0yxNwri3lQgjs+Qk/+zfddZTVuvrxO59CNCmoj3vCwj
MfaUFOjRhrPHaN4Wv0VV5OYgm1p+LW1eAAAA//8DAFBLAwQUAAYACAAAACEAIimlSCUIAADfMQAA
HwAAAGNsaXBib2FyZC9kcmF3aW5ncy9kcmF3aW5nMS54bWzsWltv2zYUfh+w/0DocUNqUdTNQd2i
ydruoeiCOB22R0ambaESJVCM4/TX7xxeJMVN6nRFMWDVSyKbPBd+PDw835Gfv9zXFdkJ1ZWNXAT0
WRgQIYtmVcrNIvhw9eYkD0inuVzxqpFiEdyJLnj54uefnvPTjeLttiwIaJDdKV8EW63b09msK7ai
5t2zphUSxtaNqrmGj2ozWyl+C5rrahaFYTqreSmDF4Oq37jm5EaV/0JV1RQfxeqcyx3vQGVVnI6/
cT5Wxbdr5qdy91a1y/ZCoefF+92FIuVqEQByktcAUTBzA24afJwdSG0GBfu1qnF+s16TvdFyh3+N
DrHXpIAv4yjO4ywKSAFjLE5YOI+dle0fVo7GIUtj2CyYQVkch0nuZ7w+ogWcs07Aw8gx84iePbJe
mvoFv1XNTUto8k0Lf3QB/ykIxV4uWwvCOT4ebvrcY7DUipebrSavlGpuyXkjpSh0o4jfhvc7p8CH
w0hf5/QexAKNsyRNAGbY0zibZzSJDuKCZmmcxjYuTMz0e8lPW9Xpt6KpCT4sgs452HtGzcnju3ed
ti55AVxuJfGv5mX1Wq6IvmshrjmuDB0AIzgO/7zjnb6rhJW7FGs4DhC0Vr9JBuK8UmTHK9BRFEJq
2muB2Si2LquqFwyNY18UdPNRVKzXAPTXCPcSxnIjB+G6lI16yLree5fXdr5dvV014NCHSf8g/Xaj
kSFJUHo0YKg7/CD0tIgh66psf0fAzdOfHnqXUe4drJhGWZbej6IMcjEkDpNbWB4zOz5F0kOBcD9+
v2ckdS7tfJ5zKPMx9EYJgdcroS4xQMzgfJ9ivKw/pp/nlzRK4d46vDN8ymVhQtMMzNl7h2VRagyN
YqO4sVkGw9znErhGVpBV8KvNyl2KBSTErtTiLzC3riuoFn6ZkZDcEm8DfH5g+t/j6QxiEzwgW+Ke
bBx/bgNPgrdB44hCmjxuaSwU5Qlj6fy4JbiTe0sRi9Nkzo5bGgslUZ6HTzAEm9AbcpAdNzQWCu8v
Braw3yS+tXeAyWNu4yCREY41oM3GbdNhdTLeRQga/xF2yYYcSJl892VhQHos7FPr04QBvLGwj8en
CQMgY2E2dtumcbd8BXcKgfuqCgjcnTogahGogFwvgmsbdC3XiBquFh/JLRRm/rRssUizhwXH62Yn
rhozUw8lnp9hgRvmFDfXZXEmPo0lEpqEzNZ2jOVZmrsM3hp9NGRhmGVmaQzGKVwy5jS5YXsAzLCL
a7/se6YeMkxzGkVZYmUZ2I2yseoozKAwhfoDQKVhCGt2d5e17A6EGbZx/mTDUUpzFtu9ThiUv/fM
5iyBFVuv0jRytbA12u8C+NSH5WihsM24YeYC7zcR975PZPDBJ0y9t9Wf3p81qzvcwmv4DwW/0tV5
A/EB6YnLYttAeBRaWSerTi99PbQS6wtbM8LTJQhW5lAJefJh6cAYplS7ikL2JjVX76zqagOkDGIQ
5lzx6+WnRTCnUNuDVXDATBH8nTxTH83tX3FdSvcRpmzBFJCtixtZQAzbcsx50YEmmqOej0Ih74MS
wF53TVWu3kA1hms9KMGGIqgbzzJWTYm45gWUib/W8qTSFgrBDwYEtwNFdzBQdAMcgJMtMi0e6ApA
Ew3QxAnWLAD9D48PguLwYQM+PkgmfBAUh0884ENZRtMpgPBUISoOoGQEUI5lyXTCACBExQGUDgBF
UQ4BNAEEACEqDqBsBFAWsylHm4sLUXEA5QNAiI65yackjag4gOYjgNIkm5K0iSBExVZEo9LS9AcQ
LhtAffkp5OqCK/5wsQlCUN4O5exNJ5btJZAdS0N8vfuj9/Ns8+ULLRjgPLbZfwW9krNmT6ApYziX
68AQhNg0QS2w0vRlMMg9tTjoxbCUJfnc9XpZmtDQsRrfi5knMUXOY1ox6Zwxz3y9It++df1eZLAB
GvRdGSQ+riWMX8sGy3zrnffJb/8QH47u3MKrnkUg4Q2QYR6O+tjlvLrRoMoFkJ2PAxMLmljQiEt+
V5Y4sSDHux9h0RML8o2JRwCaWNARgCYWdASgiQUdAWhiQUcAmljQEYAeZ0GGPaq+u67VydUlNM1L
pc1LANLV+rwSHBrd7v2EflFWQlWiFoYOGVJklDxCngZdtmB+Eo0y7xFsjWwK7p4CjH4OAK9WDniE
/2GPfZP71TyCJnGW4k9C8JUM/mooP+ARacSSFH628r/nEf8AAAD//+yWQW7CMBBFrxJ5WyFICCRF
JAuouuoCkfYAU8eECGMi20XQC/UgvVhnbFeJOEM2iZ2Z/LGexvaXVxl3Ox2dQb8VbMYikI0qmGRR
LQ7v8Fl9F+w5TtMZhrSVLkXAm9roU8FiFkmwrQpTTDmCalrV7L4UtxQv17BCoT1WMKgU56RzEhpL
xAmOKW4usq1fWyndhB/FWWyljq6A1ewtZtNyPX3IclUje+/EAbgo2NNZTaSlTFgJeAgI8AFuHgLc
BG2/Qlcm8CAhHCY9mnSR0YJHPg5K4DPv+fw3ydg/BCXwSXs+8TyLl2MD0a4iKgHQYgAoT3J3PIwd
RFQCoGUPKElybKDxCMIOIioBUDYAlKXz8Yx2FxdRCYDyHhDRcTf5uMWISgD0PAC0XGTjIe06iKh4
R2RsZe9SEK2OHo6bRkcn0eyhRdOT9z3axVbbu7OH5my3UgBavJk3Xrb8/YFPIBdnnaRTEKregQay
hl5IqMlHNRDyvg9L0n+3zaW+U/UvI6puL7j1YXurfIbxr0Z37oPkK3nhJ1FvQV3BOJFGQ3ds+QtY
GM7LPwAAAP//AwBQSwMEFAAGAAgAAAAhAOFRNx/PBgAA5hsAABoAAABjbGlwYm9hcmQvdGhlbWUv
dGhlbWUxLnhtbOxZzW/cRBS/I/E/jHxvs9/NRt1U2c1uA23aKNkW9Thrz9rTjD3WzGzSvaH2iISE
KIgDlbhxQEClVuJS/ppAERSp/wJvZmyvJ+uQtI2gguaQtZ9/877fm6/LV+7FDB0QISlPel79Ys1D
JPF5QJOw590ajy6sekgqnASY8YT0vDmR3pX199+7jNd8RtMJxyIYRyQmCBglcg33vEipdG1lRfpA
xvIiT0kC36ZcxFjBqwhXAoEPQUDMVhq1WmclxjTx1oGj0oyGDP4lSmqCz8SeZkNQgmOQfnM6pT4x
2GC/rhFyLgdMoAPMeh7wDPjhmNxTHmJYKvjQ82rmz1tZv7yC17JBTJ0wtjRuZP6ycdmAYL9hZIpw
Ugitj1rdS5sFfwNgahk3HA4Hw3rBzwCw74OlVpcyz9Zotd7PeZZA9nGZ96DWrrVcfIl/c0nnbr/f
b3czXSxTA7KPrSX8aq3T2mg4eAOy+PYSvtXfGAw6Dt6ALL6zhB9d6nZaLt6AIkaT/SW0DuholHEv
IFPOtirhqwBfrWXwBQqyocguLWLKE3VSrsX4LhcjAGggw4omSM1TMsU+5OQAxxNBsRaA1wgufbEk
Xy6RtCwkfUFT1fM+THHilSAvn33/8tkTdHT/6dH9n44ePDi6/6Nl5IzawklYHvXi28/+fPQx+uPJ
Ny8eflGNl2X8rz988svPn1cDoXwW5j3/8vFvTx8//+rT3797WAHfEHhSho9pTCS6QQ7RLo/BMOMV
V3MyEa82YhxhWh6xkYQSJ1hLqeA/VJGDvjHHLIuOo0efuB68LaB9VAGvzu46Cu9FYqZoheRrUewA
tzlnfS4qvXBNyyq5eTxLwmrhYlbG7WJ8UCV7gBMnvsNZCn0zT0vH8EFEHDV3GE4UDklCFNLf+D4h
FdbdodTx6zb1BZd8qtAdivqYVrpkTCdONi0GbdEY4jKvshni7fhm+zbqc1Zl9SY5cJFQFZhVKD8m
zHHjVTxTOK5iOcYxKzv8OlZRlZJ7c+GXcUOpINIhYRwNAyJl1ZibAuwtBf0aho5VGfZtNo9dpFB0
v4rndcx5GbnJ9wcRjtMq7B5NojL2A7kPKYrRDldV8G3uVoh+hzjg5MRw36bECffp3eAWDR2VFgmi
v8yEjiW0aqcDxzT5u3bMKPRjmwPn146hAT7/+lFFZr2tjXgD5qSqStg61n5Pwh1vugMuAvr299xN
PEt2CKT58sTzruW+a7nef77lnlTPZ220i94KbVevG+yi2CyR4xNXyFPK2J6aM3JdmkWyhHkiGAFR
jzM7QVLsmNIIHrO+7uBCgc0YJLj6iKpoL8IpLLDrnmYSyox1KFHKJWzsDLmSt8bDIl3ZbWFbbxhs
P5BYbfPAkpuanO8LCjZmtgnN5jMX1NQMziqseSljCma/jrC6VurM0upGNdPqHGmFyRDDZdOAWHgT
FiAIli3g5Q7sxbVo2JhgRgLtdzv35mExUTjPEMkIBySLkbZ7OUZ1E6Q8V8xJAORORYz0Ju8Ur5Wk
dTXbN5B2liCVxbVOEJdH702ilGfwIkq6bo+VI0vKxckSdNjzuu1G20M+TnveFPa08BinEHWp13yY
hXAa5Cth0/7UYjZVvohmNzfMLYI6HFNYvy8Z7PSBVEi1iWVkU8N8ylKAJVqS1b/RBreelwE2019D
i+YqJMO/pgX40Q0tmU6Jr8rBLlG07+xr1kr5TBGxFwWHaMJmYhdD+HWqgj0BlXA0YTqCfoFzNO1t
88ltzlnRlU+vDM7SMUsjnLVbXaJ5JVu4qeNCB/NWUg9sq9TdGPfqppiSPydTymn8PzNFzydwUtAM
dAR8OJQVGOl67XlcqIhDF0oj6o8ELBxM74BsgbNY+AxJBSfI5leQA/1ra87yMGUNGz61S0MkKMxH
KhKE7EBbMtl3CrN6NndZlixjZDKqpK5MrdoTckDYWPfAjp7bPRRBqptukrUBgzuef+57VkGTUC9y
yvXm9JBi7rU18E+vfGwxg1FuHzYLmtz/hYoVs6odb4bnc2/ZEP1hscxq5VUBwkpTQTcr+9dU4RWn
WtuxlixutHPlIIrLFgOxWBClcN6D9D+Y/6jwmb1t0BPqmO9Cb0Vw0aCZQdpAVl+wCw+kG6QlTmDh
ZIk2mTQr69ps6aS9lk/W57zSLeQec7bW7CzxfkVnF4szV5xTi+fp7MzDjq8t7URXQ2SPlyiQpvlG
xgSm6tZpG6doEtZ7Htz8QKDvwRPcHXlAa2haQ9PgCS6EYLFkb3F6XvaQU+C7pRSYZk5p5phWTmnl
lHZOgcVZdl+SUzrQqfQVB1yx6R8P5bcZsILLbj/ypupcza3/BQAA//8DAFBLAwQUAAYACAAAACEA
nGZGQbsAAAAkAQAAKgAAAGNsaXBib2FyZC9kcmF3aW5ncy9fcmVscy9kcmF3aW5nMS54bWwucmVs
c4SPzQrCMBCE74LvEPZu0noQkSa9iNCr1AcIyTYtNj8kUezbG+hFQfCyMLPsN7NN+7IzeWJMk3cc
aloBQae8npzhcOsvuyOQlKXTcvYOOSyYoBXbTXPFWeZylMYpJFIoLnEYcw4nxpIa0cpEfUBXNoOP
VuYio2FBqrs0yPZVdWDxkwHii0k6zSF2ugbSL6Ek/2f7YZgUnr16WHT5RwTLpRcWoIwGMwdKV2ed
NS1dgYmGff0m3gAAAP//AwBQSwECLQAUAAYACAAAACEAu+VIlAUBAAAeAgAAEwAAAAAAAAAAAAAA
AAAAAAAAW0NvbnRlbnRfVHlwZXNdLnhtbFBLAQItABQABgAIAAAAIQCtMD/xwQAAADIBAAALAAAA
AAAAAAAAAAAAADYBAABfcmVscy8ucmVsc1BLAQItABQABgAIAAAAIQAiKaVIJQgAAN8xAAAfAAAA
AAAAAAAAAAAAACACAABjbGlwYm9hcmQvZHJhd2luZ3MvZHJhd2luZzEueG1sUEsBAi0AFAAGAAgA
AAAhAOFRNx/PBgAA5hsAABoAAAAAAAAAAAAAAAAAggoAAGNsaXBib2FyZC90aGVtZS90aGVtZTEu
eG1sUEsBAi0AFAAGAAgAAAAhAJxmRkG7AAAAJAEAACoAAAAAAAAAAAAAAAAAiREAAGNsaXBib2Fy
ZC9kcmF3aW5ncy9fcmVscy9kcmF3aW5nMS54bWwucmVsc1BLBQYAAAAABQAFAGcBAACMEgAAAAA=
" o:spid="_x0000_s1026" style="height: 162.75pt; margin-left: 2pt; margin-top: -0.2pt; mso-position-horizontal-relative: text; mso-position-horizontal: absolute; mso-position-vertical-relative: text; mso-position-vertical: absolute; mso-wrap-distance-bottom: .46383mm; mso-wrap-distance-left: 9.48pt; mso-wrap-distance-right: 3.93425mm; mso-wrap-distance-top: 0; position: absolute; visibility: visible; width: 227.5pt; z-index: 1;" type="#_x0000_t75"><v:imagedata o:title="" src="file:///C:\Users\kf798\AppData\Local\Temp\msohtmlclip1\01\clip_image001.png"></v:imagedata><o:lock aspectratio="f" v:ext="edit"></o:lock><w:wrap type="square"></w:wrap></v:shape><span style="mso-ansi-language: TR;"><span lang="TR"><span style="font-family: Calibri;">bir sinüs eğrisinin gelişme noktasına dek olan yarım kısmını görürüz. Bir arabanın rölantiden kalkıp ilk hareketi alması ve ya bir tren lokomotifinin duruş halinden ilk hareketine başlaması gibi herhangi bir “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sıfır noktasından harekete geçiş büyük enerji ister”</b>. Hareketin başlamasıyla birlikte ise ilerleme daha kolay olur öyle ki her bir birimlik çaba için 2 birimlik bir ilerleme kaydedilir ancak eğride yukarı doğru ilerledikçe öyle bir noktaya gelinir ki 10 birimlik çabaya rağmen sadece 1 birimlik ilerleme veya kazanç bile elde edilemez. İşte bu noktada artık ilerlemenin bir faydası yoktur ve kısıtlı kaynaklar farklı alanlara tahsis edilebilir. <o:p></o:p></span></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Azalan verimler yasası” olarak ekonomistlerin tabir ettiği bir anlatımı gündelik yaşama indirgersek şu ortaya çıkar. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Hiçbir şey yoktan var olmaz ve bir zihinsel yaradım sonucu gösterilen bir çaba ile ortaya çıkar</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">İlk hareketin başlamasıyla hemen mükemmelliğe ve en iyiye ulaşılamaz</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Öğrenmek zaman gerektirir ve bebeğin emeklemesi gibi bir dönem gereklidir. Hemen sonuç almak ve maksimum getiri beklemek saflıktır, kendini bilmezliktir. Nitekim modern iş hayatında birçok insan ve şirket kendilerinin evrensel yasalar gereği yapamayacakları “Süpermen”liği başkalarından ister ve sonra olmayınca suçlarlar. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Nasıl bir bahçedeki çiçeğin büyümesi için bir saat içinde tonlarca su dökmenin o çiçeğin çabuk büyümesine yardımı yoksa, gereksiz ve mesnetsiz çabalar da sonuç vermez, mutsuzluk getirir. O yüzden hayata , olaylara ve insanlara zaman vermek gerekir.</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Emekleme dönemini bir “yürüme dönemi” alır ki bu dönem her şeyin olması gibi olduğu bir zamandır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ancak yürümekten daha iyisine yapabilir insan ve çalışarak bir koşma dönemi gelir. Bu koşma dönemi bereketin bereketi çekmesidir. Bir ustalık dönemidir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu noktadan sonrasını çok az insan yapabilir ki bunu da bebek örneği ile açıklarsak “uçmak” aşamasıdır. Ustalık ustalığıdır. Bu öyle bir aşamadır ki insan yaptığı şeyi en seri ve en hatasız bir şekilde yapar. Ben buna uçmak aşaması diyorum. Uçmak ama yapabilene...<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="margin: 0cm 0cm 10pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayattaki her gelişim bu 5 aşamayla açıklanabilir ve bundan sonrasını da tersi bir gerileme dönemi izler. Pazarlama uzmanları piyasaya sürdükleri her ürün için bu süreci planlar ve yönetir, ne zaman ki ellerindeki kısıtlı imkanlar ve piyasa koşulları eski ürünü çekip yerine yeni ürün sürmelerini gerektirir, o zaman kısıtlı kaynaklardan maksimum çıktı almak için yeni ürüne odaklanılır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bebek deyip geçmeyin. Bebekler de “hayat kitabı”ın bir parçası ve sundukları erdemler ve tecrübeler yakın süre önce geldikleri kaynağı yansıttığı ve bozulmamış oldukları için çok değerli. Tabii ki her zamanki gibi okuyana. </span><a href="http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/07/hayat-kitabn-okumak.html"><span style="font-family: Calibri;">http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/07/hayat-kitabn-okumak.html</span></a><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Copyright © 2013<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-50278980490074894702013-07-12T01:03:00.001-07:002013-07-12T01:03:33.747-07:00İyi ve kötü yanılgısı<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<i style="mso-bidi-font-style: normal;">Herkes kendi kaşığı kadarını alır</i>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Anonim<o:p></o:p></span></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayatımızın akışına baktığımızda hayattaki her şeyi iyi ya da kötü şeklinde yorumladığımızı görürüz. Onların hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olan ya da mutluluklarına katkıda bulunan şeyler iyi, ancak hedefleri ve mutlulukları önüne çıkan şeyler kötü olarak nitelendirilir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İyi ve kötü tanımlamaları sözlükteki tanımından ziyade kişiden kişiye göre değişir.</b> Sadece <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">olaylar </b>da değil, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kişileri</b> değerlendirmeye kalktığımızda durum daha da fecidir ve kişiye duyulan yakınlık, arkadaşlık-dostluk seviyesi, birlikte yaşanmışlıklar, ne kadar zamandır tanıdığı, ne denli eğlendirici olup olmadığı vs vs gibi birçok kişiden kişiye değişen <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">objektif olmayan kriterler</b> devreye girer. Bu doğaldır da, zira <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">herkes kişiliğinin bir parçası olan ve hayata verdiği tepkileri yöneten bir zihin haritasına sahiptir. </b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">İyi bir olay “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">gül veren elde gülün kokusunun kalması</i></b>” gibi geride hoş bir duygusal deneyim bırakır, kötü bir olay da olumsuz duygular. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Olaylar ve kişilerin bize bıraktığı duygusal izlenimler iyi-kötü yorumlamasını belirler.</b> Ve bu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">izlenimler sonucu yaşantımızdaki her şeye bir anlam yükleriz</b>. Yüklediğimiz anlam iyi olana kötü, kötü olana iyi dememizle sonuçlanabilir. Zira, maddesel unsurlarla çevreli dünya yaşamında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her şey aslında zihinseldir</b>, zihnimizdeki algılardan ibarettir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hayattaki her şey olduğu gibidir ancak bu algımız hayatı kendimize göre anlamlandırır</b>. Maddesel gerçeklik inkar edilemez ve vardır ancak onu nasıl yorumladığımız farklıdır. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İzlenimleri nasıl yorumladığımız ise kişiliğimizin parçalarından biri olan zihin haritamızdan gelir</b>. Bu zihin haritası Matrix’ten Kaçış isimli yazımda da (</span></span><a href="http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/05/matrixten-kacs.html"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/05/matrixten-kacs.html</span></span></a><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">) bahsettiğim gibi doğumdan sonra otomatik olarak yazılan kişilik yazılımının önemli bir parçasıdır. Her birimiz olayları ve kişileri kendi zihin haritamız kadar görür, algılar ve yorumlarız. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sadece günlük yaşantımızdaki olaylar ve insanlar değil aynı zamanda dünyadaki afetler ve hatta kozmik olaylar bile farklı gözler tarafından farklı yorumlanır. Üç beş gün yoğun yağan yağmur sonucu büyük maddi ve manevi kayıplar yaşatan bir sel felaketi bir bilim adamı tarafından talihsiz bir olay olarak nitelenirken, o bölgenin felakete maruz kalmış insanı tarafından da kötü olarak anlatılırken, o bölgenin insanını sevmeyen birinin bakış açısından “Tanrı’nın görünmeyen elinin zamanında Ad kavmine yaptığı gibi sağladığı adalet” olarak da yorumlanabilir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Dualite ve ya kutupsallık yasası evrensel bir yasadır.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></span><a href="http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/06/neden-dunyada-bunca-kargasa-var.html"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/06/neden-dunyada-bunca-kargasa-var.html</span></span></a><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;"> yazımda daha detaylı açıklamalar bulunabilir. Dualite oldukça zıtlıklar olacaktır. Onlar olmasa tekamül olmaz, hareket olmaz, evren olmaz. Önemli olan onları anlamak ve kabullenmektir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İyi ve ya kötü maddesel dünyada bizim sonlu ve kısıtlı bakış açılarımızın ürünüdür</b>. Aslında evrendeki her şey tek ve birdir ve bu düzenin tek bir gerçeği vardır. Ancak dağın eteklerinden zirvenin net görülememesi gibi daha üstten bakıldığında tüm zıtlıklar aynıdır. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p><span style="font-family: Calibri;"> </span></o:p></span><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Big Bang ile yaradılış sonrası ilk hareketin başlamasıyla birlikte zıtlıkların kozmik dansı başlamıştır. Hiçbir şey zıddı olmadan var olamaz. İyi kötü olmadan, kötü de iyi olmadan var olamaz. Her şey yaradılış öncesi TEK ve BİR’di ve o ana dönmek ister ama kutupsallık yasası gereği evrenin çıktığı kaynağa dönüşüne dek o ana dönemez. Evrensel adalet olan Dharma işte o teklik noktasına, bu zıtlıklar aleminde denge noktasına dönmektir. Modern fiziğe göre, Big Bang ile başlayan yaradılış süreci belli bir süre sonra evrenin büyüme evresinin geriye işlemesiyle birlikte evrenin küçülmesi olarak gelişecektir. Kadim Hindistan’da Aryanlardan kalma Vedik öğretide daha binlerce zaman önce henüz modern astrofizik bilimi ortada yokken bu süreci ilginç ve doğru bir şekilde anlatılmıştır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">İyi ve kötü diye bir şey yoktur zira bunlar aynı ve tek olanın farklı görünümleridir</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Belli bir anda başımıza gelen iyi bir olayın bir süre sonra hayrımıza olmadığını görebiliriz. Aynı şekilde yaşanan krizlerin gecenin karanlığının söküp yeni doğan daha güzel bir sabaha kapısını açması gibi, kötü olarak tabir edebileceğimiz olaylar da o an için öyle görünseler bile bizim hayattan belli bir dersi öğrenmemiz için yaşanılması gereken bir sınav olabilir ve bize uzun vadede hayırlı olabilir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kimin için neyin iyi neyin kötü olduğunu fani aklımız ile ve o anki bakış açımızla bilemeyiz. </b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Dünyadaki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">farklı kültürler ve insanlar</b> her zaman kendi bakış açılarına göre olayları ve kişileri yorumlamışlar ve yargılamışlardır. Tüm insanlık tarihi boyunca yargılamışlardır da. Hazreti İsa bile farklı düşünen insanlar tarafından yargılanmış ve çarmıha gerilmiştir ancak bugün dünyadaki önemli ve büyük semavi dinlerden birisini insanlığa sunmuştur. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Krişna, Mani, Hallac-ı Mansur, Sokrates ve daha nice aydın ve ruhani insanlar insanlığa ışıklarını sunmak için çabalarken ölmüşlerdir. </b>Ama nice zorba da tersine kahraman ilan edilmiş ama sonradan da olsa tarihin tozlu sayfalarında hak ettiklerini almışlardır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Fani bakış açısından bile bakıldığında toplum içinde rahat hareket edememesine sebep olan utancını bir lanet olarak gören bir insanı bu özelliği hayatındaki bazı durumlarda rezil olmaktan kurtarabilir.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Çevresindekileri olabildiğine haklı veya haksız eleştirip, onlara yorumlarıyla hayatı zehir eden bir insanı, bu eleştirel bakış açısı tehlikeli bir tuzaktan kurtarabilir. Sahip olduğumuz özelliklerin hiçbirisini iyi ve kötü diye adlandırmayalım. Hepsinin bizi biz yapan biricik özellikleri vardır. Ve duruma göre bize hizmet ederler.<o:p></o:p></span></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Zihin haritası egonun bir kölesi olarak hareket ettiği sürece karşılaştırmalarla çalışır</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Karşılaştırır, yargılar, değerlendirir, kalkanlarını parlatır, çünkü zıtlıklar bu evrensel bir kuraldır ve ego da kendini iyi olan yönde korumaya alarak kişiyi korumaya çalışır. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ne zaman egomuz müttefikimiz olur</b> o zaman evrendeki maddi zıtlıklar var olsalar bile, zihin haritamız her şeyin yaradandan kaynaklandığını, çokluktaki tekliğin farklı bir güzelliği olduğunu ve iyi ve kötünün Advaita Vedanta’da bahsedildiği gibi sadece bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yanılsama (“Maya”)</b> olduğunu anlar. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Zıtlıklar yaşadığımız dünyada ve yaşamda vardır ve kesin bir gerçekliktir ancak bir ve ya daha üst açıdan baktığımızda aynı madalyonun 2 yüzüdür.</b> İşte bu bakış açısıyla insan o an her şeyi olduğu gibi kabullenir ve yargılayan zihin halini bırakır. Ama unutmayalım ki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bu hayatı yaşarken “ayaklarımız yerde, başımız gökte olmalı”dır</b>. Bu da bir dengedir.</span><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;"><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Copyright © 2013 <span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span>Yayın hakları Kenan Kolday'a aittir, izin alınmadan kullanılamaz.<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></div>
</span></span><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-52392821635756622992013-07-08T07:42:00.003-07:002013-07-08T07:42:51.959-07:00Dünya güzel, tek sorun bakış açımız...<br />
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<i style="mso-bidi-font-style: normal;">Söyleyene değil, söyletene bak</i>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bir tasavvuf deyişi<o:p></o:p></span></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Pazar günü akşamüstü yoğun ve kalabalık bir Pazar gününün ardından Çeşme sahilinde kızımla oturup batmakta olan güneşi ve o huzurlu günbatımının getirmekte olduğu rengarenk gökyüzünü seyrettik. Doğadaki sakinlik içimize işledi, bize huzur verdi, ruhumuzu dinginleştirdi. Bu muhteşem anı içime çekercesine derin nefes aldık ve anı yaşadık, o mekanın bir parçası olduk. Sanki o an her şey “TEK” ve “BÜTÜN”dü.. O kısa ve harika an, içim inanılmaz bir mutluluk ve tatmin ile doldu. Dünyevi bir mutluluktan öte bir şey bu. Neo-platonik öğretinin temellerini atan Plotinus’un İdealar Dünyasının kaynaklandığı teklikte erimek ile ilgili yazdıkları aklıma geldi. MS 2yy’da yaşamış olan ve modern Yoga’nın kurucusu Patanjali’nin “Samadhi” için söyledikleri içimde titreşti. Ney dinlerken kanatlanan ruhumun bana hissettirdiği hafiflik içimi doldurdu. O kısa an her şey tam ve eksiksizdi. Durgundu. Daha güzel ne olabilirdi ki...hem de yanımda güzel kızım varken.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bunun gibi özel anları her birimiz yaşantımızda en az bir kere yaşamışızdır. İnsan ne kadar çok bu özel anları yaşarsa, o kadar içinde yaşadığı ve parçası olduğu doğanın güzelliklerini takdir edebilir. Parçası olduğu doğayı takdir eden insan Mutlak Yaradan’a bu şekilde minnet edebilir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hayatta her şey ama her şey minnet etmek için bir fırsattır. </b>Bu gibi anların yaşanma sıklığı insana bir anlamda daha fazla huzur veriyor. Birçok doğu ve batı öğretilerinin modern ve kadim üstatlarının dediği gibi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">mutluluk geçici ve dışsal şeylere bağlı değil</b> ve olmamalıdır da. Tekamül etmekte olan insanın bir anda elini şıklatması ile sihirli bir şekilde ansızın kalıcı ve İlahi mutluluğu elde etmesi düşünülemez.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kalıcı değişim ve içselleştirme önce dıştan içe, sonra içten dışa olur.</b> Önce öğrenir, sonra içselleştirir ve dışa her hareketimizle yansıtırız.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Üstünde yaşadığımız bu Dünya devasa boyutlardaki evren içinde çok küçük bir boyuta sahip. Her ne kadar şu an dek üstünde hayat olduğuna dair bilimsel bir kanıt bulunmadıysa da, muhtemelen bu sonsuz evrende yaşam için gerekli koşulları sağlayan tek gezegen bizimkisi değildir. Yaşam için gerekli koşulları sağlayan Dünyamız gerçekten çok güzel. Her bir köşesi ayrı güzel. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Kötü ve olumsuz giden hiçbir şey yok ve olmadı da. Her şey yaşanması gerektiği gibi yaşanıyor. Afrika’nın Savanaları, Ektator’un tropikal ormanları, okyanusların çeşitliliği, kutup buzullarının türlü şekillerdeki güzellikleri...saymakla bitmez güzelliklerle bezeli bir dünyada yaşıyoruz. Sorun olan tek şey bizlerin bakış açıları ve hayatı nasıl algıladığımız. Sorun hayatı kendilerine göre yönlendirmeye çalışanlar, şişen egoların çatışmaları sonucu yaşanan mücadeleler ve çekememezlikler. Sorun kültürel ve bireysel farklılıkları çeşitlilik yerine tehdit gören bozuk zihniyetlerde. Sorun kendini her fikre açık sanıp, ilk karşıt fikri hemen yok etme eğilimde. Dünya olduğu gibi güzel, sade ve dingin, sorun bizlerin paradigmaları yani zihin haritaları. En temeli bu. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Elbette ki farklılıklar olduğu sürece bu sorunlar devam edecek. O zaman çözüm nerede? Çözüm her şeyi olduğu gibi kabul etmekte...Yaradan’dan geleni Yaradan’dan ötürü sevmek, olduğu gibi kabul etmek ve buna şükretmekte.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>“Keşke” ve ya “neden” dememekte. Farklı olacak olsaydı zaten öyle olurdu. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kimseyi bir şeyi sizin gibi yapmıyor diye yargılamayın. Kimseyi davranışlarından ötürü suçlamayın, önce hangi koşullarda neye göre davrandığını anlayın ve dair kurun. Önce anlayın, sonra karara varın. Kimseden yapabileceğinden fazlasını istemeyin ve beklemeyin. Değiştiremeyeceğiniz şeyler için üzülmeyin. Kendiniz olun ve kendiniz gibi davranın VE karşınızdakilerin de kendi farklılıkları ve özgürlükleri ile kendileri olmalarına izin verin. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">En temel özgürlük düşünce özgürlüğüdür ve kimsenin bunu bozmasına izin vermeyin. Bunu koruduğunuz sürece yaşam olduğu gibi muhteşem ve zarafetle akmaya devam eder.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan Kolday<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-75185488631839620122013-07-03T06:49:00.001-07:002013-07-03T06:49:28.702-07:00Hayat Kitabını Okumak<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilYcYcPL0NCk0wEU0XiTFp0AT1Qt47j9f_Yg4TTHJyFs8Xc-THSPRAKE9leoxNtuy6aZiIsEkfPLazXWgdaF1o_pIWzi1vQYJy7TVEdKZCvBrp9a6sHFr2fcnv7ugDFZ0VD5MIlTKIWWk/s1000/KITAP_~1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" oya="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilYcYcPL0NCk0wEU0XiTFp0AT1Qt47j9f_Yg4TTHJyFs8Xc-THSPRAKE9leoxNtuy6aZiIsEkfPLazXWgdaF1o_pIWzi1vQYJy7TVEdKZCvBrp9a6sHFr2fcnv7ugDFZ0VD5MIlTKIWWk/s320/KITAP_~1.JPG" width="320" /></a></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<br /></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<span style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span><span lang="TR">“<i style="mso-bidi-font-style: normal;">Öğretmeyeceksen neden öğreniyorsun</i>”<o:p></o:p></span></span></span></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sümer atasözü<o:p></o:p></span></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Her sabah uyanıyor, işe veya okula gidiyor, çalışıyor, ailemizle ve sosyal çevremizle iletişimde bulunuyor, sonra tekrar evimize dönüyor ve gün sonunda tatlı rüyalara dalıyoruz. Bu tüm yaşam süremiz boyunca devam eden bir döngü ve yaşam süremizi nasıl ve ne kadar faydalı geçirdiğimiz sadece ama sadece bize ve seçimlerimize bağlı. Zamanı nasıl kullandığımız kaderimizi belirliyor. Hayat mücadelesi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Maslow’un Piramidi’indeki ilk basamak olan temel ihtiyaçları</b> (beslenmek, barınmak, korunmak vs) karşılamak olduğu sürece bu günlük döngü bir rutin olmanın ötesine geçemiyor. Olayların akışının rüzgarın bir yaprağı kilometrelerce öteye yuvarlaması misali yönlendirdiği, uykuda ve bilinçsiz bir yaşam bu. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Acaba akşam uykusunda görülen mi rüya mı rüyadır, yoksa rüzgarın akışı içinde öylesine uçan bir yaprak olarak geçirilen bir yaşam mı rüyadır?</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yaprak misali yaşam rüyadır, cehalettir. Cahil insan uykuda olan, bilmeyen insandır. Ne kendisini, ne insanı, ne içinde yaşadığı toplumu ve onu yöneten dinamikleri, ne dünyayı ve kainatı, ne de Yaradan’ı bilir ve anlar. İçinde bulunduğu yaşamda 5N1K sorularını sormadan sadece gününü geçirerek, temel ihtiyaçlarını karşılayarak, geçici olan bu dünyada geçici olan şeylere sahip olamaya çalışarak, hırs, arzu ve tutkularını tatmin etmeye çalışarak ağustos böceği misali, “eller havaya” modunda yaşar durur.<o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Cehalet tatlıdır ve sorumluluğu yoktur.</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"> Nasıl bir bebeği abisinden duyduğu ilk kötü kelimeyi kullandığı için suçlayamazsanız, cahil insanı da eylemlerinden sorumlu tutamazsınız. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Cehaletten bilmeye geçiş ise Cebrail’in peygamberimiz Hz.Muhammed’e dediği gibi “OKU”makla başlar.</b> Okumak, araştırmak, öğrendiğini sorgulamak ve tefekküre dalarak sentez etmek ve hazmetmek bilmeye geçişin anahtarıdır. Ancak ilk adım için bir bebeğin saf merakı gerekir. Merak olmadan çaba olmaz, dikkat olmaz, odaklanma olmaz. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Tüm kadim öğretiler cehaletten uyanışı değişik bir anlatım ve sembolizma ile anlatır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ancak bilmek de tatlıdır ve sorumluluğu azdır. Nasıl antik Yunan’da sofistler şehirlerde ve kasabalarda derin bilgilerini para karşılığı satar ama filozoflardan farklı olarak bildiklerini uygulamaya geçirmekle uğraşmazlardı ise, günümüzde de birçok insan vardır ki ayaklı kütüphane, mobil internettirler sanki. Soru sorun hemen cevabını verirler. Kraldan kralcıdırlar. Akıl sorduğunuzda öğüt verirler, akıl satarlar. Ya da sizde gördükleri eksikleri hınç alırcasına bir eleştirel tarzda yargılayarak size yansıtırlar ama kendilerine bakmazlar. Ama iş ağzındakileri yapmaya gelince, zor durumları yönetmek olunca verdikleri aklı, öğüdü unutur, nefslerine yenik düşerek cahil insanın tepkisini verirler. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Uygulama olmadan bilmek zaman kaybıdır ve cehaletin farklı bir yüzüdür. Hatta belki de saf cehaletten de kötüdür zira rol model olmadan yapıyor gibi sadece bilgiyle konuşmak kişiye olan güveni azaltır.<o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Bilmekten yapmaya geçiş kişisel dönüşümü, Matrix’ten kaçışın anahtarıdır</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">. Ancak bu şekilde alışkanlıklar değiştirilebilir, ve bu da karakteri ve kaderinizi değiştirir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ne zaman nefes alır gibi bir şeyi yaparsınız, o zaman işte “olmak” noktasına gelinir. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span></b><a href="http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/05/matrixten-kacs.html">http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/05/matrixten-kacs.html</a><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bilmekten yapmaya geçmek ve sonra da olmak çok iddialı ama yapılabilir bir şey. Bana göre bu süreci desteklemek için kişinin kitaplar, çevresinde rol model aldığı insanlar, ona iyi veya kötüyü bir açık kitap gibi yansıtan dürüst ve mert insanlar, eğitimler vs gibi bazı beslendiği kaynaklar olmalıdır. Bu beslenme süreci diri tutar, yolda tutar. Ancak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">öğrenme odasında da gereğinden fazla kalmamak gerekir</b>, çünkü bu da kişiyi yaşamdan tecrit eder. Bir münzevinin mağaraya çekilerek izole bir yaşamda nirvanaya ermesinden ziyade <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">şehir hayatının tam da göbeğinde yaşayarak elde edilen nirvana</b> daha makbuldür. Şehirde nirvana hiçbir şeyden kaçmadan, her şeyle yüzleşerek ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">hayata uyum</b> sağlayarak olur. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Uyum sağlamak ve bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">tanık zihniyeti</b> ile hayatı okumak en güzel öğrenme şeklidir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sadece okuyarak ve akıl vererek değil, öğrendiklerimizi hayatın içinde uygulayarak, hareketlerimizin iyi ve kötü sonuçlarını gözlemleyerek ve bu sonuçlarla dürüstçe yüzleşerek ve gerekli düzenlemeleri yaparak yeniden yola devam ederek ancak kişisel dönüşüm sağlanabilir</b>. Hayatın kendisi okumaya bilenler için sonuna dek açık ve kolay okunabilir bir kitaptır. Her bir saniye bizlere gelen bir sürü mesaj vardır ama almayı ve değerlendirmeyi bilelim. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">Başımıza gelen her iyi ve ya kötü olaydan ve durumdan bir ders çıkartarak, </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">karşılaştığımız her kişinin bu yaşamda ona özel bir rolü ve güzelliği olduğunu düşünerek “ne öğrenebilirim” diye gözlemleyerek ve feyz alarak, </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">çevremizdeki kişilerin yaşadıklarından öğrenerek ve feyz alarak, </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">tarihi ve biyografileri inceleyerek öğrenerek, </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">kadim ve modern öğretileri öğrenerek ve onlar üstünde düşünerek, tartışarak ve felsefe yaparak, </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">kendi davranışlarımızın etkilerini gözlemleyerek ve iyi yaptığımız şeyleri daha iyi yapmaya gayret ederek, eksik yaptığımız şeyleri değiştirerek, </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">kötü insanların bile yanlış yaptığı şeyleri gözlemleyip bunları yapmamaya gayret ederek, </span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="margin: 0cm 0cm 10pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;">insanlarla sosyal etkileşimde bulunup onların tecrübelerinden bir şeyler öğrenerek ve şu an yazmaya zaman almayacak daha bir çok şekilde hayat kitabı okunabilir.</span></b><span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayat bir tekamül tiyatrosudur ve tiyatro yeri de yaşamdır. Yaşam bizlere gelişimimiz için her türlü fırsatı sunar. Önce tatlı tatlı ama sonra daha ciddi yollarla ve en sonra sarsarak “neyi öğrenmemiz o an gerekiyorsa onu” bize öğretir. Hint Felsefesi’nde Karma ila anlatılan etki-tepki yayasından kaçış yoktur. Tek başımıza kalsak, elimizde kitap bile olmasa hayat kitabını okumaya devam ederek yolumuzu bulur, ışıklı yolda yürüyebiliriz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan Kolday<o:p></o:p></span></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-25409708673439017942013-07-01T08:27:00.000-07:002013-07-01T08:27:20.498-07:00Zorlukları Aşmak<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<i style="mso-bidi-font-style: normal;">Allah insanın canını alacak olsa, rıskını alır</i>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bir Anadolu halk deyişi<o:p></o:p></span></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Daha önceden de bahsettiğim gibi yaşam bir tiyatro ve bizler de bu tiyatronun bir perdesindeki oyuncularız. Varlık sebebi “TEKAMÜL” yani daha modern bir tabir ile “gelişim” olan bu tiyatroda yaşanan her şeyin amacı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kişiye kendisini buldurmak</b>, ona AYNA tutmaktır. Tiyatroda <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">rastgelelik biye bir şey yok</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yaşanan her şeyin belli bir amacı var</b>.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Karşımıza çıkan her insan, yaşadığımız her olay, içinde bulunduğumuz her koşul ve mekan o an öğrenmemiz gerekeni öğrenmemiz için orada olan dekorlardır. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Dünya bir SINAV yeri ve hayat insanı her zaman eksikleri ile sınar.</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bir kaderimiz var ve bu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kader kişinin o hayat sınavında öğrenmesi gereken şeylerin bir listesinden ibaret</b>. Ancak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yollar farklı</b>. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yollar hep Roma’ya çıkmasına rağmen, yollar arasında seçim yapmak şansımız var</b>...bu şekilde de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">özgür iradeye</b> sahibiz.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Yani bir deneyim yaşamayı seçiyor ve bu deneyimi yaşıyoruz ama bu deneyimi nasıl yaşadığımızı özgür irademiz ile seçiyoruz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;">Bir deneyim yaşanacak ise mutlaka yaşanacaktır. Kaçışı yok.</span></b><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"> Bu yüzden yaşadığımız hiçbir şeyi iyi ve kötü diye ayırmamak lazım. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İyi ya da kötü diye bir şey de yok</b> zaten. Her şey en tepeden baktığımızda evrendeki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">dualite/kutupsallık yasasının</b> birer yansıması. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Zıtlıklar esasında TEK ve BÜTÜN olanın farklı tezahürleri</b>. Biri olmadan diğeri de olmuyor. Bunu bilerek verdiğimiz tepkiyi seçmek ve bilinçli tepki vermek önemli. Başa gelen kötü bir deneyimin sonraki zamanda geriye bakıldığında o an için fark edilmese bile hayırlı bir şey olduğunu bakmayı bilen gözler görecektir. Bu yüzden önemli olan o deneyime nasıl göğüs gerdiğimizdir. Bu gibi durumlarda yaşananlar karşısında öfke, nefret, hırs, öç alma duygusu, pişmanlık, vs gibi olumsuz duygularla tepki veren çok insan vardır. Bu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kurban sendromu”</b>dur ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her şeyin suçlusunu dışarıda arayan yargılayıcı bir zihin haritasıdır</b>. Bu tür bir yaklaşıma sahip insanlar çevresindekilere bu iç mutsuzluklarını kaba davranarak ama sonra özür dileyerek, kırıp dökerek ama hiçbir şey olmamış gibi davranarak, zorbalık yaparak ama farkına bile varmayarak, pasif agresif direnerek ama sonra dolaylı ve anlaşılması zor yollarla telafi etmeye çalışarak, tamamen geriye çekilmeyip ve açıklama yapmadan pasif ve durgun kalarak karşısındakini cezalandırarak ama sonra hiçbir şey yokmuş gibi bir anda çiçek-böcek moduna dönerek gibi yollarla yansıtırlar.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">O deneyim yaşanacaksa kaçışı yok dedik. “Karşılaşmalar Oyunu” başlıklı yazımda da belirttiğim gibi, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">öğrenilmeyen her sınav tekrar kendisini farklı ortamlarda, farklı karakterlerle bezeli bir şekilde tekrar ortaya çıkartıyor</b>. Örnek olarak o an iş yerinde başına gelen haksızlıklardan ötürü mutsuz ve kırgın olan bir kişiyi ele alalım. Başına daha ilk gelen olaylarla birlikte hemen düşünmeden ve neyin eden olduğunu anlamadan hareket eder, tepki verir, hatta işten ayrılırsa mutlaka o an kaçtığı durum farklı isimdeki kişilerin içinde bulunduğu farklı bir ortamda ama AYNI SINAV ile karşısına tekrar gelir. Ali ile yaşadığı sorun benzer bir durumda Ayşe ile yaşanır. Sahne ve kişiler değişir ama öğrenilmesi gereken dersler değişmez. Geçmişe dönüp yaşadığınız olaylara dikkatlice bakın, göreceksiniz. Bu yüzden yukarıdaki Anadolu halk deyişini seviyorum... “<i style="mso-bidi-font-style: normal;">Allah insanın canını alacak olsa, rıskını alır</i>”. İnsanın dünyadan alacak bir dersi kalmayınca, Hakkın yoluna o an erer gider.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Tabii ki yaşanan her olay karşısında pasif durmak değildir bu. Bazen öyle anlar vardır ki, tek doğru çözüm karşı atakta bulunmaktır, mücadele etmektir zira <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">zorbaların anladığı dil tevazu değildir</b>. Bu gibi bir durumda da kişi kendi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kimliğini bozmamak</b> için <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">rolünü oynamalı</b> ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kırmızı çizgilerini çekerek bunları geçirtmemelidir</b>. Karşınızdaki kişiye AYNA tutmak o an ona en büyük faydadır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Hayatta her şey ama her şey zıtlıklarla örülüdür. İyi-kötü, sıcak-soğuk, güzel-çirkin, aşağı-yukarı, geniş-dar, uzun-kısa vs vs. Bu liste uzar da gider. Big Bang ile evrenin ilk oluşumuyla beraber ilk hareketin başlamasıyla birlikte zıtlıklar hayatı etkilemektedir. İlk hareket ile birlikte de zıtlıklar arasındaki salınım başlamıştır. Zaman da o an akmaya başlar. Sarkaç evren tekrar içine çekilip yok olana dek sürecektir. Sarkacın durmasının tek yolu zıtlıkların edebi birliğe kavuşmalarıdır ki bu da Srimad Bhagavatam’da anlatılan Brahma’nın gecesidir. Evrendeki mutlak düzen bu zıtlıklar arasındaki dengeye ve onlar arasında Hint Felsefesi’nde 3 gunayla (raja-tama-sattwa, yani etki-tepki-denge) temsil edilen harekete bağlıdır. Bu yüzden her zaman olumlu şeylerin olmasını hayattan bekleyemeyiz. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yin Yang ile sembolize edildiği gibi her iyinin içinde kötü, her kötünün içinde iyi vardır. Ve Yin Yang sembolünün daire içinde olması evrendeki her daim iyi-kötü arasındaki döngüyü, hatta daha güzel tabiriyle zıtlıklar arasındaki gelgiti temsil eder.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Her iki uç arasında salınım olacaktır, yaşananlar yaşanacaktır ve döngüsellik mutlaktır. Bu yüzden olumsuzlukların olmamasını beklemek evrenin bir anda yok olmasını dilemek gibidir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Özetle karşımıza çıkan zorlukları <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">KABUL ETMEK</b> gerekir. Bu kabul yargılayıcı bir zihnin kabulü değil, her şeyi bir öğrenmek için fırsat gören <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">deneyim aşığı bir bebeğin kabulüdür</b>. Allah’tan geleni her şekilde kabul etmektir bu.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bir sonraki adım ise yaşanan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">durumun koşullarını anlamaktır</b>. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Her olay onu doğuran koşullar ile değerlendirilmelidir. <o:p></o:p></b></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="margin: 0cm 0cm 0pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">3ncü konu ise başa gelen olaya <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">vereceğimiz tepkiyi seçmektir</b>. Körlemesine değil bilinçlice yapılan bir seçimdir bu. Gandhi gibi agresif olmayan ama etkili bir tepki de olabilir, ya da zorbaya atılan bir fiske de ya da orta nokta bulmak için müzakere etmek de. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="margin: 0cm 0cm 10pt 36pt; mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18pt;">
<span lang="TR" style="font-family: Symbol; font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Symbol; mso-fareast-font-family: Symbol;"><span style="mso-list: Ignore;">·<span style="font: 7pt 'Times New Roman';"> </span></span></span><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">4ncüsü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">zorluklar karşısında yılmamak ve zorlamaktır</b>. Bunu güçlü, sağlıklı ve dayanıklı olmak amacıyla spora başlayan birisinin örneği ile anlatmak istiyorum.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Spora başlama kararını almak bile başlı başına zor bir karardır. İlk zamanlarda büyük bir keyif ile alınan karar, spora başlayınca ham bedenin direnmesi ve zorladıkça yorulması, kasların ağrıması ile hoşnutsuzluğa dönüşür. Akşam yapılan spor sırasında salon iş çıkışı aşırı dolu olabilir. Hatta sabah erken saatlerde horozların öttüğü saatlerde kalkıp spora gitmek bir azap haline de dönüşebilir. İlk etapta bahane bulunur ve etkiye tepki veren Fizikte’ki eylemsizlik yasası gereği bir kaç deneme sonrası spor faaliyeti biter. Bu ilk hareketin devam etmesi için Gurdjieff’in “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">2nci şok</b>” tabir ettiği bir yılmamak ve devam etmek hali vardır ki bu ilerlemenin ve gelişimin sırrıdır. Spor yapan birisinin ilk 20 dakikadan sonra yap yakmaya başladığı söylenir. 20 dakika bu örnekteki insan için temeldir. Bunun üstüne çıkıldıkça sporun yağ yakmaya dönük faydaları elde edilir. Ve bir an gelir ki kaslarınız yorulur. İşte o an tam da bırakılmaması gelen bir andır. Bu noktada bırakmamak kaslarınızı koparmaz. O an yapılan her bir artı hareket o ana kadar yapılanlardan daha değerlidir zira konfor alanının dışına çıkılmıştır. O mucizevi anlar işte gelişimin anahtarıdır ve o yüzden sporcular bu anları iyi kullanır ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">limitlerini aşarlar</b>. Ama bunun da tatlı noktasını bilmek gerekir ki her şey tatlı devam etsin. Bu örnekten alınabilecek şey şudur; zorluklar karşısında mücadele etmek ve yılmadan çabalamak. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Korkuları yenmenin en iyi olu korkunun üstüne gitmektir. O seni fethetmeden sen onu fethet.</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3816857304517172609.post-80721987062675019272013-06-28T01:59:00.000-07:002013-06-28T01:59:02.293-07:00Ölmeden Önce Ölmek<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“<i style="mso-bidi-font-style: normal;">Kaldır kendini aradan, ortaya çıksın yaradan</i>”<o:p></o:p></span></span></div>
<div align="right" class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt; text-align: right;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Anonim<o:p></o:p></span></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">“Ölmeden önce ölmek” sanırım birçok insana ilk okuyuşta çok garip ve hatta anlamsız gelebilir. Ancak sözlerin daha derinlerdeki anlamını kavradıkça değişik ve zengin bir bakış açısını görürüz.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Öncelikle söylemek istiyorum ki bu negatif ve kötü bir deyim değildir. Tasavvuf’ta “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">ten kafesinden kurtulmak</i></b>”, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">vahdet-i vücut</i></b>”, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">hakka ermek</i></b>”, “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">teklikte erimek</i></b>” şeklinde de anlatılan “kamil insan olma” yolunda ilerleyen kişinin “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">fenafillah</b>” olarak adlandırılan ölmeden önce ölmesinden bahsedilir. Bu bedende yaşarken, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">fiziksel değil zihinsel olarak bir değişim</b> geçiren insanı için kullanılır. Uyuyarak kendini ve çevresini bilmeden yaşayan bir insandan, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">uyanmış ve tam farkındalıkla ve hakikat bilgisiyle yaşamaya başlayan bir insanı</b> temsil eder. Sufizm’den etkilenmiş ve Gurdjieff’in öğrencisi olan Osho da yakın zaman önce bu konuda bir kitap yazmıştır. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Günlük yaşamın koşturmacasında günü kurtarmaya çalışan insan, ölümü ve ölümle birlikte dünya yaşamındaki faniliğini ancak bir yakını, arkadaşı, tanıdığı bu dünyadan göç ettiği zaman cenaze namazı kılarken düşünür. O an kendi iç hesaplaşmasını yapar. Cenazenin mezarlıkta toprağa verilmesi ile birlikte yakılan ağıtlar, söylenen dini sözler ve edilen dualar eşliğinde,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>her küreğin mezara attığı biraz daha fazla toprağın kalıcı olarak uğurladığı kefen içindeki beden ile bu düşünceler ve getirdiği ruhani duygular en üst noktaya ulaşır. Kişi kendisinin, hayatın, sahip olduğu mal, mülk, makam, ilişkiler vs her şeyin geçici olduğunu ve yaşamında herhangi bir anda Azrail’in gelişiyle bu geçici olarak sahip olmasına izin verilen şeylerden mahrum kalacağını tüm hücreleriyle ve bilinciyle anlar, Allah’a dua eder, sığınır. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">O gün sonunda çekilen güzel bir uyku ile de bir diğer cenaze namazına ve ya bir vefat haberi alınana dek birçok insan bir daha yukarıdaki paragrafta betimlenen o cenaze töreni sırasında yaşanan his, duygular ve iç hesaplaşmaları bir daha yaşamadan normal hayatının akışındaki seyrine dalar gider. Bir nevi Matrix’in dibinde yaşamaya ve sahip olduğunu sandığı geçici oyuncaklarıyla oynar durur. Geçici şeylerle mutlu olduğunu sanır ama hiç de olmaz. (</span><a href="http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/05/matrixten-kacs.html"><span style="font-family: Calibri;">http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/05/matrixten-kacs.html</span></a><span style="font-family: Calibri;">) <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Ancak çok az kişiye nasip olan bir hal olan “ölmeden önce ölmek” hali ise uyanmış ve farkındalıkla yaşamanı bilinçlice sürdüren az sayıda insana verilmiş bir fırsattır. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bu insan kim olduğunu ve hayat amacını bilir, buna göre yaşar. İçinde yaşadığı çevre ve evrensel düzeni anlar, onunla uyum ve denge içinde yaşar. Rüzgarın önünde bilinçsizce yuvarlanıp giden yaprak değildir. Böyle bir insan elinde her zaman AYNA ile yürüyen bir kişidir. Sadece cenaze vb gibi özel anlarda değil, nefes aldığı her an hayattan,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>kendisi ve çevresindekilerin başına gelen iyi ve kötü olaylardan ve eylemlerinin sonuçlarından ders çıkaran bir insandır. Sadece özel zamanlarda kendine AYNA tutmaz, nefes aldığı her an kendisine AYNA tutar. Tuttuğu ayna ona her zaman istediğini değil, gerçeği %100 doğru ve tüm açıklığıyla gösterir ve bu AYNA’daki kendi yansımasıyla her an yüzleşebilen bir insandır. Hatta bu yüzleşmenin de ötesinde o yüzleşmeden aksiyon çıkarıp bunu hayatında uygulamış ve kendini tüm bağımlılık, korku, endişe, kaygı, tutku, hırslar, olumsuz duygular, cehalet, batıl inanç, saplantılar, dogmalar, bağnazlık, önyargılar, yıkıcı duygular ve düşünceler ve maskelerden kurtarmış bir insandır. </b>Yani doğduğu andan itibaren yazılmaya başlayan ve 0-7 yaş arasında büyük kısmı şekillenen <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kişilik yazılımını kırmış</b> ve yeniden kamil insan özellikleriyle yazmış olan bir insandır. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Henüz kemale varmamıştır ama bunun için gerekli bilgelikle kendini donatmış ve her bir hikmetini geliştirmektedir</b>. Böyle bir kişi bilgedir ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kendi bedeninde YENİDEN DOĞMUŞtur</b>. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bu doğum fiziksel bir doğum değil, zihinsel bir doğumdur. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Başı gökte, ayakları yerdedir</b>, yani hem ruhani bir hayat yaşar ve evrensel yasalarla ve Allah’ın buyrukları ile uyumludur, hem de bir münzevi gibi mağaraya tefekkür için çekilmeyip gündelik yaşamın içinde cesaretle yürümekte ve “gezen kurt aç kalmaz” misali hareket halinde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her bir şeyden öğrenmektedir</b>. Her şeyi bir deneyim olarak görüp hayatı bir öğrenme fırsatı verilen evrensel bir tiyatro olarak görür. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yaşam muhasebesini sadece yaşamının her karesinin gözlerinin önünden aktığı o ölüm anında değil, her gün yapan bir insandır o.</b> Feyz alır ve ışık olur çevresine.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;">Bu kişi için dünya bir misafirhane, beden ise bir emanettir</span></b><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;">. Herhangi bir anda ölüm ile kucaklaşabileceğini ve ondan kaçış olmadığını bilerek yaşar ama ölecek diye de endişe ederek kendisini yaşama kapatmaz.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Denge halindedir. Hareketlerinde ölçülüdür. </b>Tüm coşkusu ve yüksek enerjisiyle anı yaşar, tam bir konsantrasyon halinde hiç bir şeyi dikkatinden kaçırmaz. Olumlu ve olumsuz <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her şeye minnet</b> eder, “eyvallah” der. Çevresindeki canlı ve cansız her şeyin kendisinin de geldiği kaynaktan olduğunu bilerek, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yaradandan ötürü onları sever</b>. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Zıtlıkların birliğini içinde bütünlemiştir ve her şeyi O’nun farklı tezahürleri ve çokluktaki teklik olarak görür. Her şeye koşulsuz bir kabul, takdir, minnet, sevgi ve şefkat ile bakar. </b>Hint felsefesinde Samadhi halini anlatmak için kullanılan söz gibi, artık “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">gözleyen değil gözlenen</b>” olmuştur. Bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">tanıklık hali</b> ile akar ve hiçbir şeyin dengesini bozmasına izin vermez. Miyamoto Musashi’nin bahsettiği <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">sarsılmaz bir irade ve dinginliğe</b> sahiptir o. Çevresindeki canlı/cansız <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">her şeyi ilahi bir sevgi ile takdir eder</b>. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Zıtlıklar arasında gidip gelmez ve bilgeliğinden ötürü dengede kalır. Ne övgüden ne de sövgüden etkilenir.</b> Ancak yeri geldiğinde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">de “mış gibi” yapması</b> ve rolünü oynayarak duruma müdahale etmesi gerekiyorsa da, bunu yapar ve rolünü oynarken rolüyle özdeşleşmeden ve rolünden etkilenmeden bunu yapar.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Özetle kendini bilen ve farkındalıkla bilinçli bir yaşam süren, ahenk ve denge içinde kendi içsel ve evrensel dinamiklerle uyumlu bir yaşam süren bir insanı temsil eder bu söz. “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ölmeden evvel ölenler, nefsî arzularını hayatta iken terk etmeyi başarıp, Allah'ın küllî iradesine tabi olurlar</b>”. Ölmeden önce ölenler kişilik yazılımlarını kırmış, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">doğum anındaki saf ve bütün “ÖZ”leriyle bir olmuştur</b>. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span style="font-family: Calibri;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;">Kişiliklerinin sahte maskeleri yoktur ve ego kilidini kırmışlardır</span></b><span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;">. Kişiyi korumak için orada olan ve o ana kadar kişiye köle gibi hükmeden ego artık bu kişinin müttefiki olmuştur. Ego artık cüzi iradenin değil, külli iradenin hizmetindedir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bu kişi miracını bu dünyadayken yapmıştır.</b><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Bunu herkes yapabilir. Unutmayın bir kişi yaptıysa herkes yapabilir. Yeter ki yapmanın reçetesini bilin ve iradeyle uygulayın. ( </span><a href="http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/06/nedir-su-cekim-yasasi-dedikleribolum-2.html"><span style="font-family: Calibri;">http://www.naacel.blogspot.co.uk/2013/06/nedir-su-cekim-yasasi-dedikleribolum-2.html</span></a><span style="font-family: Calibri;"> )<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun. <o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Sevgiler,<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<span lang="TR" style="font-size: 10pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR;"><span style="font-family: Calibri;">Kenan<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 10pt;">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/08090730599915121658noreply@blogger.com2